ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kürt oğlu kürdüm seni burada yaşatmam
-
akçay tarzı yerleri (ege ve akdeniz) kuşatan, yerel halka ve esnafa dünyayı dar eden emniyetin nedense dokunmadığı doğulu çeteler var böyle. defalarca sosyal medya da gündem olmuştu. bu 'şey' de onlardan biri muhtemelen.
nba
-
amerika birleşik devletleri'nin massachusetts eyaletinde, işçi çocuklarının çoğunlukta olduğu springfield ymca koleji'nde görev yapan 30 yaşındaki kanadalı beden öğretmeni dr. james naismith; kışın iyiden iyiye bastırması yüzünden öğrencilerin okulun kapalı spor salonunda oynayabilecekleri bir oyun icat ettiğinde takvimler 21 aralık 1891'i gösteriyordu.
naismith, yemekhaneden aldığı iki büyük şeftali sepetini salonun 3.05 metre (10 feet) yüksekliğindeki balkon demirlerine karşılıklı astırmış ve yüksekteki bu iki "kaleye gol" atmayı amaçlayan oyunun adını "basket ball" yani "sepet topu" koymuştu. bu yeni oyun 2 yıl içinde önce ymca okullarına, oradan da tüm abd'ye yayılarak çok sevilen bir spor haline geldi.
19. yüzyılın son yıllarında basketbolun yaygınlaşmasıyla birlikte profesyonel takımlar ortaya çıkmaya başladı. bu yeni spordan para kazanan ilk takım ise trenton nationals'tı. 7 kasım 1896'da brooklyn ymca takımını 16-1 yenmiş ve adam başı 5 doları cebe indirmişlerdi.
abd'de 1900-1945 arasında 20 farklı irili ufaklı basketbol ligi kurulsa da 1. dünya savaşı, büyük buhran ve arkasından 2. dünya savası gibi felaketler yüzünden birçoğu uzun ömürlü olmamıştı. bu zorlu dönemde ayakta kalabilen ve ulusal anlamda ses getiren iki lig oldu: 1925'te oluşan american basketball league (abl) ve 1935'te general electric, firestone, goodyear firmalarının önderliğinde midwest basketball conference (mbc) adıyla kurulan, 2 yıl sonra daha geniş kitlelere hitap etmek için national basketball league (ulusal basketbol ligi) adını alan nbl. ancak bu liglerdeki takımlar 1-2 bin kişilik ufak spor salonlarında, hatta bazen balo salonu, depo gibi mekanlarda mücadele etmek zorunda kalmış, dolayısıyla gelir üretmekte zorlanmışlardı.
2. dünya savaşı'nın bitimiyle birlikte birlikte abd'de gündelik hayat yavaş yavaş normale dönerken halk da üzerindeki baskıdan kurtulmanın verdiği rahatlamayla eğlence sektörüne para harcamaya başlamıştı. girişimciler savaş zamanı biriktirdikleri paraları harcamaya hazır halk kitlelerinin vakit geçirmesini sağlayacak yeni organizasyonlar üretmek için harıl harıl çalışmaya başladılar.
1936 kış olimpiyat oyunları'ndan sonra boston, new york, detroit, chicago gibi kentlerdeki salonların sahipleri, buz hokeyi takımları kurarak tesislerini dolu tutacak bir işe imza attılar. ancak salonların hiç iş yapmadığı günler de oluyordu ve bu boşluğu doldurup para üretecek bir girişime ihtiyaç vardı. işte bu düşünce doğrultusunda boston garden'ın sahibi walter brown ve yakın arkadaşı cleveland arena'nın patronu albert sutphin'in öncülüğünde nbl'ye rakip olacak bir basketbol ligi oluşturma fikri doğuyor.
6 haziran 1946'da new york city'deki commodore oteli'nin toplantı salonunda, biri kanada'nın toronto şehrinden olmak üzere, her biri kendi buz hokeyi takımına sahip 11 salon patronu nba'in temelini oluşturacak basketbol association of america'yı (baa-amerika basketbol birliği) kurdu. baa'da yer alan 11 takım ise boston celtics, chicago stags, cleveland rebels, detroit falcons, new york knickerbockers, philadelphia warriors, pittsburgh ironmen, providence steamrollers, st. louis bombers, toronto huskies, washington capitols olmuştu.
uber'e binen vatan hainidir
-
''uber san francisco'da doğmuş bugün benim askerime silah sıkan afrin'de askeri şehit eden hainlerin ürediği yerdir''
hacı altındaki arabayı, elindeki telefonu ve kullandığın bilgisayarı at bir köşeye sonra konuşalım.
belki o zaman ciddiye alabilirim seni.
somebody that i used to know
-
gotye'nin de ayni adda bir eseri var. sabahtan beri dinledigim tek sarki. hala dinliyorum. sozleri;
now and then i think of when we were together
like when you said you felt so happy you could die
told myself that you were right for me
but felt so lonely in your company
but that was love and it's an ache i still remember
you can get addicted to a certain kind of sadness
like resignation to the end
always the end
so when we found that we could not make sense
well you said that we would still be friends
but i'll admit that i was glad that it was over
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now and then i think of all the times you screwed me over
but had me believing it was always something that i'd done
but i don't wanna live that way
reading into every word you say
you said that you could let it go
and i wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
now you're just somebody that i used to know
i used to know
that i used to know
i used to know
somebody
--
youtube'den dinliyebiliyorum sarkiyi ve sarkinin altina girilen su yorum insanin suratina bir tebessum getiriyor.
i spent 3 days listening to this song, smoking cigarettes and drinking cheap beer. at 5am this morning i stood up, put on my jacket, cycled to my ex girlfriends house and stood outside for an hour. when she seen me she came out. i walked over to her i said "i love you, i want you back and i am sorry" she said "i love you too". i am tired and off to bed now. thank you gotye i am? in your debt you opened my eyes. she is someone i will always know. zoe i do love you x
yaran sevgili diyalogları
-
romantik romantik öpüsürken:
+ benim gözlerim acik ha, sinsi gibi.
- ... <allahim sen sabir ver>
batuhan karadeniz'e tokat atan çocuk
-
sorsan hiperaktif der bu şeyi yetiştiremeyen mahluklar. evet bu şey.
13 temmuz 2014 almanya arjantin maçı
-
cizıs ın beleş tepeden izlediği maç.
arka kamera kasasında 2 tane süs kamera vardır
-
bunlar bir ara ticari itibar sebebiyle entry, video, tweet vs. sildiriyordu. peki milletin üzerine saldığınız o 3 avukata sorar mısınız, ticari ahlaksızlık yapan firmalara ne yapılmalı sayın reeder yönetimi.
suç sizde değil ama, bu ülkeyi gelişmemiş üçüncü dünya ülkesine çevirenlerde. orta doğu bataklıklarında en kolay iş hem suçlu hem güçlü olabilmek.
(bkz: guguk devleti)