hesabın var mı? giriş yap

  • nezaket beklentisine kasıntı diyorlar. köylüler şehirleri işgal ettikçe böyle kültürünü de işgal ediyorlar işte.

  • patronuyla yaşadığı şu diyalogla cool tavrını ortaya koymuştur:

    -bundan sonra haracı bana vereceksin. ben seni koruyacağım.

    -sahi beni koruyabilir misin?

    -koruyamazsam ölürsün. bu kadar basit.

  • "benim naçiz bedenim elbet bir gün toprak olacaktır" diyen birini mumyalamak,
    "beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir" diyen birinin resimlerini her yere asmaktır.

  • son bir yılı yazıyorum :

    volkan patladı
    björk yine single çıkarmadı
    bu sene de balık bol
    milli takım süper gidiyor
    başbakan'ın panama'da parası çıktı, istifa

    sürekli dönen haberler ise:

    izlanda'nın görülesi 10 yeri
    game of thrones seti nerede
    geleceğimiz jeotermal enerji
    sinema meraklıları için izlanda haritası
    izlanda elfleri

    nasıl huzurlu ülke bu. gerçi bunun başka versiyonu yeni zelanda'yı tercih ederim ben iklim açısından.

  • öyle bi hiç için; artık hayatının son demlerini eşiyle keyfe keder yaşayıp giderken karavanına atlayıp, 1.sınıf habitat uğruna 2.görünümlü 3.dünya ülkesine tatile gidip, ne idüğü belirsiz insanlar cumhuriyetinin bir canisi tarafından öldürül, katledil.. karavanın havalandırma camından bıçakla atlayıp gelen bir hayvan! siz hala konuşadurun efendiler yok karadenizliymiş, yok kürtmüş, onun bunun memleketlisiymiş falan diye hayır ne alakası var insan değilmiş, ama bizden biriymiş, bir türkiyeliymiş.. hala ayrıştırın, hatta italyanda zaten lombardialıymış, bunlar afedersin kuzeyli zaten falan deyin oldu olacak. secere, kütük merakından insanlığını unutmak ne acı. ah gelmeseydin böyle aptallık memleketine keşke hiç giorgo..

  • kadının biri kocasını 3 erkekle aldatıyormuş.
    hergün kocası evden gidince 3 adam eve gelir ve kadınla yatarmış.
    kadın yine böyle bir günün sonunda adamlardan birisine demiş ki;

    - 'sen yarın gelirken bir tepsi dolma yaptırıp getir'; diğerine,
    - 'sen de bir büyük kap ayran getir.' demiş.
    diğer adam çok fakir olduğu icin ona,
    - 'sen de... boşver, sen hiç bir şey getirme demiş.

    ertesi gün gelmiş fakat kadın bugünün günlerden pazar olduğunu unutmuş, eteği tutuşmaya başlamış.
    - 'eyvaah' diyerek kocasının yanına gitmiş.
    - 'sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin? ben evde temizlik yapacağım deyip kocasını zar zor da olsa evden yollamış.

    kocası gittiği gibi 3 adam da eve gelmiş kadın demiş ki;
    - 'siz hemen gidin. kocam buralarda!' tam bunu söylerken zil çalmış.
    kadın 'eyvah' demiş, 'geldi galiba!' adamları sağa sola saklamış ve kapıya bakmaya gitmiş.

    kocasını karşısında gorunce 'ne oldu?' diye sormuş adam da
    - 'yahu karnım cok acıktı. bana dolma yapsana, canım çok istedi' demiş.
    kadın - 'allah'ım bir tepsi dolma olsa da yesek!' demiş.
    elinde dolma tepsisi olan adam çıkıp yanlarına gelmiş. kadının kocası şaşırmış.

    - 'sen kimsin yahu?!' diye sormuş. adam sakin bir şekilde;
    - 'ben allah tarafından geliyorum. karınız dolma istedi.' demiş. ve hemen çıkıp gitmiş.
    kadının kocası olayın şokunu atlatamadan...

    - 'yaa tamam da..' demiş bu sefer koca,
    - 'bu ayransız gitmez. sen bari bi ayran yap 'kadın büyük bir sevinçle;
    - 'allah'ım bir damacana ayran olsa da içsek' demiş. ayranı getiren adam çıkıp gelmiş.

    kocası tabii çok şasırmış. - 'sen de kimsin?' demiş.
    adam da diğeri gibi,
    - 'ben allah tarafindan gönderildim. karınız ayran istedi' diyerek çıkmış gitmiş.
    kocası hayretler içinde, kendi kendine 'bizim karı ermiş mi oldu ki?' diye söylenmiş.

    kadınla kocası yemekleri yemişler ama 3.adam hâlâ saklanıyormuş.
    1 saat geçmiş, 2 saat geçmiş. 3 saat derken adam dayanamayıp çıkmış yerinden.

    kadının kocası bağırmış,
    - 'ulan sen de kimsin?!!'
    adam:-
    -'ben allah tarafindan geliyorum. boşları almaya geldim...

  • "aydınlanmak için ışığı kafamızda canlandırmamız değil, karanlığımızı fark etmemiz gerekir."

    "siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz."

    "ne acı, örneklere göre yaşayanlara! yaşam onlarla değil. bir örneğe göre yaşıyorsanız, o örneğin hayatını yaşıyorsunuz demektir, oysa sizin hayatınızı sizden başka kim yaşayabilir? o zaman kendinizi yaşayın. yol göstericiler devrildi, önümüzde aydınlanmamış yollar var. aç gözlülük yapıp yabancı tarlaların meyvelerini silip süpürmeyin. size yararlı olacak her şeyi veren bereketli toprağın kendiniz olduğunu bilmiyor musunuz?"

    "eğer bir bireyi anlamak istiyorsam, ortalama insan hakkındaki tüm bilimsel bilgileri bir yana atıp, tüm teorileri gözardı ederek tümüyle yeni ve ön yargısız bir tavır benimsemek zorundayım."

    "bir insanın başına gelenler onu başkalarından ayıran özelliğidir. tüm parçaların birbiriyle uyumlu olduğu bir modeli temsil eder. yaşamı devam ettiği sürece bu parçalar birer birer önceden belirlenmiş bir tasarıma uygun olarak yerine oturur."

    "yalnızlık insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. insan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder."

    "artık elinde mitolojinin anahtarı var. ruhun tüm kapılarını açmakta özgürsün."

    "diğerinin sevmediğimiz özellikleri, kendi kendimizi bulmaya yardım edebilir."

    "ruhun başka hiçbir şeye indirgenemeyecek kadar kendine özgü bir doğası vardır."

    "çocukken kendimi yalnız hissederdim; hala da öyle hissediyorum çünkü bazı şeyleri biliyorum ve bunları hiç bilmedikleri ya da bilmek istemedikleri anlaşılan insanlara bazı ip uçları vermeye çalışıyorum."

    “düşünmek zor zanaattır. bu yüzden çoğu insan sürüyü takip eder.”

    “her şey oldukları şeye değil, sizin onlara bakışınıza bağlıdır.”

    “görüşünüz ancak yüreğinizin içine baktığınızda berraklaşır. dışa bakan düş görür, içe bakan uyanır.”

    “doğduğumuz dünya çok acımasız, ama aynı zamanda ilahi bir güzelliği var. anlamlı oluşunun mu, yoksa anlamsızlığının mı ağır bastığına karar vermek, insanın yapısına bağlı.”

    “anlaşılmak mı istiyorsun? kendini anla! o zaman yeterince anlaşılmış olursun.”

    “bütün kaosun içinde bir evren, bütün düzensizliğin içinde gizli bir düzen vardır.”

    “günümüzde, bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığını apaçık görüyoruz. tehlike insanın ruhundan kopmuş olmasında.”

    "kapı çatlaklarından, anahtar deliğinden süzülüp gelen dış görüntü ve seslerden çok, kendi iç dünyasına, tekil söyleşisine çevirmiştir tüm dikkatini o. dublin her yerdedir ve hiçbir yerdir onun için. tıpkı "odysseus" sözcüğünün, "outis" ve "zeus", yani "kutsal hiç kimse" anlamını taşıdığınca..."

    "size verdiğim ne bir öğreti ne de ders. neye dayanarak size öğretebileceğimi düşüneyim? size bu adamın yoluna dair haberler veriyorum, sizin kendi yolunuzun değil. benim yolum sizin yolunuz değil, o nedenle ben size öğretemem. yol içimizde, tanrılarda değil, öğretilerde ya da yasalarda da değil. yol, doğruluk ve yaşam içimizde."

    "bir şeyi anlamak yola dönüşün köprüsü ve olanağıdır."

    ''insanlık tarihi başından beri aşağılık duygusu ve kibrin çatışmasından ibarettir.''

    "oysa bugün bunu kim biliyor? ruhun sonrasız verimli diyarlarına giden yolu kim biliyor? yolu basit görünümlere bakarak arıyorsunuz, kitapları inceliyor, her türlü fikre kulak kabartıyorsunuz. bunun ne yararı var? yalnızca bir yol var bu da sizin yolunuz. yol mu arıyorsunuz? benim yolumdan uzaklaşmanız için uyarıyorum sizi. bu sizin için yanlış yol da olabilir. herkes kendi yoluna gitsin. ben sizin için bir kurtarıcı, yasa koyucu, baş öğretmen olmayacağım. siz artık küçük çocuklar değilsiniz."

    "bilinmeyen bir şeyi hissetmek ve bir gize sahip olmak önemlidir. böyle bir şeyi yaşamamış bir insan, önemli bir şeyi yaşamamış olur..."

  • aralarında iran ajanlarının olduğunu düşünüyorum amaç türkiyeyi taraf olmaya zorlamak ve zor durumda bırakmak. bu gece bu eyleme katılan her bir kişi tespit edilip güvenlik soruşturmasından geçirilmelidir.

  • gece yolcuklarinda bir otobusun pesine takilmak iyidir. 50-100 metrelik takip mesafenizi koruyun, takilin. fren lambasina dikkat edin. ayik kalirsiniz.

    ayni sekilde gunduz vakti de gozunuze kestirdiginiz hafif yuksek hizli giden bir arabayi (120 den yuksek olmamak kaydiyla) takibe alin. arada bir gecin, arada bir o sizi gecsin. uzun yolculuklarda karsilasacaksiniz, oyun oynayin. ayik tutuar surucuyu.

    yazin duz yollar uyku getirir. muziksiz cikmayin ve yol bossa genelde sol seridin sag tarafina yakin bir sekilde, yolu ortalar halde gidin.

    kucukbas hayvanlara carpmaktan korkmayin. tilkiye carpmayayim diye iki tane cocuklu arabayi sarampole yuvarliyodum az kalsin. gerek yok vurun.

    sigara icin. bol bol icin. redbulla birlikte icin hatta.

    bunu otostopta bindigim bi kamyoncu abi soylemisti; 42 plakali kamyonlara cok yanasmayin. ayrica eger seridinde giderken yavastan savrularak giden ve hafif saga kirilirken bi anda kendini sola atarak giden kamyonlari hizlica gecin. o kamyoncunun uykusu var demektir demisti.

    geceleri uzunlarinizi acik unutmayin. karsi seritten geleni tehlikeye atarsiniz. bunu zaten biliyorsunuz ama karsi seritten gelen arabanin uzunlari yanmiyorsa bile soyle bi uzunlarinizi acip kapatin. ısaret cakin. o da isaret sellektoru yapacaktir. hem kendinizi hem de karsidaki soforu ayik tutmus olursunuz. win win.

    motorcular arabalarin sol lastiklerinin arkasindan gelirler genelde. sol dikizden gormek zordur, on dikizi surekli kullanin, onlara dikkat edin, yol verin.

    virajlarda kamyon sollarken paniklemeyin. onlar sizi goruyor :) -bi aralar boyle bi tribim vardi- ama sakin ola kamyonlarin sagindan gecmeyi denemeyin, o aynayi hic kullanmiyolar.

    3 saatte bir kesin mola. en az 15 dk.

    100 le gitmek ve 120 ile gitmek arasinda zamansal olaral max yarim saat oynar ama araba kontrolu konusunda dunyalar kadar fark vardir. 110 u gecmeyin.

    hiz limitini gecmeyin tabi ama karsi seritten gelen israrli sellektorlerin, 'ileride radar var panpa, ayik ol' demek oldugunu bilip ona gore davranin.

    veee en onemlisi; sirt cantali bir otostopcu gorurseniz arabaniza alin. anilarini dinleyin, siz de anlatin. ayik olursunuz, hem de arkadaslik kurarsiniz belki.

    gordugunuz uzere yegane amac "ayik olmak". ayik olun! cunku ayik olmak iyidir.

    edit: yazim hatalari

    edit; 'dunyanin en buzin seven insani' ile ufak bi muhabbetten sonra, kopeklere carpmanin takla attirabilecegi olayi dokuldu onume. tabii ki arabaya gore degisen bi durum bu, hafif bi araciniz varsa cok daha mumkun ama yine de boyle bi anda icgudusel hareket edilecektir, hayatta kalma icgudunuz ne derse onu yapacaksiniz. her seye ragmen tilki gibi gorece kucuk hayvanlara carpmak, bariyerlere surmekten cok daha mantiklidir kanimca. yatirim tavsiyesi degildir.

    hayirli edit: sigarayi biraktim, bence siz de birakin. cereze abanin. kavrulmamis badem ve beyaz leblebi favorim.

  • rezalet mi? bu ülkenin şartlarında nezakettir olsa olsa! ama bizim içi kokuşmuş insanlarımız nezaketi rezalet olarak algılar, yorumlar. o kadar da kötü niyetliyizdir zira.

  • hiç izlemediyseniz bu diziyi ve ne menem şeydir diye merak ediyorsanız, işte şöyle bir şey:

    bir iş arkadaşım var, bu diziyi izlemeye yeni başladı. şu sıralar en çok kıskandığım insanlardan biri kendisi. arada gelip "ya bahar ne gıcık karı di mi" filan diye soruyor. ben düşünüyorum, bahar'ı son görüşümün üzerinden epeyce zaman geçmiş... ağladığım olmuş izlerken, güldüğüm olmuş. hepsini yaşamış bitirmişim. o ise bunları şimdi yaşıyor. negzel!

    elimde olsa, behzat ç.'yi hafızamdan sildirir, yeniden izlemenin mutluluğunu yaşarım.

  • "sebep olanlardan hesap sormazsam, şerefsiz olayım" demiş.

    nihat sanırım farkında değilsin ama "öylesin". hatta o kadar "öylesin" ki, ilgi çekmek ve kamuoyundaki duruşunu yumuşatmak, sempati kazanmak için annesini kullanan bir malum sıfatlı kişisin.

    bir de tehdit ediyor utanmadan.

    edit: birçok arkadaş uyardı. kendini bilmez tarafından zarara uğrama diye. o yüzden malum kelimeyi biraz sansürlüyorum.