ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3 nisan 2015 bilal erdoğan'ın açıklamaları
-
kendisine anlatır gibi açıklamıştır. bu durum şüphesiz ki garip bir paradoksa tekabül etmektedir.
heyecanımı kaybettim diyen sevgiliye yapılacaklar
-
ataol behramoğlu'nun söyleşisinin şu 7 dakikalık bölümünü birlikte izleyip üzerine konuşmak da bir seçenek olabilir. şaka yapmıyorum. ben bunu izledikten sonra ufkum açıldı.
programda cüneyt özdemir behramoğlu'na "nedir aşk ataol bey?" diye soruyor. behramoğlu ise "bir kere her şeyden önce, yüksek dozda bir duygu. öyle düşünmek lazım. bu, herhangi bir sevgiden farklı. sizi aşkınlaştıran, yücelten bir duygu" diyor. cüneyt özdemir "sevgi ile aşkın farkı ne mesela?" diye sorduğunda "sevgi bana göre daha yumuşak, daha ılımlı. ortega gasset'in kitabında sevgi üzerine, bu konuda şeyler var. keşke yeniden okuyup gelseydim ya da göz atsaydım bazı sayfalarına... sevgide karşılıklılık var filan gibi bir şey söylüyor. aşk karşılık beklemeden gibi. yani yanılıyor olabilirim; bir farklılık olduğu muhakkak ama. esası yüksek dozda bir duygu. sarsıcı bir duygu. öyle düşünmek lazım" diye yanıt veriyor.
(arada birkaç şeyi atlıyorum.)
cüneyt özdemir "aşk biter mi ataol bey?" diye soruyor bu sefer. behramoğlu ise "her şey gibi, tabii. her şey gibi biter" diye yanıt veriyor.
beni bu söyleşideki en fazla etkileyen bölüm ise, cüneyt özdemir'in "bitmeyen aşk var mıdır?" sorusu üzerine behramoğlu'nun verdiği şu yanıt oldu:
"şimdi buna ait rakamlar var biliyorsunuz. 2 buçuk yıl sürer, 5 yıl sürer filan gibi şeyler var. biraz öyledir. şundan öyledir: yoğunluk dedik ya, o yoğunluk duygusu, yoğun yaşama insanın fiziksel varlığı belki tahammül edemez. böyle bir şey var ya da tabii aynı şeyi sürekli yaşamanın getirdiği tekdüzelik de olabilir. böyle şeyler var. insan varoluşuyla ilgili bir takım problemler bunlar. yani sürekli olarak aynı yerde kalıp orayı ezberlediğiniz zaman, bir mekanda, başka mekanları filan da görmek istersiniz. bunun gibi bir şeydir biraz. (...cüneyt özedemir'in 'insanoğlu biraz maymun iştahlı mı demek istiyorsunuz?' sorusu üzerine) evet, öyle bir tarafı tarafı var. aşk tamamen bitmeyebilir ve şeye dönüşür. bir sevgiye, bağlılığa, özveriye dönüşür. isterseniz şöyle bir noktaya da getirebiliriz bu konuyu. demin sizleri dinlerken düşündüm. iki tane çok ilginç şiir var. bir tanesi bizim şairimizin. faruk nafiz çamlıbel'in. işte kıskanç. 'sakın bir söz söyleme' diye başlar ya... bir de puşkin'in bir şiiri var. puşkin de diyor ki şiirinde... şimdi ezbere çıkaramam onu ama, 'öylesine çok seviyordum ki sizi' diyor, 'dilerim bir başkasınca da böyle sevilin'. yani böyle bir özveriye dönüşmüş... bir aşk bitmiştir yahut bitmemiştir. efendim, tek taraflıdır ama, sevdiğiniz kişi için iyilik dilemek... bu bence çok önemli, çok önemli. yani bizim toplumumuzun da öğrenmesi gereken bir şey."
benim bu söyleşiyi dinlerken fark ettiğim, aşkı anlamak ve anlatmanın büyük şairler için bile pek öyle kolay olmadığıydı. behramoğlu'nun aşk için "bu yoğunluğa insanın fiziksel varlığı tahammül edemez" dediğini duyduktan sonra uzunca bir düşündüm ve aşktan da, karşımızdakinden de, kendimizden de gerçekçi olmayan şeyler beklediğimizi fark ettim. o yoğun duygular yavaşça azalıyor; ama anlıyorum ki her kiminle birlikte olursanız olun başınıza gelecek şey bu. belki de bu yüzden insanlar aşkları bittiği anda bırakıp bir başka aşk arıyorlar. hep bir yoğunluk peşinde de olmak da bir çeşit tatminsizlik belki de.
not: sizin için oturup yazdım konuşmaları. umarım birilerine yararı olur. bir de lütfen kafama sert bir cisimle vurur musunuz, gidip kendi tezimi de yazayım arada.
düzeltme: yazım
pınar şirketlerinin satış ve karını artırması
-
yıl sonu kurları üzerinden pınar süt 2017'de yaklaşık 12.5 m dolar kar ederken 2018'de 9.3 m dolar kar etmiştir.
başka tespitim yok hakim bey.
köpeğinizi alır mısınız çocuk korkuyor
-
köpekten korkmak da suç oldu amk.
korkar, korkabilir; yaklaştırmayıver köpeğini. çok mu zor?
pardon ya, sokaklar köpeklerindi, fazlalık olan bizdik; unutmuşum.
bıktık lan hayvan faşizminizden; yeminle bak!
sevgi değil, faşizm dedim; ikisi ayrı şeyler.
mesut özil
-
50 metreye pas atamıyormuş kendisi. adam kaleye 30-35 metre mesafede topla oynuyor. topla orta sahada buluşsa en uzak adam kendisinden 20 metre uzakta oluyor. ne yapsın topu stadın dışına mı göndersin? tabi türkiyede sabri reyizin ortalarını, defanstan forvete şişirme topları izleyen adamlar herkesten aynısını bekliyor.
youtuber'ları itici yapan detaylar
sigarayı bırakmak
-
evet sigarayı bırakan sevgili arkadaşım. ara ara bu başlığı yokluyorsun biliyorum. sakın kararından kuşku bile duyma aynen devam. beklenen yarın çok yakın. kazananlardansın.
epic fail için türkçe karşılık önerileri
regl öncesi libidonun artması
-
yumurtanın boşa gideceğini anlayan vücudun verdiği teşvik primi.
papa 16. benedict'in türkiye ziyareti
-
papa trafiği ortadan ikiye yararak büyük bir mucize gerçekleştirmiştir.
internetsiz ev kalmasın diye arayan numaralar
-
dün gece tekrar aradılar. artık eskisi gibi meşgule atmıyor ya da açıp suratlarına kapatmıyorum.
çünkü bunu yapınca illaki hemen başkalarına yöneliyorlar.
açtım telefonu. evet yeni dükkan açtım internet bağlatacağım dedim. il sordu. farklı bir il söyledim. cadde sordu. google'la hemen girip o ilden bir cadde söyledim. numara sordu. salladım tuttu. isim sordu kemal muktedir dedim.
o sırada tabi en az 20 dakika sesiniz gelmiyor, kesik kesik geliyor dedim. orada bir şeylerle sürekli uğraştı. şimdi geliyor mu dedi evet dedim. tam paketi anlattı fiyat diyecekken sesiniz gelmiyor paketi duyamadım dedim. tekrar anlattı.
neredeyse tüm paketleri tekrar tekrar saydırdım. şu paket kaç cikaboyttu sordum. modem sordu. modem olmadan internete bağlanamıyor muyum ? dedim. olmayan kişilere seslendim. onlarla konuşur gibi yaptım ve onu hatta beklettim. tekrar ona dönüp kaldığı paketten tekrar sordum. 50tl'lik paket hangisiydi sordum. 1500 cikaboytlu paketiniz var mı diye sordum.
sonra neyse vazgeçtim dedim kapattım. tekrar arasınlar yine işi gücü, yemeği, cenazeyi ortada bırakıp yine açacağım. bütün cikaboytları burunlarından fitil fitil getireceğim.
ben kemal. geliyorum.
10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama
-
unutmak isteyen veya unutanlar için;
7 haziran 2015 tarihinde, şu başımızdakileri def etmek için bir şansımız olmuştu.
bu şansı maalesef iyi değerlendirememiştik o dönemde.
malum stepne parti liderinin, daha seçim sonuçları netleşmemişken, iktidarda olan partinin olmadığı "çözüm" önerilerine kapıyı kapatması, en büyük nedeniydi bunun.
ardından, sanki tüm türkçe sözcükler bitmiş gibi "istikşafi" gibi bir sözcüğün seçildiği, görüşmeler yapıldı, en çok oy alan partiyle diğer partiler arasında. elbette herkes farkındaydı, bir seçime daha gidebilmek için zaman kazanma oyunları olduğunu bunların.
elbette görüşmelerden sonuç çıkmadı ve "seçim" kararı alındı.
ve sonrasında da hemen tüm ülkede "patlama"lar olmaya başladı.
ne tesadüf!
bunlardan en büyüklerinden biriydi işte 10 ekim patlaması.
olan, yurttaşın hakkını savunmak isteyen, özgürlük isteyen, hukuk isteyenlere oldu, her zamanki gibi.
onlar gitti.
yaklaşık bir ay sonra seçim oldu.
daha birkaç ay öncesinde, iktidarı devretme olasılığı dillerde dolaşan bir parti, yeniden çoğunluğu aldı.
ondan sonra olanlar ise, meclisin devre dışı bırakıldığı, saçma sapan bir yönetim modelinin başımıza gelmesi ile sonuçlandı.
unutmayın bunları kardeşlerim.
o insanlar boşu boşuna ölmüş olmasın.
kanları yerde ve o "kan"ların kimlerin elinde olduğu da ortadadır.
o seçim sonrası, muhalefet biraz daha akıllı davranmaya başladı ve büyükşehirleri aldığımız bir seçim başarısı yakaladık, kısa süre önce.
ama işimiz daha bitmedi.
önümüzde bir "seçim" daha var.
işte o seçime kadar, sabırla ve yaşadıklarımızı unutmadan, beklememiz gerekiyor.
o seçim gününde de gereğini yaparak, 10 ekim 2015 günü yaşamını yitirenlerin, yattıkları yerde huzur bulmalarını sağlamamız gerekiyor.
bu da bizim boynumuzun borcudur, kardeşlerim.
ali ismailler için,
berkinler için,
kuddusi okkırlar için,
türkan saylanlar için,
ethemler için...
ve 103 yurttaşımız için...
abdülkadir uyan
metin kürklü
gökhan akman
orhan ışıktaş
gülhan karlı elmascan
yılmaz elmascan
nevzat sayan
bilgen parlak
hacı kıvrak
rıdvan akgül
fevzi sert
hacı mehmet şah esin
gökmen dalmaç
elif kanlıoğlu
hakan dursun akalın
ercan adsız
ayşe deniz
berna koç
fatma esen
gülbahar aydeniz
eren akın
canberk bakış
tayfun benol
nizamettin bağcı
kasım otur
başak sidar çevik
nilgün çevik
resul yanar
mehmet ali kılıç
tekin arslan
sezen vurmaz
dilaver karharman
umut tan
onur tan
sarıgül tüylü
dilan sarıkaya
ali kitapçı
ismail kızılçay
muhammet demir
korkmaz tetik
veysel atılgan
ibrahim atılgan
emine ercan
kübra meltem mollaoğlu
meryem bulut
seyhan yaylagül
ebru mavi
ali deniz uzatmaz
ziya saygın
vahdettin özgan
cemal avşar
ahmet katurlu
selim örs
azize onat
dicle deli
güney doğan
binali korkmaz
mehmet zakir karabulut
leyla çiçek
metin peşman
mesut mak
adil gür
gökhan gökbönü
şebnem yurtman
osman turan bozacı
idil güneyi
abdullah erol
mehmet hayta
özver gökhan arpaçay
şirin kılıçalp
uygar coşkun
ahmed alkhadi
nurullah erdoğan
gözde arslan
aycan kaya
yunus delice
sevgi öztekin
mehmet tevfik dalgıç
sevim şinik
emin aydemir
fatma karabulut
ramazan tunç
erol ekici
feyyat deniz
necla duran
osman ervasa
ramazan çalışkan
vedat erkan
abdülbari şenci
niyazi büyüksütçü
gazi güray
sabri elmas
erhan avcı
ümit seylan
serdar ben
hasan baykara
fatma batur
bedriye batur
nevzat özbilgi
ata önder atabay
esfet duran
mustafa budak
ağa bayar
ve katledilen yeşil için, önü kesilen sular için, ateşe verilen ağaçlar için...
tanım : yüreklerimizin bir kısmını orada bıraktığımız kanlı eylem.