ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
70 yılın 1 saniyeye düşmesi
-
(bkz: beynim yandı beyler okumayın)
ortaköy'de öldüresiye dövülen 3 kişi
-
gece kulübü bodyguardına kafa atıp bir de içeriye girip hiçbir şey olmamış gibi eğleneceğini mi umuyordun? az bile dövmüşler bu barzoları. eminim içerde de vukuat çıkaracaklardı, tiplerinden belli.
yalnız kadına helal olsun. önce düşük vizyonlu gold digger sandım ama daha ilk anda kendini yerdeki herifin üstüne atıp siper etti. tam evlenilecek kadınmış.
cb külliyesine 650 milyon liraya ek bina yapılması
-
ben hakkımı helal etmiyorum. şimdiden söyleyim de ne yediğinizi bilerek yiyin, sonra öbür tarafta şey olmasın.
26 temmuz 2020 ali erbaş'ın atatürk açıklaması
-
ya inna ninna aulim deyip araya arapça bir şeyler katınca sizden akıllısı yok zaten.
allah adına iş yapıp kul adına piyonluk yapmak çok mümin bir hareket zaten.
kendisinden ateş üflemeli şovlar da bekliyoruz.
vefatı b.manço veya k.sunal etkisi yapacak kişiler
-
allah geçinden versin ama tek kişi var o da (bkz: şener şen)
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
müdürün kürsüden konuştuğu bir sırada, öğrencilerden en çok gözüne batanı seçip, parmağıyla göstererek, müdür yardımcısına mikrofondan "halil ibrahim bey, şu öğrenciyi dövebilir miyiz?" diye ricada bulunması.
jelko obradoviç
-
akp'den aday olsa akp'ye oy veririm. bundan daha iyi anlatamazdım bu adama duyduğum sevgiyi.
doların yükselme sebebi 2001 krizi
-
yok, lidyalılar.
babası annesini satsa bilkent'e gidemeyecek fakir
-
oysa babası ülkeyi satsa amerika'da okumaya gidebilirdi...
minimalizm
-
öyle bir noktada geliyor ki hayatınıza bu, ya kabul edip yaşıyorsunuz ya da daha fazlasını isteyip risk almaya devam ediyorsunuz.
yaş ve yaşanılan hayal kırıklığı yüzdesine göre risk alma toleransınız düşüyor, bakıyorsunuz ki küçük şeyler de sizi mutlu etmeye başlamış, kıyıya vuran dalga sesi, oturulan bir koltuğun yarattığı rahatlık hissi huzur kaynağınız olmuş, "e böyle de güzelmiş ki hayat?" derken yakalıyorsunuz kendinizi.
bu düşünceye bir de ortağınız varsa ki bu sevdiğiniz kişi olur, ev arkadaşınız olur, olay daha anlamlı oluyor, fikirler uyuşuyor, çatışma yaşanmıyor ve "less is more"u düstur kabul etmiş hale geliyorsunuz.
mutluluk o kadar uzakta değil aslında, hırs denen şeyin dozunu iyi ayarlamak gerekiyor sadece.