ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şaban vatan'ın gözaltına alınması
-
https://twitter.com/…han/status/1108686805531013120
giresun / eynesil'de vefat eden 11 yaşındaki kız (rabia naz vatan) 'ın babasının gözaltına alınmasıdır
bildiğimiz gibi eynesil'de bir babanın sesini duyurmaya çalışmıştık ve baba da mücadele veriyordu, bugün gözaltı kararı çıkmış.
*** konu ne diyenler için özeti ayrıntılı
*** dün akşam itibariyle baba sosyal medyanın ve bizlerin baskısıyla serbest bırakıldı , hatta giresun başsavcılığı gözaltı olayını reddetmek zorunda kaldı, lakin görele başsavcılığının kararı bekleniyormuş, gündemde tutarsak akıl hastanesinden de kurtarabiliriz babayı,
zira giresun başsavcılığının açıklamasına göre, eğer görele başsavcılığı akıl hastanesine yatsın derse ne yazık ki deli gömleği giydirilip akıl hastanesine yatıralacak , hapisten kurtardık sosyal medya yoluyla, herkese teşekkürler, tüm yüreği güzel insanlara.
**** şaban vatan'ın avukatının açıklaması https://twitter.com/…klc/status/1108703759989915648
**** (bkz: şaban vatan'ın abisi muhammet vatanın paylaşımı) şu da var, bu başlığı da uplayalım
terminator'e windows kurmak
-
- patlamaya 10 saniye
- 9 saniye
- 8 saniye
- 13 saniye
- 1 dakika 21 saniye
- 2 saniye
...
üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler
-
eğer rahat ve huzurlu bir yaşam istiyorsanız, "çok fazla parada gözüm yok" diyorsanız, ihtiraslarınızın değil keyfinizin kölesiyseniz; bölüm olarak tek tercihiniz resim öğretmenliği olsun.
* işsizliğin kol gezdiği türkiye'de, en çok personel alımı yapan kurum millî eğitim bakanlığı'dır. resim öğretmeni, her okulun ihtiyacıdır. olmazsa olmaz.
* mezun olduktan sonra ilköğretim okulunda çalışmaya başlarsanız; 90 gün kafa, 15 gün şubat, 23 nisan, 19 mayıs, 30 ağustos, 29 ekim, 9 gün ramazan, 9 gün kurban, 48 gün cumartesi, 48 gün pazar tatili yaparsınız. bir de rapor çakarsanız sizden güzeli olmaz. yanaklarınız al al olur; semiz, gürbüz bir insan olursunuz.
* bir öğrencinin resim, heykel gibi sanat dallarına yeteneği yoksa, velisi bunu olgunlukla karşılar. matematik kötüye gidiyorsa; veli okulu istila eder, öğrencileri rehin alır, müdürü yakar, hademeyi keser.
* müzik öğretmeni her pazartesi sabahı ve cuma akşamı okulda hazır bulunmak zorundadır. gecede 30 bin dolar para alan şarkıcı müsveddeleri "ay sabah sabah sesim hiç çıkmıyor" derken, müzik öğretmeni, her pazartesi sabahı "koooork maaaa" diye ses vermektedir. beden eğitimi öğretmeni okulun kadrolu bodyguard'ıdır. resim öğretmeni "yapma yavrum" dese yeterlidir. hatta onu bile demese olur.
* ödev vermek, ödevleri okumak -daha doğrusu bakmak- kolaydır. resim ödevlerinin %96,78'i* yavrucağın annesi tarafından yapılmaktadır. tam not verirseniz; hem yavru, hem annesi hem de sülalenin geri kalanı memnun olur.
* tahminimce öğrenciliği zordur, ama istikbâli parlaktır. millet hastanelerde, plazalarda, fabrikalarda tırmalayıp, 7 günlük iznin hayalini kurarken, siz izinleri kuru bamya gibi dizip balkona asarsınız.
must ile have to arasındaki fark
-
en kolayı aynı cümlenin olumsuz halini söylemek.
must'ta "mamalı" anlamı olur, have to'da "zorunda değil" anlamı olur.
örnek:
you must fill this form: bu formu doldurmalısın.
you have to fill this form: bu formu doldurmalı/doldurmak zorundasın.
olumsuz:
you mustn't fill this form: bu formu doldurmamalısın.
you don't have to fill this form: bu formu doldurmak zorunda değilsin.
görüldüğü üzere olumluda anlamlar birbirine çok yakınken olumsuzda anlam farkı ciddi boyutlara geliyor. ayrımı bence en güzel bu şekilde yapılabilir.
20 senedir ingilizceyle haşır neşirim ve şunu söyleyrbilirim ki must ile have to arasındaki en bariz süzgeç bu.
uzun süre doğruluğuna inanılan ebeveyn yalanları
-
eylül-ekim gibi televizyonun bozulması. meğer okul açılınca çaktırmadan anten kablosunu çekermiş babam. biz izlersek ders çalışmayız diye. saf gibi inanırdık. biz yokken takıp izlermiş kafasına göre. yıllar sonra itiraf etti. ilk başta kızmıştım ama düşündüm de aslında büyük fedakarlıkmış. işçi adamın eve gelince tek lüksü televizyon izlemek o vakitler, bundan fedakarlık etmiş. alkışlar babam gelsin o vakit..
yusuf yerkel'in oğlunun yoğun bakımda olması
-
allah kimseyi cocuguyla sinamasin dedirten olay. bu cok serefli adami bile.
denizler altında nerden baksan 20 bin fersah
ekşi sözlük hangi dine mensupsunuz anketi
ingilizceyle ilgili hatırlanan ilk şey
-
ben 5 yaşındayken, ingilizceden hiç anlamayan ve habire ingilizce dersinden çakan benden epey büyük komşu çocuğunu, eni vici vokke tadında uydurmasyon şarkılar söyleyerek delirtmem..
bütün dünya ingilizce konuşuyoruz da bi o konuşamıyo sanıyodu mal..
muhteşem yüzyıl
-
herkes aynı kalırken hürrem yaşlanacaksa eğer bu durumu rus kızları erken çöküyormuş geyiğiyle kurtarabilirler, tek repliğe bakar. alın kurtardım milyon dolarlık projeyi, iyisiniz yine.