hesabın var mı? giriş yap

  • kullanan dişi ben değilsem sıkıntı yaratmaz.

    babam bana araba kullanmayı öğretirken boş alan diye hayvan pazarına gitmiştik.. kocaman yer, dön dön bitmiyor. belediye elektrik direği için galiba çukur açmış ama boş bırakmış. üzerini de ot kaplamış

    öyle dönüp dururken ön tekeri o çukura soktum, babamın kafayı da aynaya. dakikalar geçti araba çukurdan çıkmıyor. baba sinirli, babanın kafası kanıyor, elinin tersinde ve kemerle bağlı durumdayım.. allah acıdı da ilerde tarlada top oynayan gençler peyda oldu bi anda ve kaldırıp çıkardılar bizi.

    dönüş yolunda yine direksiyona geçirdi beni zorla, hemde trafikte.. bi tane otobüs çok yakın geçince korkup gözümü kapattım, ellerimle :) nihayetinde; araba kullanacak cesaret ve yeteneğe sahip olmadığıma babam da ikna olunca, yer değiştirdik. tekrar yola çıkacağız

    babam- bak bakalım sağdan gelen var mı
    ben- maviden sonra yok

    yok kısmını duymuş sadece. bastı bakmadan.. benim oturduğum tarafa bi tane şahin girdi, ve akordeon olarak durdu.

    babam bence o gün silmiş, o gün vazgeçmiş olabilir benden.

    edit: babanın araba kullanmayı öğretmesi

  • adını insan vücudunun yeniden doğması anlamında eski yunanca resoma kelimesinden alır. cesetlerin kostikle dolu resomator denilen paslanmaz çelik kaplarda yüksek basınçta ve 180 derecede bekletilmesi ileyapılır. üç, dört saat sonra elde edilen sıvı cenaze sahibine verilebileceği gibi mezarlık sulamasında da kullanılabilir veya lavaboya dökülerek kanalizasyona gönderilebilir. sistem bir iskoç şirketine ait, belçika da uygulanmaya başlanıyor, amerika'da da 6 eyalet hukuki alt yapılarını buna göre değiştiriyor.

  • bir grup sarhoş üniversiteli sarı çizgi muhabbetine odaklanarak eğlenmeye çalışırlar. aralarından kıvırcık saçlı kısa boylu olanı yaramaz bir cüce edasıyla sarı çizgiye basıp ayağını kaldırmaktadır devamlı.. beklenen uyarı otomatik olandır lakin "sevgili bağyan. sarı çizgiye basmayınız." der bi ses.
    ilk defa özgün bir anons duyan topluluk bi an afallar. kıvırcık saçlı cüce havaya bakınmaya başlar. anonsçu amca "evet evet siz kıvırcık saçlı bağyan.. dikkat edin. elektrik var aşşada. ölürsünüz sonra" der.
    gençler gülüşmeye başlar kikikiki deyi deyi. kıvırcık cüce uslanmaz "şu kafayla biraz daha eğleneyim yahu" diyerek gelmekte olan trenimize otostop çeker. anonsçu amca boş durur mu cevabı yapıştırır hemen. "kıvırcık saçlı bağyan öyle yapmanıza gerek yok. trenimiz zaten platformda duracaktır."
    bizim sarhoş üniversiteliler dahil durakta tren bekleyen herkes gülmeye başlamıştır. tren gelip kapılar açıldığında içeri girmeden güzel bi sona imza atmak isteyen kıvırcık saçlı cüce el sallar kameraya bakarak. amca bombayı patlatmıştır.. "iyyakşamlaağr"
    trene binildiğinde herkes gülmektedir. eski yolcular ne olduğunu anlayamamıştır. olsundur. pek eğlenilmiştir.

  • şu hayatta iki şeyi unutamam:

    1) yeni zelanda haber bültenlerinde ilk haberin kırkılmaktan kaçan koyunun bulunmuş olması
    2) iskandinav ülkelerinden birindeki gençlikle ilgili bir belgeselde, kızın tekinin "üzerimizde çok toplumsal baskı var. kırmızı ışıkta karşıya geçerseniz, tüm gözler üzerinize dikiliyor" demesi.

    ışıd, el nusra ile koyun koyuna yaşamak; dibine kadar yolsuzluğa batmışken hesap vermek yerine muhalefeti suçlayan dünyanın en yüzsüz iktidarına sahip olmak; hesapça okumuş yazmış adamların üye olduğu bir forumda evlenmeden 25 kez vurdurmuş kız başlıkları okumak.

    yağni diyorum yağni.

    debe edit: güldünya ve nç'yi unutma.