hesabın var mı? giriş yap

  • 12 - 13 yaşlarındaydım. erdek'te denize giriyorum, yüzme bilmediğim halde boyumu aşan bir yere gelmişim. çırpındım ve sahilde oturan enişteme doğru çığlık attım. sonra giderek gömüldüm karanlık suya. bilincimi yitirmeden önce aklıma gelen son şey, "umarım ailem çok fazla üzülmez" oldu. aradan kaç sene geçti, işte o son saniyeleri ve ne düşündüğümü hala unutmuyorum. sonra gelip eniştem beni kurtarmış. kumların üzerinde su kusarken kendime geldiğimi hatırlıyorum. eğer ölmüş olsaydım, son anlarımı yaşarken düşündüğüm şey ailem olacaktı.

  • özerlik ilan ettiğiniz yerlere okul, hastane, postane, banka da inşa edin o zaman. kendinize doktor, öğretmen, ebe, postacı, mühendis de yetiştirin ve size baksın. devlet, görevlilerinin hepsini çeksin. ayrıca elektrik üretimi gerçekleştirin de buradan parasız elektrik almayın. onun bunun köpeği olup de özerklik ilan eden terörist satılmış köleler.

  • koca ülkeyi parasız yatılı yurduna çevirdiler lan. aman burdan kültür savaşı çıksın da laikler kudursun. fakirler gelen zamları unutsun. ne bitmez çilesi varmış lan ülkenin. 20 senedir aynı filmi oynatıp halen bilet satıyorlar.

  • son derece akıcı bir dille yazılmış, içinde geçen olayların katlanılmazlığı dışında okuru sıkmayan müthiş bir bir paul auster distopyası. olaylar ve dünya orwell' in 1984 ündeki kadar açık ve net olmasa da distopik romanın mottosunu yeterince sağlayacak kadar karanlık. bir nevi beterin beteri. roman karakteri anna'nın acı çekmekten kurtulmak için güçlü ve yüce bir kayıtsızlığa ulaşma, çevreden soyutlanarak ve acı çekmeyeceği bir yerde yaşama çaba ve düşünceleri son derece güzel ve düşündürücü. bu noktada acılardan kurtulmak için günümüz dünyası insanına bir tavsiye niteliği taşıyor. olay mekan ve zamandaki boşluk romanın bir rüya olduğu izlenimini veriyor. ya da romanı bir rüya olarak görmek tüm boşlukları kapatıyor.
    özeti:
    en kötüsüyle karşılaşmak, imkansızı yaşamak ve direnmek için güçlü yüce bir kayıtsızlığa ulaşmak.

  • 3 kisi oldurmek 1 kisi oldurmekten daha fazla ceza gerektirir. bir kisi bunu yapsa kendini kaybetti dersin. ulan 3 kisisiniz biriniz de demedi mi beyler mal misiniz? veya ne haliniz varsa gorun ben bu suca ortak olmam diyip kalkip niye gitmiyor. istek parcani calmadi diye adami oldur. sonra abartiyorsunuz. olum sizin bu dunyada yatacak yeriniz yok. annen seni dogurmamis sicmis.

  • gece 4 gibi çıkıp sokakta pokemon avladığım oyun. işin garibi bir araba durdu, kolay gelsin o pokemon mu dedi içindeki 4 genç, evet diyince buralarda var mı pokemon diye sordular. asdfasdf. var diyince 4'ü de indi, telefonlar çıktı, aramaya koyuldular. ya güzel bir olay, ya da toptan kafayı yedik.

    ankara çayyolu'ndan selamlar.

  • ahmet davutoğlu'na göre "bizde böyle bir inanç var"mış.

    ben 35 senelik istanbulluyum böyle bir inançtan haberim yok.

    yavşaklığın da gereği yok. kimse sabrımızı test etmesin.

  • sanırım bazı ayrıntılar atlanılmış, ben farkındalık yaratmak adına yazıyorum;

    bizim karın kası sevemiyor olma nedenimiz, karın kası olan erkek yokluğu değil...
    o erkeklerin bizimle ilgilenmiyor oluşu.

  • prof.dr.saffet solak'ın bir anısı.

    “tıp fakültesini yeni bitirmiş,pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere,konya’ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim.gençtim.bekârdım.
    küçük bir beldeydi gittiğim yer.ilk gece bir eve misafir olmuştum.tren istasyonunun hemen yanında bir evdi.akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş,sohbetler edilmişti.üzerime yol yorgunluğu,geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı.saatler ilerliyor,ağır bir uyku beni içine çekiyordu.ev sahibine bir şey de diyemiyordum.bir müddet daha geçti ; yine bir hareket yoktu.evin en büyüğü olan hacıanneye sıkılarak “anneciğim,sizin buralarda kaçta yatılıyor “ dedim. hacıanne :evladım treni bekliyoruz.az sonra tren gelecek,onu bekliyoruz" dedi.merak ettim,tekrar sordum : " trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?" hacıanne :
    “ hayır evladım,beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok.ancak burası uzak bir yer.trenden buraların yabancısı birileri inebilir.bu saatte,yakınlarda ışığı yanan bir ev bulamazsa,sokakta kalır.buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.”

    devamı için : http://www.dersimiz.com/makale/yazi.asp?id=43

    düzeltme : devamı için link vermişiz ama yazıyı kaldırmışlar.