hesabın var mı? giriş yap

  • kısa yanıt verme özelliklerinin olmaması.
    22 yaşındayım, şu ana kadar annemin evet ya da hayır diyerek cevap verdiği tek cümle duymadım bilmiyorum.

    *anne ebru beni aradı mı?
    -aradı. duşta dedim. tamam teyzecim çıkınca beni arasın olur mu dedi. ben de tamam kızım ben söylerim arar o dedim. o da sağol teyzecim iyi akşamlar dedi. sen sağol kızım dedim.

    *anne hava soğuk mu?
    - ne soğuk ne sıcak. kaban alma terlersin. hırka da az gelir. şal al bi de yanına. takma şalı istersen çantanda dursun üşürşen sarınırsın.

    *anne botlarımı gördün mü?
    - gördüm tabi. atmışsın yine birini bi yere birini bi yere. aldım temizledim gazete sepetinin üzerine koydum. oradadır. sen nereye bıraktığını bile hatırlamazsın tabi. kaç yaşına geldin...

  • tespitteki bahsedilen tipler bu ülkenin sırtındaki kamburudur. yok olması gerekir.

    debe editi: böyle kekoların üstünden debeye girmek istemezdim.

  • debe editi: nefes...

    memursenli memura cok bile...
    yetkili sendika sagolsun tum yetkisini memuru ezdirmek icin kullaniyor.

    2010 yilinda yeni baslayan 8/4 teknik personel 1215 dolar alirken, simdi 1/4 30 yillik teknik personel 800 dolar aliyor...

    memur aileler calisirken evini alir, emekli ikramiyesiyle yazlik alir, yerli arabasina binerdi...

    birakin memuru eskiden herhangi bir okumus calisan tazminatiyla emekli oldugunda, bir ev ve bir adet 2. el araba aliyordu.

    zamanla bunu bir eve dusurduler, babalarimiz ev aldi ikramiyeyle.
    gectigimiz yillarda emekli olanlar sifir bir arac aliyordu cok degil 3 4 yil once.
    1 2 yil once 2. el iyi bir arac aliniyordu...

    bu sene emekli olanlar 30 yillik emekli ikramiyesiyle; dis implanti yaptirip olmeyi bekliyor...

    okuyani bitirdiniz,
    calisani bitirdiniz,
    emekliyi bitirdiniz,
    genclerin umutlarini tukettiniz...
    herkesi asgari ucretli yapin bari komunistiz dersiniz, onu da yiyen olur merak etmeyin...

  • çan kay şek'in komunistlerce kaçırılması gibi tarihin yanlış gitse aslında seyrini kökünden değiştirebilecek bir olayıdır, ya da `adolf hitler'in birinci dünya savaşında esir düşmesi`.

    yazar arkadaşın atladığı nokta o dönemlerde jül sezarın kayda değer bir namı yoktu, aynı markus antonyus gibi imparatorluğun doğu ve kuzey taraflarında askeri görevler alıyordu ancak asıl olduğu için komuta görevlerini üstleniyordu. yani er değildi ancak çavuş veya astsubay üstçavuş kıvamında bir elemandı.

    bu görevden sonra alacağı ispanyadaki görevi ve sonradan gireceği siyasi kariyeri (konsül aday adayı olarak) ziyadesinde torpil yiyip hızlıca rütbe atlayıp galya seferlerinde görev alacaktı ve birden bire imperator yani resmen tuğgeneral rütbesinde emir verecekti, işte bu jül sezar herkesin bildiği jül sezar ve bu herifi korsanlar kaçırmaya cesaret edemezdi.

    çok güzel yazı, ellerine sağlık.