hesabın var mı? giriş yap

  • "anlamaya çalışıyorum", "bir dakika canım"..."hmmm", "hııh","ama canım..." cevapları ile konuya olan hakimiyetini tekrar ve tekrar ispat etmiş bir adet sunucunun yaptığı saygısızlıklar zinciridir.

  • ani işitme kaybı ve kulakta çınlama teşhisi ile ilaca ek olarak, bugün ilk seansını aksaz deniz üssünde, minnacık, her yeri demirden bir tüpte 2 saat geçirerek gerçekleştirdiğim tedavi. ne zormuş daracık alanlarda kalmak, ben ki perdesi kapalı odada bile yaşayamıyorum. ilk yarım saat ecel teri döktükten sonra meditasyon yapmayı denedim, başka türlü vakit geçiremedim. yeni sistemlere sahip hastanelerde tedavi daha konforlu yapılabiliyormuş, aksaz’daki sistem en eskilerden ama doktor bey ve sağlık personeli faydalı olmak için elinden geleni yapıyor. 10 seansa tamamlayıp tekrar kontroller yapıldıktan sonra tamam ya da devam kararı verecek doktorum. şifa olur umarım, deneyip iyileşenlerin tavsiyelerini dinleyebilirim.

    tedavi sonrası eklemesi: hiperbarik tedaviyi 20 seans aldım, ben işitme kaybını yaşadığım ilk günlerde gitmediğim için maalesef işitme kaybı kalıcı oldu. % 10’luk bir iyileşme kaydettim. çınlama bütün şiddetiyle devam ediyor :( birçok ilaç denedim ama bu konuda da gelişme kaydedemedim. işitme kaybında iyileşme olabilmesi sorunun başladığı günlerde ( ilk 3-4 gün) tedavi edilmesi ile mümkün olabiliyormuş. eyyorlamam bu kadar.

  • bunun görgü ile değil tamamen karakterle ilgisi vardır. bir çok hatunla yeme içme takılma fırsatım oldu. bazıları buluşma yerine gelirken mesajda "aa cüzdanımı evde unutmuşum eve dönsem mi ?" diye mesaj atacak kadar yüzsüzken, bazıları ise tuvalete diye gidip çaktırmadan ödediğin hesabı kabul etmeyecek kadar gururlu oluyor.

    mesela para, görgü değil. imkanı olmayıp 2 çay içip kendi hesabını ödeyen kadın ile masaya bi yanarlı dönerli meyve tabağı söylemediği kalmayan ve hesap geldiğinde numaradan çantasını ağır ağır karıştıran kadın arasında bariz "asalet" farkı vardır.

  • iyi olmuştur.
    reklam olayının ayarını kaçırırsan, içerikten çok reklam barındırırsan blocku yer patlarsın işte.
    beter olsunlar.

  • birçok kişi gibi benim de kuzey amerika kıtası'ndaki ilk durağım new york oldu.

    new york, belki de şehir plancısı olduğum için, bugüne kadar en çok merak ettiğim şehirlerden biriydi. bu nedenle, normalde yoğun programlar yapmayı sevmeme rağmen, new york'a ayrıcalık tanıyıp geziye ayırdığımız 8 günün tamamını bu şehirde geçirdik.

    new york grid iron planın bana göre en iyi uygulandığı örnektir ve bu sistemi gerçekten anlamak için new york'ta bulunmak gerekir diye düşünüyorum. bu sebeple bu şehri yaşamak yandan çok farklıyken, diğer bir yandan ise oldukça tanıdık. bunun sebebi ise popüler kültürün en önemli parçalarından olan birçok film ve diziye ev sahipliği yapmış ve yapıyor olmasıdır.

    new york'a ulaşım, thy'nin istanbul'dan kalkan doğrudan seferleriyle oldukça kolay. biletlerinizi önceden ayarlamanız durumunda 1000 ila 1500tl arasında değişen fiyatlara uçabilirsiniz. geçen kurban bayramı'nda gitmiş olmamıza rağmen kişi başı 1.500tl gibi oldukça uygun kabul edilebilecek bir fiyata biletlerimizi 3 ay öncesinden aldığımızı da belirteyim. new york-istanbul arası yolculuk, giderken yaklaşık 9,5 saat kadar sürerken bu süre dönüşte 8.5 saate düşüyor. tabi bu süreye yaşanması oldukça muhtemel rötarlar ve ülkeye giriş sırasındaki kontroller dahil değil. örnek vermek gerekirse new york john f. kennedy havalimanı'nda pasaport kontrolünden geçmemiz yaklaşık 1.5 saatlik bir sıra bekleme sonucunda gerçekleşmişti. planınızı yaparken bu süreleri de dikkate almanızda yarar var.

    seyehatinizi planlama aşamasında ikinci önemli nokta ise tabi ki konaklama. konaklama için benim tavsiyem, ev kiralamanız olacaktır. otel fiyatları ile kıyaslandığında ev kiralamak neredeyse size yarı yarıya tasarruf sağlayacaktır. evde kalmanın kendine has artıları olduğu gibi otele göre de bazı eksileri tabi ki var. ancak aradaki fiyat farkı düşünüldüğünde, niyetiniz de otelde keyif yapmak değil şehri gezmek ise kesinlikle ev kiralamanızı tavsiye ederim. kiralık ev bulmak için ise, dünya'da en çok kullanılan sitelerden biri olan airbnb.com'u kullanmanızda yarar var. kiralamayı düşündüğünüz ev ve sahibi hakkında yorumları dikkatlice okuduğunuz ve kendiniz hakkında bilgileri doğru bir şekilde verdiğiniz sürece herhangi bir problemle karşılaşacağınızı sanmıyorum. ayrıca bu site üzerinden yaptığımız rezervasyonla vize alırken de bir sorun yaşamadığımızı belirtmekte yarar var.

    eğer daha önceden aldığınız bir abd vizeniz yok ise (bkz: abd vizesi) sizin için en son aşama vize alma kısmı oluyor. bugüne kadar çeşitli ülkelerden 10'a yakın vize almış olmama rağmen aldığım en kolay vize olduğunu söyleyebilirim. hazırladığım evrakların hiçbirine ihtiyaç duymadan, sadece birkaç temel soru sonrasında "vizeniz onaylanmıştır" cevabı ile aldığımız bu vizeye başvuru için ihtiyaç duyacağınız bilgilerin neredeyse tamamı abd vizesi başlığı altında incelenmiş. abd'nin diğer schengen ülkeleri gibi kısıtlı değil, 10 yıllık turistik vize verdiğini de unutmayın.

    biletlerimizi aldık, kalacağımız yeri ayarladık ve son olarak vizemizi de cebimize attıktan sonra artık geriye yapacak tek şey gezinin keyfini çıkarmak kalıyor. böyle bir seyehat için aylarca sabah 9:00 akşam 18:00 çalıştığınız, para biriktirdiğiniz düşünülürse gezinizin her dakikasını verimli geçirmek için önceden bazı planlar yapmanızda yarar var. yazının devamında size yardımcı olacak bazı fikirler vermeye çalışacağım.

    gitmeden önce kesinlikle hava durumunu kontrol edin ve havanın kapalı veya yağmurlu olduğu zamanlarda müzeleri gezecek şekilde planınızı yapmaya çalışın. özellikle havanın en güzel olduğu günü central park'a ve -gitmeyi planlıyorsanız eğer- six flags'e ayırmaya çalışın. yine woodbury common'a gitmeyi planlıyorsunuz yağmursuz bir güne denk getirmekte yarar var.

    new york'ta yapmadan dönmemeniz gereken şeylerin başında broadway'in meşhur müzikallerinden birini izlemek geliyor. bu müzikaller için biletleri internetten almak yerine times square'de adı şimdi aklıma gelmeyen, o meşhur merdivenlerin altında bulunan şubeden almanız daha ekonomik olacaktır.

    onlarca müzenin bulunduğu bu şehirde metropolitan museum of art'a ayrı bir parantez açmak gerekir. müze gezmeyi sevmiyor olsanız bile bu müze için bir istisna yapıp en azından yarım gününüzü ayırmalısınız diye düşünüyorum. bunun haricinde frick collection, moma ve bunun gibi bir çok müze de görülmeyi hak ediyor.

    gelelim central park'a, bu park zihninizdeki yeşil alan konseptini yerle bir edecek seviyede. büyüklüğü, kullanımı, konumu her şeyiyle akıl almaz bir proje olduğunu söylemek lazım. eğer benim gibi alışveriş merakınız yoksa grubun kalanı outletlerde kendinden geçerken, siz de bu zamanı central park'ta koşuya veya yürüyüşe çıkarak geçirebilirsiniz. unutmadan, central park'ı gezmek için tam bir güne ihtiyacınız olduğunu da belirtmeliyim.

    daha anlatılacak o kadar çok şey var ki hepsini yazmak neredeyse mümkün değil. bu şehri tanımak için çin mahallesi, italyan mahallesi , brookyln, soho, wallstreet ve daha aklıma gelmeyen birçok bölgesi tek tek gezilmeli görülmeli diye düşünüyorum. bu nedenle değil 8 gün, 1 ay gezseniz bile hala aklınızda kalan şeyler olacaktır. defalarca gelmek isteyeceğiniz, tekrar tekrar aynı yerleri dolaşmaktan sıkılmayacağınız bir şehir new york. eğer bizim gibi kısıtlı zamanda maksimum verim almayı planlıyorsanız bu yazıdan çok daha fazlasını okumalı ve ciddi bir hazırlık yapmanızı tavsiye ederim.

    edit: aklıma gelmeyen yerin adı theatre development fund'muş, epistemofili'ye teşekkürler.

  • düşünsenize adamın birisi geliyor 100 yıl önce ülkeyi kurtarıp
    yetmezmiş gibi bir de bu habeş maymunları gibi olmamamız için ön görülerde bulunup dinle devlet işlerini ayırıyor
    sonra 2021 yılında başkaları gelip 100 yıl önceki halimize dönelim deyip din tüccarlığı yapıyor
    aklın mantığın bittiği noktadayız.

  • yılmaz özdil'in mustafa kemal kitabı, özel baskıyı saymazsak bir milyondan fazla sattı. diğer kitaplarının da az buz satmadığını biliyoruz.

    toplu satış vs. saymazsak türkiye'nin en çok satan gazetesinin, en çok okunan yazarı.

    severiz, sevmeyiz ayrı. kitaplarını beğeniriz beğenmeyiz ayrı. bunlar subjektif şeyler. evinde kaçak yapı varmış yokmuş; o da kendi sorunu ve eğer yaptıysa yanlıştır, cezası normaldir.

    lakin bu adamın 4-5 milyona ev almasına şaşırmak, temel iktisattan, arz-talepten, popülerliğinin nasıl bir maddi karşılığı olduğundan anlamamaktır.

    tokiden ev kurasına girse mutlu mu olacaktınız?

  • vaad ettiği ve uygulamaya başlayacağı yenilikler;

    1- ekonomi canlanana kadar, kamu borcuna denetim getirilecek ,
    ve faizler konusunda yeniden anlaşma yapılacak..
    2-500 bin avro üzeri geliri olan herkes için ,
    gelir vergisi yüzde 75’e çıkarılacak.
    3-seçim yasası nispi temsil sistemi’ne çevrilecek.
    4-azınlık veya farklı düşünce taraflarının, mecliste temsili sağlanacak.
    5. avrupa ortalamasına göre büyük şirketlere konan vergiler arttılacak.
    6. lüks tüketime özel vergi konulacak.
    7. kiliseye ve gemi inşa sanayisine sağlanan ayrıcaklıklar kaldırılacak.
    8. bankaların gizli önemleri ve yurtdışındaki sermayeleriyle savaşılacak.
    9. askeri harcamalar kesilecek.
    10. asgari ücret 750 avro olacak.
    11. hükümet, banka ve kiliseye ait binalar evsizler için kullanılacak.
    12. devlet okullarında çocuklara ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilecek.
    13. işsizlere, evsizlere ve düşük ücretlilere bedava sağlık hizmeti verilecek.
    14. mortgage kredi ödemelerini karşılayamayan yoksul ailelere yüzde 30’u kadar sübvansyon verilecek.
    15. işsizler için ödenekler arttırılacak.
    16-stratejik önemdeki eski kamu kuruluşları (demiryolları, havaalanları, posta ve su hizmetleri) yeniden millileştirilecek.
    17-milletvekillerinin ayrıcalıkları kaldırılacak.
    18-yargının hükümet mensuplarını soruşturabilmesinin yolu açılacak.
    19. halk protestoları sırasında, polisin maske takması ve ateşli silah kullanması yasaklanacak.
    20-özel hastaneler millileştirilecek.
    ulusal sağlık sistemi için özel katkı payı kaldırılacak.
    21-yunan askeri birlikler afganistan ve balkanlardan çekilecek. kendi sınırlarımız dışında hiçbir yerde yunan askeri kalmayacak.
    22-. israil ile askeri işbirliği kaldırılacak. 1967 sınırları içindeki filistin devletinin kurulması için destek verilecek.
    23. türkiye ile istikrarlı anlaşmalar için müzakere yapılacak.
    24. yunanistan’daki tüm yabancı askeri üsler kapatılacak ve nato’dan çıkılacak.

  • adam kızların açığını bulmuş.

    başlık: aşık olup açılamayanlar panpalar gelin lan

    entry: alın size fırsat...

    kıza gidiyosunuz ve şöyle diyorsunuz :

    s - sensin amk
    k - kız

    s : sana bi soru sorabilir miyim ?
    k : tabi
    s : eğer sana sevgilim olur musun diye sorsam vereceğin cevapla bu soruya vereceğin cevap aynı mı olurdu ?

    hadi amk koşun açılın

  • sabah uyandım evdeki saati bir saat geri aldım, kardeşim kimse almamıştır diye geri almış, zaten saat otomatik geri almış. şuan temmuz ayındayız. telde 8 duvarda 9 arabada 10 evde 15