ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sfenks
-
46 metre boyunda ve 21 metre yuksekliginde bir anittir, gunumuzde uzerindeki kumlar temizlenmis ve yeniden onarima alinmistir. asil rengi parlak kirmizidir.
ekşi itiraf
-
liseyi beraber okuduğum bir arkadaşım vardı, büyük hedefleri olan çalışkan bir arkadaşım. mühendis olmayı liseye başlar başlamaz aklına koymuştu, sıraya da mühendis olacağını, istediği üniversiteyi yazdı, teknik üniversitesi inşaat mühendisliği.
garip bir çocuktu. sessiz, sakin, hayatında kavga bile etmemişti. derin bir havası vardı, altını kazdıkça daha derine indiğini görüyordum. rahatsız oluyordu sorularımdan, üstüne gitmiyordum. lisede aynı ranzada altlı üstlü yattık. önceleri üstte yatıyordu, geceleri haykırarak uyanıyordu, uyuyamıyordu çoğu zaman, üzülüyordum, anlat derdini diyordum, susuyordu. yer değiştik, ben üst ranzaya geçtim. daha rahat uyumaya başladı. sebebini sorduğumda daha az sallanıyor, ben rahatsız olmuyorum ama istersen değişelim tekrar dedi. yok dedim. konuyu da daha fazla irdelemedim. telefonla konuştuğunu neredeyse hiç görmedim, bazen telefonla uzun süre konuşup döndükten sonra yatağına geçip ağlıyordu. okulun kütüphanesine ve bilgisayar laboratuvarına sık sık giderdi. geçmişi de hep silerdi. ne baktığını ne araştırdığını bir türlü anlayamadık. zamanla hocalarında dikkatini çekti, psikolojik destek aldı. okul müdürü çocuğun geçmişini biliyordu ama bize söylemiyordu.
ikimizde üniversiteyi aynı şehirlerde okuyacaktık. heyecanıyla bir şeyler yapma peşindeydik, ben gezmeye çok meraklıydım, o kitap okumaya. daha büyümüştük, zaten olgun olan arkadaşım daha olgundu. artık yüzündeki hüzünün yerini hırs almıştı. daha çok çalışıyordu eskisinden. başarılı oldu, büyük şirketlerde staj yapma imkanı buldu. bir gün bir kafede otururken tuvalete gitmişti, telefonu da masada. tanıştığımızdan beri telefonuna şifre koymazdı. açtım hemen, safariye girdim. yer imlerine baktım, kandilli rasathanesi, en sık tıklanan sayfaydı. önceleri bir şey demedim. evine gittiğimde bilgisayarına baktım, yine aynı şekilde. evde 1999 senesine ait gazeteler, kitaplar. kandilli rasathanesi yine yer imlerinde. sürekli son depremlere bakıyor.
soramadım yine kendine. lisedeki müdürü aradım, tam bir hafta sonra ulaştım. sordum arkadaşımı, önce hatırlayamadı, sonra hatırlayınca okula davet etti. tüm hikayesini dinledim arkadaşımın. 99 depreminde ailesinin hepsini kaybetmiş, amcası büyütmüş hep, yatılı okumuş hayatı boyunca. inşaat mühendisliğini neden seçtiğini, telefonuna neden şifre koymadığını, geceleri neden haykırarak uyandığını, neden üst ranzada yatamadığını o an anladım. her şey bir anda gözümün önünden geçerek anlam kazanmıştı.
bunları kendine anlatamadım, eğer bilseydim daha çok yanında olurdum. keşke daha çok yanında olabilseydim.
metrobüs
-
bir sonraki boş metrobüs için bekleyen ön sıranın kurduğu barajı, real madridler barcelonalar kuramadı.
denizli'de üretilen 5 ayrı elektrikli araç
-
şöyle biraz geçmişe gidiyorum. teknolojisiyle herşeyiyle 1769'da fransa'da ve başka yerlerde yapılan araçlar şöyle.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…okwl8q&usqp=cau
http://upload.wikimedia.org/…rwagen_nr.1_benz_2.jpg
şimdi biraz yakın tarihe geliyorum.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…cgjxhq&usqp=cau
ulan 1769'da yaşayan adamın 2015'de üniversite okuyan adamdan daha üstün olması nedir. dış güçlerin oyunu diye diye afrikalılar gibi kaldık. ne teknolojiye kafamız basıyor ne bir sikimden anlıyoruz. suntadan araç yapmış lan adam. kaza falan olsa, suntalar çatır çatır dağılsa yemin ediyorum kimseye yardım edemeyiz gülmekten.
ekleme: arada linkler güncellenmektedir.
yaşaması istenen kitap karakterleri
-
tom robbins karakterleri. bir yerlerde yaşıyorlardır belki ama ben çevremde yaşamalarını istiyorum. kudra'dan bernard'a hepsini, ama en çok da marx harikulade ile delifişek purcell gibi arkadaşlarım olsun istiyorum lan.
çevremde arthur dent, zaphod beeblebrox ve ford prefect'den oluşan bir topluluğa da hayır demem mümkün değil.
oscar cardozo
-
gerçek cardozo öldü arkadaşlar, yerine oynayan flash tv sunucusu yalçın çakır'dır.
plajda bira içen insan
-
insan hanzo olduktan sonra plajda zemzem içse bile aynı kapıya çıkacak olay. çoluk çocuk yaşlı olması fark etmez. adabınla , kimseyi rahatsız etmeden içebilmek önemli. burada mevzu biradan bağımsız insanları rahatsız etmekse haklı bir serzeniş. ama sorun sadece bira şişesiyse o şişe afedersin de....
beyin yakan boşanma planı
-
işinin ehli dürüst bir avukata danışsa, beklediği “sen merak etme, donuna kadar alırız” cümlesini duyamayacağından daha da çirkefleşecek, benzerlerine sık rastlanan bir kadının pervasızca planıdır.
1.mümkün değil.
2.kanıtlarsa alır.
3.hiç çalışmamış olmak maddî tazminatı gerektirmez.
4.bu da mümkün değil.
5.edinilmiş mal olmayıp kişisel mal olduğu, (kocanın ailesinin maddî destek sağlaması suretiyle satın alınmış olduğu) kanıtlanırsa arabanın yarısını alamaz.
edit:başlığa konu sorunun gerçek olup olmadığının bir önemi yok. bu tip taleplerle -ve daha fazlasıyla- her an kaç kadın, avukatların yolunu aşındırıyor, bilen bilir. önemli olan, hakimlerin hakkaniyetli kararlar verebilmesi ve tarafların mağduriyetlerini en aza indirmesi. burada herkese abes gelen talepleri değerlendirirken evlilikte yaşananları bilmediğimiz için objektif olmakta yarar var.
alkollü içeceklere ekstra zam gelecek olması
-
bu millet sigarayı ve içkiyi bıraksa, bir de arabayı bırakıp hollandalılar gibi bisiklet sürmeye başlasa devlet iflas eder.
zamlara ekstra fiyat gelmesi durumudur.
zenginlik belirten ufak detaylar
-
palmiye. nerede birden fazla palmiye görsem heh burası zengin muhiti derim.
500t
-
mükemmel şöförleri, sizi sıcacık bir gülümsemeyle karşılayan muavinleri ve kitapsız yapamayan elit yolcularıyla büyüleyen yalnız ve güzel otobüs hattı.
bayern münih'in adidas'tan 900 milyon euro alması
-
o paraya 112.5 adet tabata alınırdı lan, dediğim olay. unutamıyorum lan sözlük, evet...
günde yarım yumurta yemek bile çok tehlikeli
-
çinde kıtlık olduğu için uydurulmuş yalandır. ulan adamlar canlı fare yutuyor, canlı maymun beyni yiyor, adı sanı duyulmamuş bilmem ne sikim hayvanından tut olmadık yarasaları yiyip kovidi dünyaya yaydılar da kala kala araştıracak yumurtanın zararı mı kalmış? ahhah.
bir de sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan beyefendi gibi dünya lideri yok ki başlarında adamların karnı doysun.
evlendirdiği kızına yapamazsan geri dön diyen baba
-
tabi siz gelinlikle gittin kefenle dönersin diyen baba istersiniz.hayatınıza bi eş değil köle alınca babasının kızına her daim sahip çıktığını görmek rahatsız edici olabilir.
genelgeyle site yönetimlerine görev verilmesi
-
(bkz: site kartalları)