hesabın var mı? giriş yap

  • tv ve gazetelerde yapılan bodrum , çeşme pohpohlamasının , ve buna karşı oluşan zengin ve şımarık ,gösteriş meraklısı kitle talebinin sonucudur .

    aynı şey bodrumun diğer tüm koyları için , çeşme vs içinde geçerlidir.

    bodrumda villası , bmw, vos vos arabası ,
    hergün barlarda gezer , yanında manitası.

    peki nasıl olmalı sorusunun cevabını karşınızdaki yunanistan size verecektir .
    rodosun , sakızın ,kosun ,samosun ormanları koyları hala bakirdir ,suları tertemiz insanları kibardır , hiçbir yunan adasında sizi kolunuzdan dükkanına çeken serseriler yoktur.

    çok ilginçtir yunan adalarında öyle bmw mersedeste göremezsiniz çok ,

    dolayısı ile alın bodrumunuzu alaçatınızı ,şezlong bekçilerinizi kıyı talancı mafyalarınızı başınıza çalın ,

    biz karşıya suyun öte yanına geçiyoruz.

  • o kılın omuz bölgesine ait olduğunu bilebilen kimse bence kendisine hiç sevgili falan aramasın. bu beyin gücü ile milyarder falan olsun, dünyayı dolaşsın.

  • çiftçiye "ananı al da git" diyenin küstah arap elçiye "yatırımını al da git" demesi mümkün olmadığından dolayı gerçekleşen tehdittir.

  • 29.12.22, saat kaç? şayet öğle paydosunda yapılıyorsa kimseyi alakadar etmeyen eğlencedir.

    edit: saat kaç diye bilerek yazdım. evet, tekrar soruyorum. saat kaç? arkadaşlar kapının önünde koskoca anabilim dalı yazıyor. orası ayaktan hasta bakan poliklinik değil. ayaktan tedavi hizmetinden bağımsız genelde prof.'ların özel ücreti mukabilinde randevulu hasta kabul ettiği bir yer. orası normal bir mesai saati içinde bile mahşer yeri gibi olur. kapının önü bomboş. evet, muayene ücreti olmasına rağmen kalabalık olur. hasta yakını önce kapı önünde yarım saattir bekliyoruz diyor, içeri girince zamanda sıçrama yaşayıp "bir saattir bekliyoruz. " diyor. hekim veya hoca olduğunu bilmediğimiz bir kişi de sizin neyiniz vardı diye sorduğunda "kayıt yaparsanız göreceksiniz. " diyor. gerçek anlamda orada mesai saatleri içinde bir saat bekleyen birinin verdiği yanıtlar bunlar olmaz. çatır çatır ne için beklediğini söyler ve çözüm sunulmasını talep eder. hasta mahremiyeti falan demeyin, ortodonti kliniğinde rektal tuşe için beklemiyor kimse. adamın şov yaptığı, sesinin titrek tınısından belli.

    bir yakını arrest geçirdiğinde diş hekimi müdahale etse başka doktor mu yoktu diye ortalığı ateşe verecekler, ortodonti anabilim dalındaki öğle paydosu üzerinden kardiyak acilleri kıyaslamış. evet arkadaşlar, mavi kodlara da ortodontistler gidiyordu zaten. hatta yoğun bakımlarda da bütün sağlık personeli yemeden içmeden paydos vermeden hazır kıta çalışıyor.

  • kimsenin yardım etmesine gerek olmayan hasta kadın. fas'a uçak kaldıran sağlık bakanlığı bir zahmet bu kardeşimizin tedavisini üstlensin.

    kendi vatandaşına bu kadar düşman bir iktidar yoktur tarihte.

  • devletin kontrgerilla mantığının hızlıca işlemeye başladığının göstergesi. verilmeyen 400 vekilin karşılığı bunlar.

  • taner'in şampiyon olduğu yıl muhakkak incelenmeli. işin içinde paralel bir mevzu olabilir. nasıl kpss'ler inceleniyor, bu da incelensin.

  • ihalesi ta 2013'te yapılmış metro hattını yıllardır açamayan, çalışmaları kafalarına göre durduran partinin trolleri gelmiş imamoğlu yapmadı diyor. imamoğlu geldi, yıllardır yapamadığınız, rantlara kurban ettiğiniz metroyu bam bam bam yaptı. sizin partiye kalsaydı iş, önümüzdeki yerel yönetim seçimlerine (2023) 10 gün kala "hayaldi gerçek oldu.", "yaparsa akape yapar." naraları eşliğinde açılırdı bu hat.

  • kadın düşmanlığının tarihi, binlerce yıl sürdüğü için eşi görülmemiş bir nefretin tarihidir. öyle bir tarih ki, aristoteles'i karındeşen jack'e, kral lear'ı james bond'a bağlar."
    -jack holland-

    tarihin başlangıcından bu yana insanlığın bir yarısının, diğer yarısı tarafından baskı altında tutulması ve insanlık onurunun elinden alınması nasıl açıklanabilir?

    hindistan'da dul kadınların yakılması, yeni doğmuş kız bebeklerin öldürülmesi, kuzey afrika'da kız çocuklarının sünnet edilmesi, savaş bölgelerinde kadınlara toplu tecavüzler… tüm bunlar yalnızca geçmiş dönemlerin canavarlıkları değil, günümüzün de acı gerçekleridir.

    bugün mizojinin yani kadın düşmanlığının, artık sadece şiddetin ve adaletsizliğin nedeni olarak değil, insani gelişmişliğin ve toplumsal eşitliğin engeli olarak tanımlandığı bir çağı yaşıyoruz. ama hâlâ, kadınlar eşit işe eşit ücret için savaşıyor. gerçek bir kadın-erkek eşitliği hâlâ çok uzaklarda.

    dünyanın çeşitli bölgelerinde, kadının durumu son yüzyıllardan günümüze kadar hemen hiç iyileşmedi. başka hiçbir önyargı bu kadar uzun süre yaşamadı ve bu ölçüde dayanıklılık göstermedi. ve hiçbir önyargı, toplumca konmuş sosyal ve siyasal aşağılama kurallarından, hasta bir beynin nefret dolu fantezileriyle beslenen taşkınlıklarına kadar uzanan bu denli değişik yüzler göstermedi.

    (bkz: jack holland)
    (mizojini- dünyanın en eski ön yargısı isimli kitabın tanıtım bülteninden)