hesabın var mı? giriş yap

  • elinde oyuncak şırınga, o doktor ben hasta, oynuyoruz:

    - baba aç kolunu! domuz gribi aşısı yapacağım!
    - tamam.
    - pıst*. geçmiş olsun. şimdi de omzunu aç.
    - tamam.
    - pıst. geçmiş olsun.
    - bu ne aşısıydı?
    - bu da omuz gribi aşısı. hahahahahahaha!

  • ben mi kolay yolunu buldum bilmiyorum ama kabloyla bilgisayara bağlayınca dcim klasörü gözüküyor ve oradan video-fotoğraf aktarımı yapabiliyorum hem de çözünürlüğü değiştirmeden? usb bellekten dosya aktarımı yapar gibi

  • findeks notunuz için borç limit dengesi iyi kurulmalı. kredi kartınızı her ay limitine kadar kullanmak findeks notunuzu düşürür. bu nedenle kredi kartlarında her zaman belirli bir kullanılmayan limit bırakılmalıdır. bence bu oran %50-60 olmalıdır, bazıları %80'e kadar çıkartabiliyor ama tavsiye etmiyorum.
    kredi kartı verilmiyorsa en azından 1000 tl nakit blokeli kredi kartı alınmalı, 500-600 lirası kullanılmalıdır. borçları düzenli ödenmelidir. 12 ay sonunda limiti daha yüksek kredi kartı almanız muhtemeldir. aynı zamanda findeks puanına olumlu etki gösterecek ve kredi çekebileceksiniz.
    eğer kredi çekme niyetiniz varsa veya gelecekte oluşabilecekse uzun süredir kullandığınız kredi kartlarını (10-15 yıllık) ciddi bir neden yoksa kapatmayın. bankalar uzun süredir kullanılan kredi kartlarına dikkat ederler.

    limitini arttırmak isteyenler birkaç ay şu taktikleri uygulayabilir.
    1-borcunuzu son ödeme tarihinden 1-2 gün önce ödeyin ve geciktirmeyin. eğer ödeyecek durumunuz yoksa kredi kartıyla hesap kesiminden sonra ödeme tarihinden önce altın alıp bozdurun, o para ile borcunuzun en azından asgarisini ödeyin. gelecek aylarda tasarrufunuzu arttırın.
    2-nakit avans çekmeyin.
    3-kredi kartını aktif olarak kullanın.
    4-faturalarınıza ödeme talimatı verin ve zamanında ödeyin.
    5-hesap ekstresi kesilmeden %80-90'lara gelmiş borcun bir kısmını ödeyin tekrar harcayın ve bunu tekrarlayın. hesap kesiminde %50-60 limitle ekstre oluşsun.

    ilk kredi kartımı 2014 yılında aldım ve o tarihten beri bir yerde sigortalı veya esnaf olarak çalışmadım. freelance çalışıyorum, hesabıma giren para sabit tarihlerde yatmıyor ve bazı aylarda para girişi olmuyor. bddk'nın koymuş olduğu geliri olmayanlar için sanırım 2000 tl olan limit banka inisiyatifi ile 32 bin tl olmuş durumda.

    son olarak, ayağınızı yorganınıza göre uzatmayı unutmayın. adı üstünde kredi kartı, sizin olmayan bir para.

    tanım: genellikle plastikten yapılmış ve üzerinde kişisel bilgilerin olduğu ödeme aracı.

  • başlık: dünya kupası için şiir yazdım

    entry:
    vuvuzelam gümüşten,
    maça geldim varoştan.
    ben afrika çocuğuyum,
    30 santim doğuştan.

  • ekmek denilen şey ulaşılması en basit karbonhidrat kaynaklarından biri olduğu ve çocukluğumuzdan beri ekmek üstüne kurulu yemek kültürü ile yetiştiğimiz için bir çok kişiye onsuz bir sofra olmayacak gibi geliyor. mamafih içinde bulunan (türüne göre azalıp artıyor) basit şeker yiyene en hızlı şekilde tokluk hissini verir ve masadan memnun kaldırır ama sağlıklı mı kaldırır burada soru işareti var.

    yaklaşık 3 senedir neredeyse kahvaltıda ağzıma ekmek sürmüyorum ve bu durumdan çok memnunum. hatta ekmek yediğim zamanlardan daha tok kalktığıma adım gibi eminim. bazı yazarlar "nasıl karnınız tok kalkıyorsunuz?" demiş.

    gel bu alternatif karbonhidratlardan birini dene ekmek yemek yerine ve söz veriyorum eğer tok kalkmazsan sana elimle salçalı ekmek hazırlıcam.

    fiyat sıralaması pahalıdan ucuza doğrudur.

    a) yarım kase kinoa su ile pişirilir, sıcakken üstüne yarım muz rendelenir, 1 çay kaşığı bal, 1 çay kaşığı nescafe ve üstüne bir tutam tarçın dökülür.
    b) yarım kase granola, 3 yemek kaşığı yarım yağlı yoğurt ve yanına yarım yeşil elma
    c) yarım kase yulaf ezmesi, 3 yemek kaşığı yarım yağlı yoğurt, yarım muz ve üstüne bir tutam tarçın (blenderdan geçirilir)
    d) 4 yemek kaşığı yarım yağlı yoğurt, yarım muz ve yarım yeşil elma, 1 çay kaşığı bal ve tarçın.

    not: bu seçenekler ekmeğin yerini alabilecek kompleks karbonhidrat önerileridir. protein ve yağ hesaplamasına girmedim.

    not 2: eğer yarım kase az gelirse bir kaseye çevrilebilir.

  • kulüple yapmış olduğu sözleşmenin yerine getirilmesini istemesi şımarıklık olarak görülen oyuncu. kulüp gereğini yapmazsa arroyo da yapmaz, maça çıkmaz. maaşını alamamak nasıl normal görülüyor anlamak güç. bu anlayışı değiştirmek, kurumsallaşmak lazım. bizi bu duruma bizzat getiren aysal kurumsallaşmasından bahsetmiyorum tabi.

    edit: futbolcu yazmışım, düzelttim.

  • gözlerim çok güzeldir.

    gerçekten güzeldir. babam karaçaydı. kendi gözleri kahverengiydi ama genetik mirasını bana ve kızkardeşime devretmişti rahmetli. şimdi beyazından çok mavisi olan oyuncak bebek gözleri gibi gözlerim var. gözlerimi o kadar çok severim ki hayatta çok çok istediğim bir şey olursa şöyle derim ekseriyetle: "bunun için gözlerimin rengini bile verebilirim."

    uzun ve düzgün bacaklar bunlardan biridir mesela... ya da iri göğüsler... ya da elmacık kemikleri ve çıkık bir çene... pürüzsüz bir ten... bembeyaz inci gibi dizilmiş dişler...

    güzel olmadığımın farkındayım ve bu değiştirebileceğim bir şey değil. 34 yaşındayım. boyum 153 cm. 42 kiloyum. bu, kalabalıkların içinde kaynayıp gidecek varlığı istesem de geliştiremem. elbette bir kaç operasyonla elmacık kemiklerimi ve çenemi doldurtabilir, dişlerimi yaptırabilir, göğüslerimi büyütebilirim. ve size bir şey söyleyeyim mi, çok da güzel olurum o zaman... ama içime sindiremem. çünkü onca operasyonu yaptırdıktan sonra herkes güzelleşir zaten. birbirimizin kopyası androidler olarak geziniriz ortada. ayrıca her ne kadar zaman zaman canımı sıksa da sırf güzel olmak için bunca acıya katlanmayı da gururuma yediremem açıkçası...

    off ne bileyim...

    güzel değilim ben, 0-5 yaş dönemini saymazsanız da hiç bir zaman güzel olmadım... muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağım. ama bunun bilincinde olmak beni "olgun" ya da "akıllı" yapmıyor. sadece daha mutsuz yapıyor. çünkü eğitimi, kültürü, sosyal statüsü ne olursa olsun, kadın dediğin güzel olduğunu düşünmek istiyor. ve bir kez güzel olmadığınızı anladığınızda artık dönüşü olmuyor. bildiğiniz bir şeyi silemiyorsunuz...

    güzel olmayan ve bunun farkında olan kadın hayata biraz kırgındır... yani, ben öyleyim en azından...

  • ermenilerin yalanlarını anma günü olan 24 nisan tarihinde “bazı yaralar zamanla iyileşmez” paylaşımı yapan şahıs.

    bu paylaşımının ardından içerisinde “sesi saraya kadar gitsin!, kıbrısta barış engellenemez” sloganları atılan kendisi gibi bir avuç cahilin yer aldığı video paylaştı.

    atalarının canını kast eden, kanlarında boğan, malına mülküne çöküp, işkencelerden işkence beğendirip diri diri yakan rum kesimine de değil mesajları, kendilerini kurtarmak uğruna tüm dünyadan ambargo yiyen, yoklukta bir dilim ekmeğini bölüşen garip anadolu halkının devleti olan türkiye cumhuriyetine. neymiş, “saray duysun”. sizi rum vahşetinden kurtaran saray değil, türkiye cumhuriyetiydi. hazar ergüçlü denen sözüm ona türk, eşine dostuna atalarına yapılan işkenceleri katliamları sineye çekebiliyor ve yaraları iyileşebiliyorken, kıbrısta türklere yapılanın bir başka versiyonunu ermenilerin anadolu’da yaptığını başta ermeniler olmak üzere herkes bal gibi biliyorken “bazı yaralar zamanla iyileşmez” paylaşımı öncelikle kendisine yedirilip yutturulup, şahsi düşüncesine göre ‘soykırımcı’ olan bu milletin sırtından kazanç elde edebilme hakkı sonlandırılıp erivana gönderilmelidir. bakalım “masum ermeni halkı” kendisine kaç gün yaşama hakkı verecek, gidip yerinde görsün.

    türkiye cumhuriyeti topraklarında yaşayıp, ekmeğini yiyip suyunu içeceksin, sonra da kalkıp katil ilan edeceksin. türkiye öyle bir ülke oldu ki, uğruna gözünü kırpmadan canını verebilecek olanlar kodeslerde çürütülüp, vatan haini ilan ediliyor, tarih bilmez, utanmaz, içerisinde türk geçen bir şey varsa ‘kesinlikle karşısında olmalıyım’ kafasındaki bu kadın gibileri rüyalarında göremeyecekleri refah ve zenginlik içerisinde yaşayıp baş tacı ediliyor. yaptığı paylaşımın, içerisinde yaşadığı halkı rencide edeceğini de biliyor, paylaşımlarını yorumlara kapatmış. amacına ulaştı, katil olarak yaftalanmak bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak beni rencide etti, savcılara açık çağrımdır; türkleri soykırımcı bir millet olarak yaftalayan kampanyaya katılımını bildiren bu hanımefendiyi huzurunuza çağırıp, haddini bildirin. ibret olsun, tüm türk düşmanlarına.

  • arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini büyüklük 5.2 falan.

    edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem büyüklüğünü hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.