hesabın var mı? giriş yap

  • hayat hikayesi başarılarla dolu teorik fizikçi.

    1924'te (bazı kaynaklara göre 1926) denizli acıpayam'a bağlı yumrutaş'ta doğan yılmaz, annesi ve babasını erken yaşta kaybetti. evli olan ablasının yanında büyüdü. eniştesi askere gidince aileyi geçindirme görevi ona düştü. tarlada, ahırda gece gündüz çalıştı. bir süre sonra babasının arkadaşının yanına giden yılmaz, onun yanında çobanlık yaptı. iki yıl boyunca çalıştıktan sonra yardımlar sayesinde şehre gitti ve denizli lisesi'nde okumaya başladı.

    hüseyin yılmaz burs kazandı ve liseyi bitirdi. istanbul teknik üniversitesi'ne girdi ve elektrik fakültesinden çok iyi dereceyle mezun oldu. tezini hazırladı ve sorbonne'dan, mit'ten burs almaya hak kazandı. tezinde yardımcı olan fransız hocasının tavsiyesine uyarak abd'yi tercih etti.

    yılmaz, mit'te iki yıl boyunca doktorası için çalıştı ve 1954'te doktorasını verdi. new jersey'deki stevens institute of technology'de asistan olarak çalıştı. 1956'da kanada'da sylvania electric products şirketinin araştırma laboratuvarında çalışmaya başladı. izafiyet teorisi üzerine çalışmaları physical review letters'ta (prl) yayınlandı. adını taşıyan yılmaz kütleçekim kuramı hakkında ayrıntılı bilgi.

    yılmaz 1967'de dünya sağlık örgütü'nün yayın organı tarafından "örnek insan" seçildi. renkler ve duygular üzerine de çalışmalar yapan yılmaz, çeşitli üniversitelerde profesörlük yaptı.

    hüseyin yılmaz 2013'te vefat etti.

    kaynak: 2 mart 1967 tarihli milliyet gazetesi.

  • sözcü gazetesinde yer alan habere göre, almanya’da alman vatandaşı olduktan sonra izinsiz şekilde türk vatandaşlığını geri alan türklere kötü haber geldi. 2000 yılından sonra yeniden türk vatandaşlığına geçtiği tespit edilen türk kökenlilerin alman vatandaşlığı iptal ediliyor. habere göre kuzey ren vestfalya vatandaşlık dairesi, bu durumda olanlara mektup göndererek iptal kararını bildirdi.

    iptal kararı ile ilgili gönderilen mektupta, bilgilerin türkiye’den alındığı belirtiliyor. habere göre isimler ysk’nın türkiye’deki partilere ilettiği listelerden elde edildi.

    açıkça ifade edeyim ki, hiç üzülmedim. adamlar sahtekarlık yapmış. hem alman parasını alayım hem de türkiye vatandaşı olarak oy kullanayım, rahatça girip çıkayım. yok öyle yağma! affeder mi elin almanı?

    gelsinler o çok hasret kaldıkları türkiye'de yaşasınlar.

    kaynak
    kaynak

    edit; haberin sahte olduğu söyleniyor ama değil. 14 temmuz salı günkü sözcü'nün ilk sayfasında var.

  • tüm kadınlar öyledir demek çok büyük haksızlık olur. ama aralarında böyle bir kesim gerçekten var.

    üniversite 1. sınıfın ilk döneminde davutpaşanın çılgın yokuşunda otosptop çekiyordum, erkeğim diye almıyordu şerefsizler. kız görünce el freni çekiyolardı. bende teknik resim çantasıyla gülümseyerek çıkıyordum o yokuşu, geziniyordum koridorlarda hiç bi allahın kulu bakmıyordu

    2. dönem bmw'yle gelip gitmeye başladım. bmw dediğimde yanlış anlaşılmasın 6 serisi, z4 falan değil, alt tarafı 1 serisi

    ulan bırak bakmayı, tek dönemde 4 defa sileceğimin altında not buldum lan. 3 defa fakültenin önünde tek başına oturup bir şeyler okurken gelip tanışma teklifi eden kızla karşılaştım. var mı lan böyle bir şey, ne değişti? ben yine aynı bendim? cebimdeki para da aynı paraydı?

  • çok löküs bir araç göze kestirilir. sonra aynı model, renk (işte ruhsat bilgilerinde ne geçiyorsa artık) ağır hasarlı bir araç istenilen isme tescil ettirilir. ilk başta tespit edilen cillop gibi temiz, bayandan, sigara içilmemiş çok löküs araç çalınır. şasi numarası hasarlı aracınki ile değiştirilir. artık o çok löküs araç istenilen ismin olur. bu işe change denir, araçlara da change araçlar denir. polis kayıtlarında "çenç" olarak geçer.
    işte böyle uğraştırır bu şasi numarası denen şeyhırsız kesimini. bu kadar uğraşacağına çal ucuzundan parçala sat di mi kardeşim?

  • gerçektir...

    bir türk interrailci trende tuvalete girmek için kalkar. tam o sırada bir kızla bir oğlan, bir takım amaçlar için birlikte tuvalete girerler. kapıya da 2 zenci çocuk gelir ve kimse girmesin diye kapının önünde beklemeye başlarlar. türk olan içeri girmek için hamle yapar ama zenciler "no" diyerek onu engellerler. ardından türk olan çok sıkıştığı için bir kez daha, bu sefer daha kararlı bir şekilde tuvalete girmek ister. zenciler bu kez çocuğu iterler ve çocuk yere düşer. son derece inatçı ve kavgacı bir insan olan türk delikanlısı, çok sinirlernir ve tuvalet kapısına doğru 3. kez atılır. bu sefer sabrı taşan zenciler çocuğu bir güzel döverler. yediği dayak sonrası deliye dönen türk genci "allah mısınız ulaaaaan!!" diye bağırır ve tam bu sırada "allah" lafını duyan zencilerden biri "ooo muslim brother!" deyip, az önce dövdüğü çocuğa sarılır ve sonra da kola ısmarlar.

  • 7 saatlik yolu 3 saatte geldim aminiyüm arabayı yolda bir görücen öyle bir oturuyor ki aklın durur viraja 170le gir bana mısın demez. bastıkça daha da istiyor ben böyle mükemmel bir araba daha sürmedim. yetmezmiş gibi bir de km'de 15 kuruş yakıyor namıssız ehuehuehu* ışıkta ne zaman dursam arabaya piyasanın en az 30 bin üstü teklif veriyorlar ben satmıyorum.

    edit: malum zamlardan sonra artık entryi editlemek gerek diye düşünüyorum.
    artık araç 15 kuruş değil 30 kuruş yakmaktadır ve araca piyasanın en az 100 bin üstü teklif verilmektedir.

    edit2: malum zamlar ardından entry tekrardan hayliyle geçerliliğini yitirmiş bulunmakta.
    artık araç kilometrede 1.5tl yakmakta ve araca piyasanın en az 300 bin tl üstü teklif verilmektedir ama ben satmıyorum.

  • öykü serter yüzünden başlığa üçüncü entry girişi yaptıran yarışma. kızım sen bildiğin terbiyesizsin? sadece sunucu olduğunun farkında olmayan, yarışmacılara ayar vermek için debelenen biri oldu çıktı. "özlem uzun mu konuşacaksın, oturayım mıaa?" ne demek ablacım? sen orada sunucusun. 92644 saat de konuşsa ayakta bekleyeceksin. biri kralsın, yardır falan mı dedi nedir? herkeste saygısızlık diz boyu.

  • dinlemenin bile acı verdiği ses kaydıdır. çağrı merkezi çalışanlarının da yetersizliği göze çarpmıştır.

    kapı numarası sormak, ''sizin gibi çok vaka var'' demek, sakinleştirecekleri yerde daha da panik yaratmaları nasıl bir eğitim aldıklarını gösteriyor.

    binaların durumu belli, 112 çalışanları eğitimsiz, kurtarma ekipleri tekbir çekip birbirleriyle kavga eder. nereden tutsam elimde kalıyor.
    büyük istanbul depremi öncesi, beni daha da umutsuzluğa sürükledi bu kayıt.