ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sıcak banyo sonrası ömer baba'ya dönüşmek
-
kendimde gözlemlediğim korkunç bir dönüşüm. en tıfıl, en beybi çağlarımda bile deli gibi sıcak suyla banyo yapardım. hala da öyle... şimdi şöyle bir durum var: insan sıcak suyla banyo yaptıktan sonra hayata bakışı değişiyor aslında. daha bir sakin, daha bir mülayim oluyor. misal sıcak banyo öncesi kapıma aidat artışını haber vermek için kapıcı (aka apartman görevlisi) geldi... ne oluyor? üzülüyorum, geriliyorum, neyin zammı lan bu şimdi diyorum, içim içimi yiyor, sinirden titreme geliyor. oysa aynı adam, ben sıcak bir duş aldıktan sonra karşıma geldiğinde ona kurtlar vadisi'ndeki ömer baba gibi davranıyorum:
- abi iyi akşamlar, yönetim kurulu karar aldı... aidatlara 50 ytl zam yapıldı.
- olur evladım...
- bu ay bir de bakım masrafı var 50 ytl... yönetici "kat maliklerinden ikisini birden tahsil edin" dedi...
- hay hay... yönetici oğluma da çok selam söyle... ona de ki zamanında bir derviş ormanda gezerken yaralı bir ceylan görmüş... ceylanı acı çekmesin diye öldürmüş... o gece rüyasında ceylan dile gelmiş, demiş ki...
- benim işim var, başka katlara gidecem... eyi akşamlar...
- hayırlı akşamlar evladım... güle güle git...
bluetooth kulaklık alacaklara tavsiyeler
-
200 liraya da 2000 liraya da alınabilen bir şey olduğunu için ne tavsiyeler vermek imkansız. daha yüksek fiyatlı cihazlar da var ama onları almak isteyen kişi zaten konuya hakimdir diye düşünüyorum.
size tavsiyem önce bi fiyat sınırı belirleyin. eğer ilk defa kullanacaksanız bu cihazları sakın yüksek ücretli modellere yönelmeyin. kimisi alışamıyor çünkü. başka bir tavsiyem de eğer çok fazla bluetooth cihazın birbirine bağlı olduğu bir yerde çalışıyorsanız çeşitli problemler yaşayabilirsiniz.
bu sitede aşırı pahalı olmayan ürünler inceleniyor, kıyaslanıyor. mutlaka inceleyin. bu site ise birçok kulaklıkla ilgili puanlama yapıyor, yine güzel incelemeleri var.
beğendiğiniz kulaklıkları karşılaştıran birilerini youtube'da illa ki bulacaksınızdır. mutlaka onlara da bi göz atın. belki saçma gelecek ama hepsiburada vs. gibi bir siteden alacaksanız yorumlara biraz bakın. yorumların üzerinde arama bölümü var. örnek vereyim kulağa oturma ile ilgili bir problemi olup olmadığını merak ettiniz. arama kısmına 'oturma' falan yazın bakın biraz. ama sakın olumsuz yorumların da herbirine inanmayın. insanlar genelde memnuniyetleri yerine memnuniyetsizliklerini yazarlar çünkü.
kutlu doğum haftası
-
ben küçük bir çocukken "doğum günü kutlamak haram" derdi herkes. şimdi peygamberinkini kutluyoruz hem de bir hafta boyunca...
misvak dergisinin ekşi sözlük temalı karikatürü
-
bokun üzerine 'ekşi entryleri' yazdıkları iyi olmuş . ilk bakışta insan ekşicileri sinek kendilerini de bok olarak resmettiklerini düşünüyor çünkü.
süleyman aktaş
-
1986 yılında antalya’da bir komiseri öldürerek "katiller kulübü"ne katılan süleyman aktaş, akıl hastası olduğu gerekçesiyle beş yıllığına akıl hastanesine gönderildi. aktaş’ın tek’de elektrik teknisyenliği yaptığı dönemde 30.000 voltluk elektriğe kapılarak akli dengesini yitirdiği iddia ediliyordu.taburcu edildikten sonra memleketi denizli’nin bozkurt ilçesinin çambaşı köyüne yerleşti. aradan geçen üç yılın ardından adam öldürme dürtüleri tekrar hareket geçti ve köyden dört kişiyi öldürdü. ancak bu sefer yeni bir stil bulmuş, kurbanlarını kafalarına ve gözlerine çivi çakarak öldürmüştü. tekrar manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesi’ne kaldırılan çivici, yakalandıktan sonra polise verdiği ifadede "çivi görünce dayanamıyorum, insanların kafalarına çakasım geliyor" demiş ve bir süre sonra hastaneden kaçtığında köy nüfusu, korkup kaçan insanlardan dolayı bin beş yüzlerden beş yüzlere kadar düşmüştü. çambaşı halkının nüfusu ancak, süleyman aktaş’ın taburcu edileceği korkusuyla, hakkında 2000 yılında verilen "ömrünün sonuna kadar gözetim altında tutulmalıdır" raporundan sonra eski sayısına ulaştı.
adana havaalanı'na geçmişten gelen çift
-
bayıldım! tek kelimeyle çok iyiler, tebrik ediyorum kendilerini.
majör depresyon
-
şöyle bir örnekle açıklayalım:
1-0 yenseniz düşme potasından çıkacağınız ligin son maçında, hiçbir iddiası bulunmayan rakibinizden 5 gol yemişken hakemin 18 dakika uzatma işaret etmesidir majör depresyon.
maç 5-0dır ve önünüzde daha 18 dakika vardır. top çevirseniz zaman geçmez, takımınız 9 kişi kalmıştır ve şeref golü atmanız veya 3 gol daha yemeniz arasında da bir fark yoktur. “bitse de gitsek” diildir yani majör depresyon “lütfen bitsin artık”tır. sahada öylece dolanırsınız ve hakem son düdüğünü çalmak bilmez. çaldığında artık 2. ligde olacaksınızdır. sahadan çekilmenizi engelleyen abuk kuralların içinde öylece son düdüğünü beklersiniz. bazen rakip takım 6.ya 7.ye gider, bazen tenezzül etmezler santraya gitmeye..
taraftarlarınız ise 3. golde çoktan stadınızı yakmış ve çıkıp gitmiştir.
ahmet kaya şarkılarında geçen acımasız sözler
-
"soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun"
29 kasım 2016 kolombiya uçak kazası
-
1949 yılında yaşanılan uçak kazasında 18 futbolcusunu kaybeden torino " artık size kardeşiniz kadar yakınız." diyerek chapecoense'ye destek mesajı vermiş. twitter
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
-
i.şaban:
aa maamut hoca
hoca maamut,
maamut hoca da kaçmış,
sende mi kaçtın maamut hoca?
arkadaşlar sakın gelmeyin tünelin ucu bomb.k bi yere çıkıyo
şerefsizce kupa almaktansa şerefle 4 yemek
kendisine satırla saldıran sevgilisine sarılan kız
-
bir de o başlıkta orda oturan dayılara laf edenler vardı!! bu zamanda kimse kimseye yardım etmez bunlar yüzünden. biliyordum böyle olacağını.