hesabın var mı? giriş yap

  • sevgili kısmını bilmem, ama sayamadığınız bir kalabalığa dalmak zorundaysanız ve muhafazakar bir civarda gerçekleşecekse hadise, kesinlikle "siz allahıma ve peygamberime küfredemessiniz ulan" diyerek girin olaya bu arada surekli bagırmak suretiyle adamların allaha küfrettiğini vurgulayın.
    1. adamlar afallayıp ne diyor lan bu modundayken, bir kısmı sizi sakinleştirmeye çalışır
    2. çevredeki insanlar sizin yanınızda yer alır.
    3. polis girerse devreye sorun yaşamazsınız.
    dayak yemekten kurtulur hatta mümkünse iki üçtane de rahatlıkla patlatırsınız.
    ha ben laik bir adamım din istismarı neyime derseniz, allah laikinizi versin ne diyeyim..
    unutma surekli bagırıyorsun...

  • arap hayranlığındandır. bu yaşıma kadar hiç duymadığım bir isim. çocuğuna mary jane ismini koymak kadar özenti bir seçimdir.

  • kocaeli'nin merkezi izmit'te yer alır, ama izmit bir şehirdir, kocaeli ise ildir. türkçe'de genelde il = şehir anlamı çıkar, ama bu duruma istisna bir yerdir kocaeli, çünkü içerisinde gebze ve darıca gibi iki ilçe mevcut. bu iki ilçe bir araya geldiğinde istanbul'un uzantısı gibi dururlar, ama kocaeli'ye bağlıdırlar ve ayrı bir şehir gibidir. izmit ile arasında medeniyetten uzak sanayiyle dolu 60 km'lik mesafe vardır. izmit de bir ilçedir, ve aynı zamanda bir şehirdir, gebze'den bağlantısız, kocaeli büyükşehir belediyesinin merkezidir. kocaeli ise bir şehir değildir, ildir ve idari bir bölgeden ibarettir, kocaeli diye bir şehir yok.

    sakarya da bir ildir, merkezi iliyle aynı isme sahip olmayan sayılı yerlerdendir. sakarya'nın merkezi ise adapazarı'dır. sakarya diye bir şehir yoktur, ama adapazarına sık sık sakarya denildiği olur. kocaeli'nin aksine, kimse izmit'e kocaeli demezken adapazarlı olmayanlar adapazarına sakarya derler genelde, bu kavram kargaşasında bunun da etkisi vardır muhtemelen.

    ayrıca gebze + darıca'nın toplam nüfusu hem izmit'ten hem de sakarya ilinden daha fazladır. darıca'da oturduğum için ayrıca belirtiyorum ama çoğunluğun kabul ettiği haliyle darıca da gebze sayılır, gebze'nin bir uzantısı gibidir. edit: eklemeyi unuttum gebze ve darıca ikilisinin bir de üçüncü yancısı vardır, çayırova. esasen darıca da çayırova da zamanında gebze'ye bağlıydı, sonra önce darıca sonra çayırova'yı gebze'den ayırıp ayrı ilçeler yaptılar. ama bu üçünü bir araya getirip ayrı bir il ilan etsen nüfus olarak 81 ilin 70'ini geride bırakır, sanayisi sayesinde de gelirde ilk 5'e oynar. hiç küçümsenmeyecek kadar çok nüfusa ve sanayiye sahip yerlerdir.

    edit: bölgeye enerji veren sedaş'ın çagrı merkezini arayıp anlık kesintiler menüsüne girerseniz,

    sakarya için 1'i, gebze için 2'yi, kocaeli için 3'ü, bolu için 4'ü, düzce için 5'i tuşlayın denilmekte.

    darıcada oturduğum için gebze menüsünden bilgi alabildim, muhtemelen çayırova ve dilovasını da kapsıyordur. sedaş bile gebze'yi ayrı bir şehir olarak tanıyor.

  • vaktinde dolmabahçe camisinin müezzinini korumayan güruhun başlattığı kampanya. dolmabahçe camiisinin müezzini 'ben din adamıyım, yalan söyleyemem, o gece burada içki içilmedi' dediği için sürgüne gönderilmişti ve sesiniz çıkmamıştı.

    şimdi 'cumhurbaşkanımızı koruyun' temalı sela okuyan müezzin için neden bu kadar ayaklandınız? samimiyet önemli bişey!

  • ‘dünya üzerinde en çok seyahat etmiş olan oscar heykelciği’nin kazanılmasına sebep olmuş filmdir ..

    ‘laurence kim peek’ .. gerçek ‘yağmur adam’ .. doğuştan ‘makrosefali’ ve gelişimini takiben ‘otistik savant’ tanılı ama çok sonraları otizmden ziyade ‘fg sendromundan’ muzdarip olduğu anlaşılmış ve inanılmaz hafızasıyla akıllarda yer etmiş bir amerikalı şahsiyet .. hafıza ve ezber yeteneği 16 aylıkken ortaya çıkıyor .. 4 yaşına kadar yürüyemiyor, hiçbir zaman gömleğinin düğmelerini ilikleyemiyor ama tüm yaşamı boyunca okuduğu en az 12.000 kitabın içeriğini ezbere biliyor .. kitap okurken sol gözüyle sol sayfayı, sağ gözüyle sağ sayfayı aynı anda okuyabiliyor ve ezberleyebiliyor .. görsel

    ‘kim peek’, 1986 yılında tanıştığı ‘barry morrow’a ilham kaynağı oluyor ve ‘morrow’, ‘rain man’in hikayesini, çoğunlukla ‘peek’ten esinlenerek yazıyor görsel .. barry morrow, 29 mart 1989 tarihli oscar ödül töreninde, ‘rain man’ senaryosu sayesinde kazandığı oscar heykelciğini, bir süre sonra kendisini tebrik etmek amacıyla babasıyla birlikte ziyaretine gelen ‘kim peek’e armağan ediyor, ‘sen olmasaydın bu senaryo ve bu ödül olmayacaktı’ diyerek görsel .. kim peek, ömrünün kalan süresince babası ‘fran peek’ eşliğinde dünyanın dört bir tarafındaki okulları ziyaret ederek, otizm ile ilgili toplantı ve konferanslara katılarak binlerce öğrenciyle, sayısız insanla buluşuyor, elbette elinde ‘morrow’un hediyesi olan oscar heykelciği ile birlikte görsel .. insanlar ona örneğin doğum tarihlerini söylediklerinde ‘peek’ onlara hemen ‘o tarihteki gazete manşetlerini’, ‘o gün dünyada olmuş olan olayları’, ‘30 yıl sonra takvimde doğum tarihlerinin hangi güne denk geleceği’ gibi şaşırtıcı bilgileri tereddütsüz sıralıyor .. karşılaştığı insanların sorularını eşsiz hafızasında yer alan ezber bilgileriyle eksiksiz yanıtlarken aynı zamanda elinden oscar heykelciği eksik olmayacak şekilde herkesle de fotoğraf çektiriyor .. fotoğraflar yalnızca davetli olduğu mekanlardaki insanlarla değil, gerek abd gerekse dünya üzerinde farklı noktalara uçarken yapılan bagaj kontrolleri sırasında ‘oscar heykelciğinin’ ortaya çıkmasıyla birlikte havalimanı görevlileriyle de çekiliyor .. hatta bir seferinde oscar heykelciği sayesinde ‘peek’ pilotların daveti üzerine kokpitte bile uçuyor ..

    tüm bu trafikten dolayı ‘barry morrow’un kazandıktan sonra ‘kim peek’e hediye ettiği bu heykelcik, birçok kaynakta, ‘the most loved oscar statue’, ‘the most travelled oscar statue’ olarak anılıyor (‘en çok sevilen’, ‘en çok seyahat eden’ oscar heykelciği anlamlarında) ..

    barry morrow, yıllar sonra ödülü gördüğünü ama elden ele dolaşmasından mütevellit artık ödül üzerindeki altın kaplamanın çoktan kaybolduğunu ve bunu ‘peek’e sorduğunda da ‘kaplamanın altın kısmı artık güzel çocukların ellerinde’ yanıtını aldığını gülümseyerek anlatıyor bir röportajında ..

    ‘kim peek’ 2009 yılında, 58 yaşında hayatını kaybediyor ama senarist ‘barry morrow’ ödülü geri almak yerine yine ‘peek’in hatırasına istinaden ‘peek’ ailesinin yaşadığı yer olan ‘salt lake city’ şehrine bağışlıyor ödülü .. şehrin bulunduğu eyalet olan utah’ta yerleşik ‘utah film center’, her yıl düzenli olarak, özürlü insanların hikayelerini konu alan, toplumsal farkındalığa katkıda bulunan filmler için, ‘kim peek anısına’ ‘peek award’ (peek ödülü) veriyor ..

    kaynak : the life and message of the real rain man (kitap), theguardian.com, autismservicescenter.com, forbes.com, utahfilmcenter.com ..