hesabın var mı? giriş yap

  • nükleer patlamadan buzdolabının içine girerek korunmak konusu, yıllar önce indiana jones and the kingdom of the crystal skull adlı filmde işlenmiş ve pek çok tartışmaya neden olmuştur.

    aslında, nükleer patlamanın mekanik, termik ve radyoaktif etkilerinden buzdolabının içine saklanarak kurtulmanın mümkün olup olmadığı hususunda dolaylı da olsa fikir verebilecek gerçek bir bilimsel deney mevcuttur. 5 mayıs 1955 tarihinde abd'nin nevada eyaleti'nin güneyinde yer alan bölgede icra edilen operation cue adlı test sırasında, daha önceden inşa edilmiş olan ve abd'nin belde ve banliyölerinde rastlanan çeşitli konut tiplerinin, yapıların, araçların ve sokakların bulunduğu bir yapay kasabada, atom bombasının standart bir yerleşim üzerindeki etkileri incelenmek istenmiştir. burada kullanılan ev tipleri, tuğla bacalı iki katlı ahşap ev, tek katlı tuğla ev, amerikan tipi tek katlı beyaz ahşap siding kaplamalı prefabrik ev olmak üzere çeşitlilik göstermektedir.

    testten sonra nükleer patlamaya karşı güçlendirmenin yapılmadığı tuğla evlerin yıkıldığı, ahşap siding kaplamalı evlerin banyo bölümünün daha az hasar alıp yine genelinin yıkıldığı veya ağır hasar aldığı görülmüştür. bu testte, daha öncekilerden farklı olarak, patlamanın sadece yapılar üzerindeki etkileri incelenmekle kalmamış, evlerin içerisinde, çeşitli şekillerde muhafaza edilen yiyeceklerin ve tüketim nesnelerinin nasıl etkilendiği de araştırılmıştır. bu kapsamda sığınak olarak kullanılan bodrum bölümleri haricinde, mutfak rafları, kiler vb. yerlerde bulunan nesnelerin yanı sıra o dönemde yaygın olan buzdolabı modelleri de kullanılmış, hatta frigidaire marka kurşun kaplı bir buzdolabı test sahasına ilgili firma tarafından bizzat gönderilmiştir.

    söz konusu buzdolabı patlama noktasından 4700 fit (1432 metre) uzaktaki bir prefabrik eve yerleştirilmiş ve içi de dondurulmuş bezelye, balık filetosu, patates kızartması, tavuklu börek, dilimlenmiş çilek ve konsantre portakal suyu ile doldurulmuştur. ayrıca elektrik hattına bağlanmayan dolabın iç ısısı, buz kalıpları da konulmak suretiyle, ortalama 0 fahreneit (-17 derece santigrat) seviyesinde tutulmuştur.

    patlamadan sonra yapılan incelemede, etrafındaki hasara rağmen, yana devrilen buzdolabının beklenenden daha az hasara uğradığı gözlemlenmiştir. patlamanın mekanik etkisini oluşturan şok dalgasının yarattığı basınç, dondurucunun ve kapağının dış kaplamasını yamultmuştur. ayrıca kapının içindeki plastik kaplama da kırılmıştır. ancak, yine de kapının halen açılıp kapatılabilmekte olduğu ve hatta sonrasında buzdolabı fişe takıldığında da çalıştığı görülmüştür. buzdolabının içerisindeki yiyeceklerde ise hiçbir fiziksel hasar bulunamamıştır. ayrıca yapılan dozimetrik kontrollerde hiçbir radyasyon izi de tespit edilememiştir. hatta, bu yiyeceklerin tüketiminde herhangi bir sakınca olmadığı anlaşıldığından, test sahasında görev yapan sivil savunma gönüllüleri bunları sonradan pişirip yemiştir.

    görsel

    görsel

    görsel

    nükleer patlamanın etkilerinden buzdolabına saklanarak korunabilme imkanının olup olmadığı hususu, buzdolabının patlamaya ne kadar uzaklıkta ve nerede bulunduğuna göre değişiklik gösterir. eğer içine saklanılan dolap, ellili yılların kurşun kaplı ağır dolaplarından ise ve içinde bulunduğu binanın oluşturduğu duvarlar maruz kalınan basınç dalgasının etkilerini zayıflatacak kadar güçlüyse, dolabın içine saklanmak en azından termik ve radyoaktif etkilerden bir ölçüde kurtulma şansı yaratabilir. ancak bu dolap başka bir siperlik tarafından desteklenmiyor ve basınç dalgasının etkilerine doğrudan maruz kalıyorsa içindekilerin zarar görmeden kurtulması durumu imkansıza yakındır.

    indiana jones filminin ilgili sahnesi

    test bölgesindeki kasabadan görüntüler

    1955 operation cue

  • bir "utanç" haberini alıp, daha sonra bunu "belli bir kesimi aşağılamak" amacıyla açık açık şehir ismi vererek ve de "modernler guya" altyapısıyla servis etmeye çalışmak, en az o utanç haberine konu olan kişinin yaptığı kadar büyük bir ahlaksızlıktır.

    türkiye'nin en muhafazakar illerinden biri olan erzurum'da öz kızına tecavüz eden,

    yine muhafazakarlığın kitabının yazıldığı konya'da öz kızına tecavüz edip hamile bırakan ve doğan çocuğu dereye atarak öldüren,

    delikanlılığıyla meşhur adana'da kızlarına tecavüz eden,

    ülkenin başkenti ankara'da iki kızına yıllarca tecavüz eden,

    kocaeli'de yıllar boyu kendi kızına tecavüz eden,

    amasya'da çocuğuna tecavüz edip hamile bırakan, doğan çocuğu da öldürüp gömen babalar gibi, her yerde olabilecek ve olan bu tür olayları şehir bazında "bok atma" amaçlı kullanmanın nasıl bir cibiliyetsizlik örneği olduğu sanırım herkesin malumu...

    ancak ahmaklık ve geri zekalılık, muhafazakarlıkla birlikte üçlü bir paket halinde doğuştan geliyor bazı insanlarda. üzerine ahlaksızlık sosuyla servis edildiğinde ise tadından yenmiyor...

  • herhangi bir ortamda mabel matiz'in şarkılarından birine rast geldiğimde yapmayı şiddetle arzuladığım eylemdir.

    zaten alerjik rinit ve kronik sinüzit hastasıyım, bu adamın sesini duyunca gözlerim kızarıyor, burnum tıkanıyor, huylanıyorum bildiğin.

    belli ki bu arkadaş da aynı dertten muzdarip ama otrivine denen sihirli formülden haberi yok, yazık kimse söylememiş çocuğa... gel kardeşim şöyle uzat burnunu, pısst. bi de öbür deliğe, pısst. çek içine çek çek çek! hah şöyle adam gibi bir nefes al yahu, oksijen gitsin beynine.

    oh be dünya varmış, o da rahatladı ben de...

    edit: viral reklam falan diye yazanlar olmuş. dinlemem, sevmem, kendisiyle herhangi bir ilgi ve alakam da yoktur.

    edit2: otrivine virali diye yazan da var. onunla da bir ilgim alakam yok sıradan vatandaşım yahu ben. hay viral kadar taş düşsün kafanıza :)

  • nasihat team gelmeden yazayım dedim gelmişler bile. çiftlikten alacak ortamı yok okula giderken çantasına koymalik alıyor belki adam. adamın neden o sütü aldığı sorgulanana kadar bunların neden böyle bir sut sattığını sorgulasak daha başarılı oluruz herhalde.

  • federasyon başkanı tüpçü, teknik direktörü terim, kaptanı emre, hamisi erdoğan olan bir takım düşünüldüğünde yadırganmaması gereken kişidir.