hesabın var mı? giriş yap

  • demek ki sizin çocuğun kendi çocuğuna yaptığı zorbalıklardan bıkmış.

    çocuğunuz başkasının boynunu çiziyor, kaldı ki o aşamaya kadar neler yapmıştır.

    siz de büyük ihtimalle bu konuda yeterli tedbir almamışsınız. belki ke keyiflenmişsinizdir.

    kalkıp burada savcılığa şikayet edilmiş diye eleştiriyorsunuz.

    ne yani diğer çocuklar sizin çocuğunuzun oyuncağı mı?

    en azından medeni bir insanmış hukuk yollarına başvurmuş. kenara çekip çocuğunuzun yaptığı zorbalıkların aynısını çocuğunuza yapmadığına şükredin.

    bence burada insanları kınayacağınıza çocuğunuzu terbiye edin. daha sonra sert kayaya çarparsınız çocuğunuzu da sizi de terbiye eder. gururunuz incinir.

  • üniversite 2'de yaşanandır. "uyuyanı dersten atarım" diyen bir atatürk ilkeleri hocasıyla sınıf arkadaşı arasında yaşanmıştır. dersin sonuna doğru uyuyan öğrenci hoca tarafından uyandırılır:

    -sen! arkada uyuyan! çık dışarı yok yazıyorum seni.
    +eheehee. ben bu dersi almıyorum ki.
    -bak sen şuna. çık diyorum çık.
    +eheehehehe.

    sırf hocaya ayar vermek için eve gitmek varken derse girmiş, bilerek uyumuş, kendini dersten attırmış, yememiş, içmemiştir.

  • ayar değil, düpedüz kabalıktır.
    bu arada lamborghini'yi kullanan şahsa neden piç dendiği anlaşılamamıştır. lamborghini sahibi olmak insanı piç yapar mı, o da ayrı bir konu.

  • "fatih'te tramvayın çarptığı vatandaş"
    "#sıcakhaber tramvayın altında kaldı, tramvay altında kalan yayayı kurtarma çalışması sürüyor."

    her şeyin özeti, kahpe medya. hem de büyük harflerle.

  • ilk entryde verilen örnekte durumun biraz yanlış anlaşıldığını düşündüğüm kuram.

    hızınız yükseldiğinde atom altı parçacıklarınızın hareketi de yavaşlar, ışık hızında ise durağan hale gelir. yani zaman sadece sizin için durur. ya da ışık hızına yakın hızlarda seyahat ederseniz zaman sizin perspektfinizde yavaşlar. ancak size göre zamanın akış hızı aynıdır. yani, siz bu değişimi pek hissedemezsiniz. bir varış noktası olarak ayı düşündüğünüzde kafanız karışır.

    varış noktası olmaksızın bir f1 aracı ve bir ışık hızında gidebilen aracı "dünyada durağan halde duran bir gözlemcinin saati" ne göre harekete geçirelim ve 1 yıl boyunca amaçsızca uzayda dönsünler.

    dünyada geçen 1 yılın arından f1 aracındaki saatin henüz 360 gün kadar zaman saydığını, uzay mekiğindeki saatin ise henüz bir kaç dakika bile saymadığını görürüz. yani bu sırada zaman her gözlemci için farklı akar ancak hiç bir gözlemci kendi çerçevesindeki değişikliği hissetmez. uzay mekiğinde bulunan kişi gerçekten bir kaç dakika yaşlanmıştır çünkü onun atomları bozunma-eskime sürecini diğerlerine göre yavaşlatmıştır. aynı şey gravitasyon ile de gerçekleşir;

    eğer saturn'e gidip yerleşirseniz sizin kolunuzdaki saat 1 saat ilerlediğinde bizim dünyadaki saatlerimiz çoktan bir kaç saati tamamlamış olur. yani algı herkes için yereldir. bu iki gözlemci birbirine baktığında birbirlerinin normalden yavaş/hızlı hareket ettiğini görebilir mi sorusu ise tam bir muamma. çünkü şu şekilde hayvan gibi bir paradoks vardır.

    eğer ışık hızında giderken uzay mekiğinin farlarını yakarsanız uzay mekiğinden çıkan ışık yine ışık hızında hareket eder hem de hem durağan hem hareketki gözlemci için.

    yani siz farları yaktığınızda ışığın sizi ışık hızı kadar fark atıp geçtiğini görürsünüz ama kenardan bakan gözlemci farınızı ve sizi aynı hızda görür.

    yani hızınız ne olursa olsun ışık hızı daima ama daima sabit hızda gözlemlenir.

    ekleme: kütlesi olan hiç bir şey ışık hızında seyahat edemez.

    daha önce bu konuda çok daha detaylı bir yazı yazmışım efendim buyrunuz link

    db editleri:

    otizmli çocuklara öğretmen kampanyası

    (bkz: ekşi sözlük'teki sansür)

    ekleme:db eklemelerine açığım arkadaşlar varsa istek yeşillendirin

  • aslan kadını, astrolojiye inanmak icin yeterli bir nedendir, evrenin merkezinde olduguna icten ice inanan bu kadın icin yeterli neden sonuc ilişkisi vardır: kendisi. nergis cicegidir, narcissus kendini degil onu gormustur. cok arkadası olan aslan kadınlarının gozlerine bakıldıgında o parlaklıgın ardında yalnızlık görülecektir, bakmasını bilene . bu yalnızlık secilmiş olmakla beraber kendini gercekten anlayan insanla karsılasınca yavas yavas yok olacaktır. duvarları vardır, herkesin sevdigi neseli kimliginin yanısıra yaklaştırmaz kimseyi iç dünyasına. o renkli dünyaya girmek feci zor olmakla beraber ötesi tahmin bile edilemeyecek kadar renkli , sınırsız, kendine munhasır ufak bir cennettir. cenneti yasamayı göze alanları uyarmak gerekir, o dünyada yalana , riyakarlıga ve ruhsuzluga yer yoktur, sezgileri fevkalade güclü olan bu kadınlar böyle birseyi farkettikleri saniye siz daha ne oldugunu anlayamadan tozu dumana katmıs gidiyordur. bir de bakmıssınız ki size sonsuz deger veren o kadın bir buz kütlesi haline gelmiş, ne yaparsanız yapın o dünyaya bir daha adım atmanıza asla izin vermeyecektir. güçlüdür, güçlü olmaya calısmaktan yorulur cogu zaman ama bunu belli etmeyecek kadar da gururludur. içinde mimoza vardır, naiftir, kendisine yapılan hiçbirseyi unutmaz. hafızası o kadar kuvvetlidir ki etrafındakileri sasırtırken kendisi de sasırır. detaycıdır. detaylara fazlasıyla takılacak kadar da tutkulu. takıldıgı bazı seyler vardır,bu bir kelime, hosuna gitmeyen bir hareket ya da baska herhangi bir sey olabilir. bu durumda dunyaları verseniz yanına yaklasmanıza izin vermeyecektir.
    sinirini bozan ya da onu sıkıntıya sokan herseyden hızla uzaklasma yetenegine sahip bu insanlar ironik bir tezat halinde sabırlıdır , sabrı neye göstermesi ya da ne kadar tahammül etmesi gerektigini yine onlardan baska kimse bilemez. onun herhangi bir konuda basarıya ulasması sadece istegine baglıdır, istiyorsa yapar.
    egolarını terbiye etmeyi basarabilmiş olanları mütevazıdır, seckin bir ukalalıkla harmanlanmıs sozleri bazen can yakıcı olsa da ardındaki nedeni arastırınca bunu hak ettiginizi mutlaka ama mutlaka görürsünüz, adildir kime nasıl davranması gerektigini bilir. bazı insanlara fazladan bol kepce kredi veriyorsa eger bilirsiniz ki o insana karsı zaafı var ve elbette o zaaf yok oldugu an aslan kadını coktan ortamı terk etmiş olacaktır.
    eglence anlayısı ve espri yeteneklerinin yanısıra onları aynı sekilde etkileyecek insan sayısı cok ama cok azdır. kaliteli olana deger ve prim verirler.

    kendisinin farkındadır, ilgiyi sevdikleri gibi cıvık ve yalan olanlardan hızla uzaklaşır ve zevzek gösterilere asla izin vermezler.

    ve elbette tum genellemeler yanlıstır.

  • anayı babayı mahkeme kararı ile reddetme durumu. hadi eymen falan bi nebze de tayyip nedir yahu? babam bana böyle isim koysa cenazesine gitmem lan!