hesabın var mı? giriş yap

  • küçülmüş porsiyonlar, kalitesi düşmüş ürünler ve fahiş fiyatlı yemeklere boykot !!

    20-21 nisan'da cafe ve restoranlara gitmiyoruz !!

    #fahişyemeğeboykot

  • film, heath ledger' ın son filmi olması açısından önemli, izlerken karmaşık duygular yaşatıyor. ledger' ın sinema dünyası için büyük kayıp olduğunu, bu filmdeki performansıyla bir kez daha anlıyoruz. filmde heath ledger' ın canlandırdığı karakterin yerini belli bir sahneden sonra diğer aktörler almaya çalışıyor, bunlardan ise role en çok yakışanı, kuşkusuz johnny depp. jude law ve colin farrell ise tamamen hayal kırıklığı yaşattılar bende. şahsen, heath ledger' ın yerine sadece johnny depp devam etmeliydi diye düşünüyorum.
    neyse gelelim tom waits' e, yalnızca bu adamın sesini duymak için bile izlenebilir bu film. mr. nick rolüne ondan daha uygun birisinin olacağını zannetmiyorum. ayrıca, bir diğer karizmatik abimiz christopher plummer da bu filmde, hayal dünyasının kapılarını açan, doctor parnassus rolünde karşımıza çıkıyor. filmde karizmatik aktör bolluğu var, kötü bir senaryoya da sahip değil, izlenmesi tavsiye olunur.

  • edit: ne güzel cevaplar alıyorum. "ev sahibi rapor paylaşmıyorsa tutmayı nevi" gibi müthiş çözümler. gerçekten bu zekayla insanlar bu yaşa nasıl geliyor anlamak mümkün değil.

    arkadaşım ortada sınırlı sayıda ev ve kuyruk halinde kiracılar bekliyorken hangi ev sahibi sizinle rapor paylaşır veya bununla uğraşır? bana 1 tane örnek gösterin. veya da hangi ev sahibi "evin bedeli kadar tazminat ödenir" gibi bir maddeyi sözleşmeye koyabilir. siz hayatınızda sokağa çıkıp gerçek dünyayla karşılaştınız mı?

    devlet bu raporları kiracının da almasına izin vermediği, alınan raporların açık bir şekilde yayınlanmasını sağlamadığı müddetçe kiracılar tabut kiralayıp kiralamadığını bilmeyecek. çünkü hatayda da gördüğümüz üzere 2021 yılında yapılan ultra lüks rezidanslar bile yerlebir olabiliyor.

    -----

    türkiye cumhuriyeti'nin en büyük skandalıdır.

    oturduğunuz binanın raporu var mı, varsa ne zaman alınmış, ne sonuç çıkmış. bir kiracı olarak sorgulayamıyorsunuz.

    yetti mi?
    yetmedi.

    alt katınızda market var, indiniz baktınız, dairelerinizdeki kolonların devamı, markette yok. marketin kolonları kestiğinden şüpheleniyorsunuz. öyle ki; "yav bunun denetimi kaç paraysa ben vereyim parasını" diyorsunuz. ama o da ne; tapu sizin değilse veya tapu sahibi tarafından vekaletiniz yoksa bu denetim için birini gönderme hakkınız bile yok.

    oturduğunuz binada ölecek misiniz, kalacak mısınız hiçbir sorgulama hakkınız yok.

    bu nasıl bir saçmalıktır? kiracılar hayvan mı? kiracıların suçu günahı ne? ne idüğü belirsiz dairelerde yaşamak zorunda mıyız? alt katımızdaki marketi şikayet etme hakkımız bile bulunmuyor tapumuz yok diye.

    bu nasıl bir skandal. bu nasıl bir ülke?

  • "sabaha karşı dörtte acı acı çalan telefon geceyi böldü, karayiplerde nobel bariş ödülü için teşekkür konuşmasini hazirlarken uyumuş olan nanofizik uzmani jason flecthdong bir an için yerinde zıpladı... yine de, derin meditasyon günlerinden kalan bir alişkanlikla, tam anlamiyla uyanik olmasi ve içsel dengesini kurmasi için gereken süre .002 saniyeden fazla değildi... çevresinde mozart'la yarisabilen i.q.'sü sebebiyle 'düşüne taşina duvarin arkasini görebilecek bir adam' olarak anilan fletchdong o telefonu açmamasi gerektiğini, yoksa langdon'un başina gelenlerin ona da olacağini biliyordu... ama lanet romanin 500 sayfa olmasi gerekiyordu..."

  • ek olarak:

    -isveç, askeri olarak daha güçlüdür. hem askeri teknolojiler konusunda hem de asker ve ekipman konusunda.
    -isveç'te %3.5'un üzerinde ki alkollü içecekler system bolaget adı verilen alkol dükkanlarında satılır. saatleri ve günleri kısıtlıdır. norveç'te de öyledir ama norveç' te marketlerden alkol alabilirsiniz.
    -isveç'te daha fazla göçmen vardır.
    -norveç coğrafik olarak daha güzeldir. daha fazla göl, yeşillik, şelale ve pek tabi ki fiyort vardır.
    -isveç'te isveç kronu, norveç'te norveç kronu geçer.
    -norveç biraz daha pahalıdır ama isveç bile bize göre hayvan gibi pahalıdır. euro olmuş 5 küsut tl zaten.
    -norveçliler biraz daha obeziteye yakındır, isveçliler nispeten daha fittir.

  • star wars teklifini reddeden sevgilinin bu hareketinin ilişkiyi bozacağını iddia edenlerin büyük ihtimalle bir ilişkisi yoktur. eğer varsa sevgilileri bu teklifi reddetmemiştir veya reddetme potansiyeline sahip değildir. öyle bir filmle bozulmaz bu işler. bozulur da, üçüncü sınıf ergen sitcomlarında falan olur öyle sahneler. sanırım geyik olsun diye yazılıyor bunların çoğu veya star wars sevdiğini belli etmek için de olabilir bak.

  • ohooo...! hayır kurumu mu, diyen ne çok insan olmuş? hakkaten ohoooo..!
    e madem öyle, madem kazanacak elbet şirketler, o halde aşının bir dozuna, atıyorm bin dolar fiyat çeksinler. on bin dolar da olabilir. madem öyle, madem haktır, etiktir bu, buyrun böyle bir kafaya alalım sizleri.
    yakın zaman önce de çin aşılarınınbaşta afrika ülkeleri olmak üzere, yoksul ülkelere dağıtılması gerektiği gibi açıklamalar yapılıyordu. bu da etik, değil mi?
    ha bir de biontech'in cio'su olan yurttaşımız kişisinin, ticari kaygımız yok, bu aşıdan para kazanmıyoruz, gibi bir şeyler söylediğini okumuştum geçenlerde.
    diyeceğim, ortada insanlığı ilgilendiren bir salgın var iken, buna çare olarak bir aşı geliştirmişsen, gidip bu aşının patentini almak bile başlı başına etik olmayan bir hadisedir.
    mesela jonas salk, yıllar önce bulduğu çocuk felci aşısı için:
    "güneşin patentini alabilir misiniz; ölümü ortadan kaldırmak kişisel kazançtan çok daha önemlidir." demiştir.
    bu, gerçekçi ve insani olan bir harekettir. bu aşının formülünü açmıştır salk, dünyaya. kafa başka çalışsa, dünyanın en zenginlerinde başa oynardı kuşkusuz. biontech'in ceo'su olan, bizim yurttaş doktorumuz ve onun ve de şirketinin savunucuları gibi romantik değildi yani salk. zira uğur şahin, bugün 5,2 milyar doları ile, dünyadaki en zenginler listesinde başa oynuyor. salgına kadar adı sanı bilinmeyen biri, aşının bulunmasının ardından, servetiyle ön plana çıkmayı da başardı. hayır kurumu değil elbet işte.
    ha 128 milyar doların yanında sözü edilemez lakin fena bir para da değil yani 5.2 milyar dolar.
    dünyanın sonununa dahi olsa, birlikte yürünmeyecek insanlar vardır. bu arkadaş ve "hayır kurumcular", onlardandır.

  • engin günaydın'ın bu konuya değindiği, boğaziçi üniversitesi mithat alam film merkezi'yle 2010 yılında yaptığı bir söyleşi vardır.

    --- spoiler ---

    peki burhan altıntop’la ilgili çeşitli proje teklifleri geldi mi size?

    engin günaydın:
    çok. burhan altıntop seri haline getirilebilir, film yapılabilirdi. ve korkunç paralar da kazanabilirdi. ama meslek hayatımın sonu olabilirdi. bir daha iş yapmam çok zorlaşacaktı. ondan dolayı yapmamaya karar verdim.

    çok zengin bir adam olabilirdiniz ve kendi filmlerinizi de yapabilirdiniz. öyle bir lüksü geri teptiniz.

    engin günaydın:
    lüks hayatı çevremden biliyorum, bir işe yaramadığını da biliyorum. bir işe yarasaydı çok zengin olmak isterdim, ama psikolojik olarak çok faydalı bir şey olarak görmedim. çok zengin olmanın psikolojiye bir faydası olmadığı ortada. beni de mutlu etmeyeceğini iyi biliyordum. çok para kazanmak gizli bir virüs gibi arkadaşlarınla, ailenle olan ilişkilerini bozar. ilişkilerimin bozulmasını ve yalnız kalmayı istemediğim için çok para kazanmak istemedim ben. para kazanmak da bir yalnızlık aslında. çok görüyoruz etrafımızda, insanlar hasta gibi.
    --- spoiler ---

    kaynak

  • bu başlığı yıllar önce açan fanatik dune sevdalısı arkadaşımın, sözlük yöneticisinin nişanlısının kaprisini protesto etmesi nedeni ile uçurulmuş olması ne üzücü!