hesabın var mı? giriş yap

  • para yerine patates ve muz yapraklarının kullanıldığı adalardır. erkeklerin bu toplumdaki en önemli görevlerinden biri, kendi karısı ve çocukları için değil, fakat kız kardeşi ve evli kız çocukları için patates yetiştirmektir. bu patatesler, erkeğin gücü ve nüfuzunu simgelemek dışında, süs eşyaları, fındık-fıstık, tavuk, domuz, çanak-çömlek gibi malları almak için de kullanılırlar. bu yüzden toplandıktan hemen sonra tüketilmezler, çünkü yenene ya da çürüyene kadar depoda duran patatesler sahibinin toplumdaki yerini belirler.

    ayrıca kız kardeşine ve evli kız çocuklarına patates veren erkek, verdiği hediye aracılığıyla onları kendisine borçlu kılar. bu borcu ödemek için kadınların yapması gereken ise, ailelerinden biri öldüğü zaman düzenlenen cenaze töreninde, törene katılan ve yardımcı olanlara muz yaprağından yapılmış etekler vermektir. muz yapraklarının kullanım değeri olmasa da, sembolik olarak soyun ölümsüzlüğünü temsil ettikleri için önemlidirler.

  • güzel bir işim, 2 evim 1 arabam vardı. biraz eğlence olsun diye bu başlığı takip edip bahis oynamaya başladım şu an pide fırınında usta olarak çalışıyorum, piyasaya 45bin lira borcum var.

    2 maç bari tutturun be, allah belanızı versin.

  • gün ortasında cep telefonum çalar.
    -alo, naciye sen misin?
    -yanlış aradınız sanırım beyefendi.
    -niye?
    -çünkü ben naciye değilim.
    -dıt dıt dıt

    iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
    -alo, naciye.
    -beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
    -napıcan?
    -yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
    -ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
    -enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
    -nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
    -sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
    -kod mu koyuluyor.
    -evet, hangi şehirdesiniz siz?
    -napıcan?
    -kodunu koyucam, töbe töbe.
    -tamam bi de öyle deneyeyim.
    -bi zahmet.

    on dakika sonra tekrar arar.
    -alo
    -kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
    -rica ederim.
    -benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
    -hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
    -tamam, hadi görüşürüz
    -görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
    -dıt dıt dıt

  • 33 yaşındayım ve oyun oynamayı çok severim. steam hesabımda da 55 kadar oyun var. bazı oyunlar gerçekten sanattır. film izlemenin nasıl yaşı yoksa, oyun oynamanın da yaşı yoktur.