hesabın var mı? giriş yap

  • türkçe yazmasından kaynaklanan bir durum. tıpkı yüzde işareti gibi. biz yüzde elli deriz, %50 yazarız. gavurlar fifty percent der 50% yazar.

    18+ da gavurcadır, türkçesi de artı onsekizdir.

    bu kadar basit.

  • sağcıların topluma empoze etttiği abuk bir fikir. sağ ideoloji, sosyal demokrat ideoloji karşısında kendini savunamayacak kadar ilkel duruma düşünce, bu tip kavram kargaşaları yaratmayı seçti.

    sağ ve sol ideolojinin temel insan haklarına bakışı değişti mi?
    sağ ve sol ideolojinin emek/sermaye denklemine bakışı değişti mi?
    sağ ve sol ideolojinin seküler/muhafazakar duruşları değişti mi?

    hepsinin cevabı "hayır" iken ve dolayısıyla hayat hakkında düşünen insan kendini illa bu birbirine taban tabana zıt iki görüşten birinde ifade etmek zorunda iken, nasıl sağ ve sol kavramları geçerli olmaz.

    not: sosyal demokrasiye, sağ ve sol ideolojinin bir karmasıdır diyen bir arkadaşa rastladım az önce. kapitalizm/sosyalizm üzerinden muazzam bir kavram karmaşası yaşadığı belli.

    gerçi meral akşener'in memlekette ne kadar aşırı sağcı siyasetçi varsa topladığı partiye oy vereceğini söyleyen chplileri gördükçe, bu tespiti yapan arkadaşın az bilmekten kaynaklanan hatasını bile mazur görüyor insan.

  • " sadece annemlerin tanıdığı bir elalem var: sorumluluk sahibi, başarılı, becerikli. kimdir bunlar, nerede yaşarlar anlamadım gitti. "

  • gencecik bi adamken clevelandda çıkarılan ham petrolü duyuyor ve orda para kazanırım diyerek hemen oraya gidiyor.

    gittiğinde gördüğü manzara onu şok ediyor. cleveland halkı ahlaksız, eğitimsiz ve aylak tipler. petrol çıkarılır ve fıçılarla sevk edilirken inanılmaz kayıplar fark ediyor. bu çıkarma ve taşıma işini düzeltirsem burdan para kazanırım diye düşünüyor.

    ama hayatındaki esas eşik samuel andrews denen bi mühendis sayesinde oluyor. andrews ham petrolü çok verimli ve kaliteli şekilde kerosene çevirip gazyağı lambası diye bildiğimiz lambayı johna gösterdiği saniyede john işte şimdi zengin olduk diyor.

    john o muhendisin kaliteli kerosen projesine yatırım yapıyor bir bakıma satın alıyor.

    sonra bu kaliteli kerosenden epey para kazaniyor. 1863 de kendi petrol rafinerisi kuruyor. (24 yaşında)

    26 yaşındayken ortak olduğu clarke kardeşler johnun sürekli borç alıp işi büyütmesinden çok rahatsız oluyorlar ve rest çekiyorlar. şirketi ya sen al ya ben alayim ve ayrılalalım diyorlar. aralarındaki pazarlıkta son teklifi 73000 dolar ile john yapıyor. clarke kardeşler bu çok para diyip işten vazgeçiyorlar. böylece rafineri tamamen ona kalıyor ve hayatındaki 2. devasa eşik bu oluyor. belki o gün john şirketi satmış olsa böyle bi dev asla olmayacaktı ve dünya bambaşka bir geleceğe doğru şekillenecekti.

    şirket kendisine kaldıktan sonra kendisine daha fazla para bulmak için yeni bir ortak arıyor ve bu henry flagler oluyor. flagler alkol distile eden bi yatırımcı. o da epey zengin. john projelerini flaglera gösterdiği an flagler 100bin dolar ile ortak oluyor.

    bu arada bir çok detay daha var. mesela tom scott diye bir adam var. bölgedeki demiryolları ağını kontrol ediyor. ucuz petrolü satın alıp kendi demiryolu ile pittsburgha getirip orda kendi fabrikasında işleyip kendi demiryolu ile her yere satan bi adam. epey güçlü. dolayısıyle rockefeller için en büyük tehditlerden biri. ama bu adamın esas gücü demiryolu ve dünyanın geleceğini burda görüyor. john rockefeller ise tam tersi esas geleceği petrolde görüyor. demiryolları sadece bi aracı onun için.

    dolayısıyla tom scott bi hata yapıyor. demiryolları nakillerini sabote ederse johnu bitireceğini düşünüyor.

    john vakit kaybetmeden hamle yapıp bir iki demiryolu yatırımcılarına gidiyor. kendi ağımızı kuralım petrolümü sizinle taşıyayım diyor. adamlar korkuyor ama john büyük bir risk alıp taşıma garantisi sunuyor hepsine. yani atıyorum günde 500 varil sözü veriyor karşılığında çok ucuz nakliye sözü alıyor. demiryolu için de karlı bir durum oluşunca ikisi de kabul ediyor. ama bu anlaşmalar hep gizli kalıyor.

    zamanla clevelandda bir suru rafineri acildıkça rekabet oyle artiyor ki fiyatlar dip yapiyor. john bu işin sıkıntıya yol açacağını düşünüyor.

    john bir gun “bu işi aşmak için diger firmalari satin almam lazim ama bunun icin paramiz yok, bana cok para lazim nasil olcak bu” diye dusunurken henry flagler denen arkadasi “anonim şirket kuralim ve hisse satalim” diyor.

    john “yok artik, bu muhtesem bi fikir henry, senin kadar ticari zekaya sahip olmak isterdim” diyor.

    ve standart oili kuruyorlar. hisse satis reklamlari yapiliyor ve sirkete hisse talebi yagiyor. 2 sene içinde tüm sermayeyi tam 3 e katlıyorlar hisse satışı ile.

    yatırım için anormal paralari oluyor. john hemen koşa koşa rafineleri tek tek satin almaya gidiyor.

    once ufak ve ucuzlari aliyor. 15-20 rafine aldiktan sonra sona kalan gucluleri tehdit etmeye basliyor.

    ya bize ortak ol ya da ailen sefalet çeksin diyor. herkes ortak oluyor.

    clevelanddaki tüm rafineriler komple johnun oluyor. (1872 yılı yani henüz 33 yaşında)

    tom scott bir sürü komplo deniyor. çok sert oynuyor. halkı isyanlara teşvik ediyor. petrol madenlerini ateşe verdirtiyor vs. bu sürecin sonunuda halk rockefellerı suçluyor hep.

    sonraki süreçte avrupa ve amerikada ciddi ekonomik kriz çıkıyor. nakit krizi o kadar artıyor ki herkes iflas ediyor. rockefeller hariç. o bu süreçte kendini korumasını biliyor. kriz alım fırsatıdır diye düşünüyor.

    ve bu ekonomik krizle batan diğer eyaletlerdeki bütün petrol rafinelerin satın almaya başlıyor. ancak yasalar gereği kendisi satın alamadığı için paravan şirketlerle satın alımlar yapıyor hep.

    sonra iş demiryollari tehditini kirmaya geliyor. ufak boru hatları döşeyerek petrolü demiryollarına ihtiyac duymadan taşıyacak alternatifler yatırımlar yapıyor.

    tom scott buna karşılık ülkedeki diger rafineleri sahipleri ile konuşup karşı örgüt kurmak için çalışmalar yapıyor. john hemen bir görüşme ayarlayıp bunu yapmamaları için tehdit ediyor ama reddedilince savaş başlıyor.

    rockefeller çok büyük oynayıp bütün rafinelerinden petrol sevkiyatini tamamen durduruyor. böylece demiryollari zarar etmeye ve is durdurmaya basliyor. rockefeller bununla da yetinmiyor. ülkedeki tüm petrolü satın alıp sevkiyata çıkmalarını engelliyor. böylece demiryolları tamamen duruyor. demiryollari iscileri ayaklaniyor ortalık harap oluyor. 1877 de amerikan tarihinin en büyük işçi ayaklanmalarından biri oluyor bu.
    demiryolları bu sürecin sonunda tamamen batıyor.

    bu öyle sert bir savaş ki demiryolları 10 milyon kaybettiyse rockefeller da nerdeyse bi o kadar kaybediyor ama bu aldığı müthiş risk ile demiryollarını batırmayı başarıyor.

    rockefeller demiryollarına ait ne var ne yok her şeyi satın alıyor. (3.4 milyon dolara)

    ancak bir sıkıntı var. rockefellerı da bu işten çok zararlı çıkarabilmek ve hatta rezil etmek için satışın 1 gün içinde tamamlanmasını şart koşuyorlar. rockefellerın 1 gün içinde 3 milyon nakit bulması lazım ve 1 gün içinde banka sahipleri ile görüşüp parayı buluyor. (yetenek ve güven farkı, iyi network başarısı)

    standart oil oyle buyuyor ki 40 yaşındayken amerikan petrolünün %90 ı onun oluyor. kendi istihbarat agini, kendi yasadisi ordusunu kuruyor. politikacilari satin aliyor vs vs

    o kadar büyüyor ki devlet en son bir sekilde tekel davalari sonucu 7 parçaya bölmeyi başarıyor.

    chevron, exxon, shell, bp gibi devler bu bolunme sonucu surec içinde oluşan firmalar.

    oyle buyukler ki devletleri kontrol ediyorlar. yatirimlar dustukce orda darbe, isyan, ekonomik kriz hatta savaş vs cikarip ulkeleri istedikleri gibi yonetiyorlar.

    illuminati denen hadise de bi bakima budur.

    bu surecte bi kaç kritik şansi var. 3 tanesi;
    -çok verimli keroseni bulan muhendis arkadas.
    -anonim sirketi fikrini bulan henry flagler
    -ampulun icadi ile butun yatirimlarinin patlama riski dogduktan kisa sure sonra otomobillerin ortaya cikisi ile işlerinin daha da devleşmesi.

    yani özetle sıfırdan başlayarak, yaptığı akıllı yatırımlar ile 40 yaşında dünyaya hükmetmeyi başarıyor.

    60 lı yaşlardan sonra ciddi hayır işlerine ağırlık veriyor. 97 yaşında ölüyor. öldüğünde bıraktığı servet olağanüstü.

  • bu ülkede 5'te kalkıp 800 metre yer altına inip güneş görmeden en ağır şekilde çalışan ve belki de "kaza!" sonucu hayatına veda etme ihtimali olan, maaşını alamadan patrondan tekme yiyen birisini aklıma geliyor reklamda.

    futbolculuğu çok emek sarfedilen çok kutsal bir meslek gibi gösteren sermaye babaları ancak kendileri çalar kendileri oynar.

    halk sizin ne bok olduğunuzu çok iyi biliyor. dünyayı kurtarana verilmeyecek miktarda büyük paralar ile bir futbolcuya veriliyor. çünkü sermayenin asıl amacı toplumların gerçeği görmek yerine maç izleyerek tahtlarına saldırmamaları.

    bir maçta 40 tekme yiyormuş. halkın suratına nasıl bakıyorsunuz lan!

  • üniversite sınavlarının yapıldığı güneydoğu'daki bazı merkezlerde pkk'lı veya pkk sempatizanı salon amirlerinin/gözetmenlerin pkk'lı piçlerin çatır çatır kopya çekmesine müsaade etmeleri sebebiyle rastlanan bir durumdur.

    bu sayede odtü'ye, boğaziçi'ne, itü'ye girebileni çoktur da mezun olabileni pek yoktur. ya ders başarısızlığından atılırlar ya da bir noktada dağa çıktıkları için devamsızlıktan. olmadı eylemde vs geberdikleri için kayıtları silinir.