hesabın var mı? giriş yap

  • üç yol ağzında iki yolu kapatıp tek yolu kaçmak için açık bırakırsın. oradan geçen vatandaş seslenir;
    - naabıyonuzz!
    + direniyoruz.
    -direniyonuz da naabıyonuz?
    +amcaaa tomalara barikat kuruyoruz işte!!
    -bu yolu niye açık bıraktınız?
    + o yoldan da kaçalım diye açık bıraktık amca!
    - evladım bu yol karakola gider.
    + |\_|\_|\_________*^#

  • olm kimle yapıyorlar bu anketleri lan? 25 yıldır oy kullanıyorum, daha bir kişi görmedim bu anketlere katılan.

  • geliyorsun şuraya acaba neymiş o küçük detaylar diye okuyorsun, adam;

    "zeytinyağı ve nane" yazmış.

    valla mı ya?
    normalde koyulmaz zaten cacığa. nereden aklınıza gelir böyle şeyler.

    yoğurt da koyun güzel oluyor amk

    edit:

    --- spoiler ---

    cacık tarifi için malzemeler;

    yoğurt
    su
    salatalık
    sarımsak
    bir tutam dereotu
    tuz, nane, zeytinyağı
    kaynak: https://www.nefisyemektarifleri.com/cacik-tarifi/
    --- spoiler ---

    sizin bunlardan herhangi birini cacığa koyuyor olmanız cacık tarifini bir üst noktaya taşıyacak tüyo olmuyor.
    ben normalde dereotu koymam diyor. koyma tamam. zorunda değilsin.
    bunların dışında bi ipucu yazarsanız süper oluyor;

    mesela
    -semizotu koyun bence güzel oluyor diyebilirsiniz.
    -salatalıkları rende yapmayın, küçük küçük doğrayın diyebilirsiniz.
    -süzme yoğurttan yapın, biraz sirke koyun, kekik koyun, limon sıkın böylece greek usülü caciki (tzatziki) yapmış olursunuz diyebilirsiniz.
    -koyun yoğurdundan yapın manda bokundan yapın yazabilirsiniz.

  • (bkz: üslup bazında bizi benzetirler)'den sonrasını okumadım.

    maşallah. ne yetenekler var sende be ekşi sözlük! ne yetenekler! adamın üslubunu karl marx'a benzetiyorlar! üstelik, kültürel değerlere de saygılı, karı-kızla alakası olmayan bir yazar! bravo!

    mesela benim çektiğim planlara da hep 'yaa sanki steven spielberg çekmiş' derler. öyle yani. çok şanslısınız kızlar. bir tane değiliz ki. birimiz karl marx'a benzer, birimiz steven spielberg'e.

  • kullananların pek çoğunun henüz bilmediği bir özellikten bahsedeceğim.

    listenize girip "zenginleştir" butonuna tıkladığınızda önünüze gelen parçalar; dinleme geçmişinizden, listelerinizden ve listelerinizdeki tarzlardan etkilenerek önerilen parçalardan oluşuyor.

    fakat hiç mi utanarak, kimse yokken falan dinlediğiniz liste yok? nasıl diyor siz z kuşağı, guilty pleasure miydi? hani gerçekten keko rapten nefret ediyorsunuzdur ama 3-5 dinlediğiniz parça vardır ve ona liste yapmışsınızdır.

    heh işte. o liste, spotify'da sizin müzik zevkinizi etkilemesin ve spotify size bu tarz parçalar önermesin diye listenin üstündeki 3 noktaya tıklıyoruz ve "müzik zevki profilinden hariç tut" diyoruz.
    ve spotify, "bu keko rap dinliyor, ben buna böyle şarkılar önereyim" demeyi bırakıyor.

    görsel

  • patron taifesini geçtim, bizzat işgüzar çalışanlar tarafından da gerçekleştirilen şey. "abi ne var yaa 2 saat daha çalışsak" şeklinde o kadar normalleşir ki sanki hayatın olmazsa olmazıdır. hatta daha da fenası, tam saatinde çıkan adamlar eleştirilir. "haah 18.00 oldu hemen çıkıyo" denir. e ne olacığıdı başka ?

    yarım kalan işlerin bitirilmesi adına elbette zaman zaman az da olsa mesai yapmayı anlayabilirim. patron baskısı altında elden başka bir şey gelmiyorsa, ya da aynı durumdaki arkadaşlarım için mesaiye kalmışlığım da çoktur ama abicim bunu normalleştirmeyin.

    şunu düşünün. günde 7 saat uyusan kaldı 17 saat. işe gitmek için hazırlanmak + trafikte geçen saatler toplam 2-3 saat. kaldı 14 saat. günlük çalışma süren 9 saat ! yani sana "yaşamak" için bırakılan süre sadece 5 saat. yemek, içmek, sosyalleşmek, eğlenmek ve bir sonraki gün çalışabilmek adına zihinsel ve bedensel yenilenme yapabilmek için sadece 5 saatin var.

    birçok makalede detaylıca işlendiği üzere günlük 4-5 saat çalışmanın kişisel ve toplumsal olarak yeterli olacağını da bir not olarak ekleyelim.

    bak yazdıkça geliyor alttan alttan. şimdi mesela "deadline" diye bir kavram var. elindeki adam sayısı belli. bu adamlar günde 9 saat çalışarak o işi 10 günde bitirebiliyor. fakat gel gör ki o adamlardan 7. gün sonunda işi bitirmeleri isteniyor. sebep ? büyük resme bakılırsa eğer ister bir inşaat projesi olsun, ister finansal rapor olsun, ister fiziksel bir ürün olsun normalden erken teslim edilmesi sadece ama sadece patronun cebine daha fazla para girmesi demek. 10 günlük işi fazla mesailerle 7 günde tamamladığın zaman x tane adam 27 saat boyunca sadece ama sadece patron adına iş yapmış oluyorsun.

    oysa pekala 2 yeni adam işe alınabilir ya da işin 10. günde bitirilmesi istenebilir. ama bunların da tamamı patronun cebinden çıkacak para demektir.

    böyle bir kurguda fazla mesai için ben nasıl isyan etmeyeyim ? "abi 2 saat kalıverelim yaa" diyen adamı nasıl makul bulayım ? saat 18.00'i vurduğu anda neden çıkmakta tereddüt edeyim ? zaten beni sömüren adamlara "al hocam az daha sömür" mü diyeyim ?

    işte bu yüzden fazla mesai yapmaktan daha çok bunun "normal" görünmesi sinir bozucu benim için.

  • baba köpekbalığı ile yavru köpekbalığı denizde av arıyorlarmış. bu arada baba köpekbalığı yavrusuna, eğer bir insanla karşılaşırsa onu nasıl yemesi gerektiğini anlatmaya başlamış:

    "bak oğlum eğer bir insanla karşılaşırsan onu hemen yemeyeceksin. önce şöyle bir etrafında döneceksin, geri çekileceksin. sonra yine yaklaşıp biraz dürteceksin, geri çekileceksin. ondan sonra yiyeceksin." demiş.

    yavru köpekbalığı da sabırsız bir şekilde:
    "ya olmaz baba." demiş. "ben öyle beklemem, direk yerim." demiş.

    babası da bunun üzerine söyleyecek laf bulamamış ve "aferin oğlum ye, boklu boklu ye!" demiş.

  • otu boku çekemediğin, pozlara kıyamadığın zamanlardır.. "aa kediye bak ne güzel yürüyo ya laqq çekeyip paylaşayım" ların olmadığı en güzel anıların dostlukların belgesiydi o pozlar. kah elle kah motorlu makinelerle çıkan o güzelim cır cır civuuu sesleri halen anılarımda..

  • ingiltere nin fransa topraklarını ele geçirme arzusu yüzyıl savaşları nın başlamasına neden olmuştu. 1337 ile 1453 yılları arasında yaklaşık 116 yıl süren savaşların başlangıcında ingiltere, fransa nın bir bölümünü işgal etmişti. 1346 yılında crecy savaşı nda ingilizler, tarihte ilk defa top kullandı. yüzyıl savaşları surların savaş sırasında etkili olduğu son savaş oldu. bu savaşlar sonucunda fransa da feodal sistem zayıfadı ve derebeylerine karşı yapılan mücadele neticesinde mutlak krallıklar kuruldu. siyasi birlik sağlandı. ingiltere de yüzyıl savaşları sonucunda iç savaş çıktı. iki gül adı verilen iç savaş 30 yıl boyunca devam etti. ingiltere deki feodal sistem de zayıfladı. batı dünyasındaki en önemli iki gücün böyle bir sorun ile uğraşmaları osmanlı devleti nin işlerini kolaylaştırdı. balkanlardaki ilerleyişte kolay bir sürece geçildi.