hesabın var mı? giriş yap

  • allah'tan başka kimseden korkmayan turabi ve hilmicem acun'dan korktukları kadar allah'tan korksalar biraz adam olurlardı. gitsinler allah aşkına...

  • çocukların karnı acıkmış, oyun oynamak istemişler. ne vardı biraz müsade etselerdi de kadını yeseydiler.

  • mustafa orta halli bir esnaf çocuğu haftalığı 50-100 lira olan kendi halinde bir liseli kardeşimiz. feyza ile dilara aynı mahalleden gözü açık geçinen lisede herkesin ağzının içine baktığı, bunun farkında olan ve erkeklerin nasıl çalıştığını manikürcü ablalarından öğrenmiş genç kızlar. feyza daha akıllı olanı dilara da onun yanında gezen ancak o kadar uyanık olmayan ekürisi. günlerden bir gün haftalığını alan mustafa indirimde olan mağazalara ölücülük için yola çıkar. yürürken geçtiği kafenin önünde okulda hep gördüğü ancak konuşamadığı kızın kapıda sigara içmekte olduğunu görür. kız onu fark ettiğini anlaması için sigarayı atıp etrafı izler. bundan cesaret alan mustafamız naber diyerek hikayeye başlar. kızlar mustafa’dan uyanık olduklarını düşündükleri için gün boyu yediklerini mustafaya uygun bir dille kitlerler. ancak unuttukları bir şey vardır. mustafa bir dh ölücüsüdür. intikamını fazlasıyla alacaktır.
    ımdb: rating 8.7
    mustafa's revenge
    on 8th march...

  • büyük bardaklara kafasını sokup o suyu mutlaka içtiğini fark etmemden sonra suyumu uzun termos tipi bardaklara koymaya başlamıştım ki kedim olacak dümbüğü geçenlerde patisini içine sokmuş ıslatıp ıslatıp yalar, saçlarını falan düzeltirken yakaladım. kim bilir kaç zamandır ben onun kaşla göz arası abdestlendiği suları içiyorum. :( eşek sıpası.

  • benim eski iş yerinde bir kadın vardı. durmadan "geliyor olacağım, hı hı, çeync ettirdim ben onları, kontakt kurdum cc ile" gibi şeyler söylüyordu. bir gün dışarıda telefonla konuşurken isteyerek kulak misafiri oldum. "taam siz yiyin ben geç geliyom" derken duydum. o an anladım ki bu lügat sadece mesai bölgesi içerisinde duhul ediyor bünyeye. arta kalan zamanlarda yine salı pazarı, yine metrobüs içi hayat...

  • dünya üzerindeki en erkek oyunuymuş*

    futbol ile rugby arasında bir oyun olup, kesinlikle koruyucu kıyafetler kullanılmıyor. hatta kıspet kadar, vatikan polisi isviçreli muhafızların giydiğine benzer renk ve kesimlerde bir şort giyiyorlar.
    erkek oyunu dediysek bazı kuralları da yok degil;

    -mesela kafaya tekme atmak hoş karşılanmıyor. yumruk, itekleme, darp vs. serbest, kaosu önleyecek kimi kuralları var ama ben bilmiyorum.
    16. yüzyıldan beri oynandığı biliniyor. benim tahminimce de insanlık yaratıldığından beri oynanan bu oyuna kısıtlamalar 16.yy. da getirilmiş olabilir. bir de isim koymuşlar. halbuki memleketimizde de bu oyun sıklıkla oynanır. trafikte, maç çıkışlarında, toplu gösteri ve yürüyüşlerde sergilenen bu spor, ne yazık ki ülkemizde kurumsallaşamamıştır, her türk vatandaşı amatör düzeyde, bir şekilde icra etmektedir.
    konumuza dönelim;
    ilk resmi kural kitabı 1580de yayınlanan bu sporu, ilk olarak aristokratlar oynamış, hatta vatikan içinde papanın izlediği maçlar da yapılmış.
    bir karış çamurla kaplı bir sahada oynanıyor*
    bildiğimiz futbol topunu andıran bir topu kaleye taşımaya çalışıyorlar elleriyle vs. diğer takım engellemeye çalışıyor, amerikan futbolundaki gibi topu taşıyan adama siper oluyor takım arkadaşları.
    ama öyle böyle değil,hakikaten insan insana bunu* nasıl yapar,anlayamıyorum.
    bir de video vereyim de tam olsun.
    http://www.youtube.com/…y3e&feature=player_embedded