hesabın var mı? giriş yap

  • şu arkadaşa birisi lütfen yörüngesi güneşe venüs'ten daha yakın olan merkür'ün yüzey sıcaklığının venüs'ten düşük olduğu bilgisini yüklesin.

    bunların hastalığı bu zaten. her şeyin kendilerinin anlayabilecekleri kadar basit açıklaması olsun istiyorlar.

    olmayınca da ben anlayamıyorum demek yerine tanrının işine sual olmaz diyorlar.

    (bkz: aklı yok fikri var)

    edit: arkadaşlar hepinizi yanlış bilgilendirdiğim için özür dilerim.

    ayrıca "sobaya yaklaşınca daha sıcak olur" tekniği ile beni aydınlatan çaylak arkadaşıma sonsuz teşekkürlerimi ve minnetimi sunarım. maalesef konu hakkında bu kadar detaylı düşünebilecek birikime sahip değildim. kendisi sayesinde artık sahibim.

    adam dalga geçmiş ironi yapmış diyenler için edit: ben de ilk başta ironi yaptığını düşünüp komik buldum ve profiline girip başka neler yazmış acaba diye inceledim. ciddi ciddi yazdığını anlayınca da dayanamayıp yapıştırdım girdiye.

    (bkz: kimin troll olduğunu anlayamamak)

  • carl jung'un izinde türetilmiş; myers-briggs kişilik göstergesi olarak da bilinen on altı farklı kişilik tipinden biridir.
    ayrıca, dünya nüfusunun %1-3'ünü oluşturdukları söylenir.

    açılımı: introversion*, intuition*, feeling*, judging* olarak verilebilir.
    bu karakter tipine mensup insanlar gözlemcidir; ortamın nabzını yoklar, bir olaya ilk atlayan olmazlar -misal, çalan telefon ve kapı zilleri dahil- , olayları kenarda durup izledikten sonra, içgüdülerinin de önderliğinde, edindikleri intibaya göre hareket ederler. empati güçleri çok kuvvetlidir; karşılarındaki insanın ne düşündüğü, ne hissettiği onlar için önemlidir. diğerlerinin çıkarları ve sağlıkları için mücadele etmeye hazır tiplerdir. işin komiği(!) bunu kendine dönecek herhangi bir çıkar gözeterek değil; sosyal bir refleksle yaparlar.
    çocukluklarında da genelde oyunlara ilk atlayan, diğer çocuklarla hemencecik kaynaşan tipler olmadıkları için anne-babaları ve yakın çevreleri tarafından "çekingen", "utangaç" olarak addedilirler.
    halbuki çocuk o esnada grubu gözlemliyor ve kendini rahat hissettiği zaman içine dahil olmayı planlıyordur; gözlemlediği bu gruba hiç dahil olmamayı da tercih edebilir, bir müddet sonra çocuklara oyun kurduğu ve olası tartışmalara müdahale edip huzuru sağladığı da görülebilir. kısacası; gizli liderlerdir.
    yaşla beraber sosyal çevreleri, sosyal zekaları, gözlem ve tecrübeleri geliştikçe çok çabuk ve kolay iletişim kurabilen insanlara dönüştükleri için sıklıkla dışa dönük karakterlerle karıştırılırlar.
    aksine, bu insanlar kendilerini yenilemek için daima kendi iç dünyalarına dönmeyi, kalabalık ortamlardan kaçınmayı arzularlar.
    mesela, bir partide onları pistin ortasında delice dans ederken görmeniz çok düşük bir ihtimaldir.
    daha ziyade, zamanlarını evde oturup kitap okuyarak, film izleyerek veya üretimlerine eğilerek geçirmeyi; kendilerini bu şekilde deşarj etmeyi daha uygun bulurlar.

    daha faydalı ve kaynağa dayalı bir takım bilgilere erişmek isteyenler buradan başlayabilir.

  • otogara gidip, kalkış saati gelen otobüste uğurlayanı olmayan kişiyi aşağıdan belirlemek. herkes yakınına el sallarken o kimsesi olmayan kişinin gözünün içine baka baka ona el sallamak. çoğu kişi acaba bana mı el sallıyor diye önce kararsız kalıyor tepki vermekte, genelde mutlu olup karşılık veriyorlar. yalnız geçende bir dayı vardı aga, otobüsün camı olmasa o çektiği okkalı nah hareketiyle headshot yapıcaktı bana. amın feryadı niye kızdı bu kadar anlamadım. dostça bir uğurlamaydı sadece.

  • kimseyi ilgilendirmeyen kızdır.

    milletin en büyük sorunu bence karşıdakine tanıdık olsun olmasın karışmak.
    ya bırak arkadaşım ister yere otursun, ister amuda kalksın. gürültü yapıyorsa rahatsız ol, senin oturmanı engelliyorsa rahatsız ol. normal oturana karışma, farklı inançta olana karışma, farklı giyinene, farklı düşünene, senden farklı yaşayana,

    karışma

    karışma amk, karışma lan!

    debe edit: teşekkürler arkadaşlar, bir de trafikte araç kullanırken bisikletli sürücülere azami saygı gösterelim, onları yok saymayalım. lütfen...

  • böyle bir kıyası kompleksli ve çirkin buluyorum. yabancı çikolata her zaman daha iyidir istediği kadar pahalı olabilir ama yerli çikolata sen kimsin de fiyat koyuyorsun demek gibi.

    kaldı ki tadelle her şeyiyle orijinal bir lezzettir. kalitelidir ve aynı tadı başka yerde bulamazsınız. hani alman ürünü olmuş olsa burada nutella gibi fanları olurdu.

  • izmit korfez gecis koprusune verilmesi gereken isimdir.yillar sonra bile kopru isminin nereden geldigi merak edildiginde o dort harfli kelimenin bazi insanlar icin ne kadar da degerli olabilecegi anlasilacaktir.
    (bkz: onur)

  • bir içki oyunu. gerekenler: büyük bir bardak, oyuncu sayısı kadar ufak bardak, içki (tercihen bira), bir ya da birkaç deste iskambil kağıdı, 2 ya da daha çok oyuncu.

    herkesin önüne bir ufak bardak içki doldurulur. büyük bardak boş halde ortaya konur, iskambil kartları da bardağın üstüne açık şekilde istiflenir. oyuncular sırayla kartlara üfleyerek düşürmeye çalışırlar. ortaya çıkan her as için, üfleyen oyuncu önündekini fondiplemek durumundadır. örneğin, bir oyuncu üfledikten sonra dağılan kartların arasında 3 tane as gözüküyorsa, 3 ufak bardak fondip yapmak zorundadır. yine her ortaya çıkan papaz için ise üfleyen oyuncu istediği birine içirme hakkı kazanır (birden fazla papaz için bu hak ister aynı kişi, isterse farklı kişiler üzerinde kullanılabilir). büyük bardağın üstünde kart kalmayınca son üfleyen kişi o bardağın tamamını doldurup fondipler. eğer oyuncu tek kart bırakmayı becerebilirse, istediği birine büyük bardaktan içirir. her üflemede kart düşürmek şarttır, eğer kart düşmezse oyuncu önündekini fondiplemek ve tekrardan üflemek zorundadır..

  • sneijder ağlıyor diye dalga geçiyorlar, ülke gençlerinin zeka seviyesine gel amk.

    ağlamak; hakem kötüydü, penaltımızı vermedi, hakkımızı yiyorlar, ofsaytı görmedi dersen olur. adam çıkmış çatır çatır "taktiğimiz yok, doğru düzgün antrenman yapmıyoruz" diyor.

    sağa sola değil, bizzat bize sallıyor kardeşim, yani burda sana bok yemek düşer.