hesabın var mı? giriş yap

  • #160267778 numaralı entry'deki info doğru mu teyit edeyim diye basketball-reference.com'a girip baktım.

    yazarın bahsettiği sezon galiba 08-09 sezonu, mehmet okur 06-07'de all-star seçilmişti. boozer'ın sakat olduğu sezon da 08-09 sezonu, 37 maça çıkmış o sezon.

    lakin memo'nun 30 sayı ve üzerine çıktığı sadece 1 maç bulunuyor bu sezonda, o da zaten en ikonik olan 43 sayı ile tamamladığı ındiana pacers maçı.

    onun haricinde 05-06 ve 06-07 sezonunda 30 sayı ve üzeri tamamladığı 4'er maç bulunuyor. yani yazarın bahsettiği gibi sık sık 30+ sayı atıyor olduğu bir durum yok memo adına.

    sık sık yaptığı şey 2010 senesinde sakatlanana kadar düzenli biçimde 20 sayı bandının üzerinde oynayabilmesi - ki takdire şayan bir performans gerçekten - ancak alperen'in şu anda ligde yapmış olduğu etkiyi yapmış mıdır? o dönem için maalesef hayır.

    çünkü maalesef memo'nun oynadığı dönemde uzunların dış atış atabiliyor oluyor olması şimdiki kadar kıymetli bir özellik değildi ve daha muhazakar bir oyun anlayış vardı. shaq, howard, amar'e tarzı pota altında dominant olan pivotlar aranıyordu. memo'nun takıma faydası çok önemli bir seviyedeydi, ancak debe'ye giren entry'deki gibi, kulübünün marka yüzü olacak bir oyuncu değildi.

    alperen'in şu anda yapıyor olduğu şeyin değerli olma sebebi, her hücumun baş öznesi olması, her pick&roll oyununda topu alıp kullanıyor olması, pota altında isim fark etmeksizin üst düzey pivotlara kafa tutuyor olabilmesi ve bunların da ötesinde oyun kurma ve top dağıtma becerisinin de olması. topu aldığı zaman takım arkadaşları bir point guard topu almış gibi boşa çıkıp hazır bekliyorlar ve bu houston rockets'in default hücum seti haline gelmiş durumda.

    memo'nun money man olması, clutch şutları sokuyor olması önemli bir meziyetiydi, ancak oyunun ana öznesi, setleri belirleyen ve oyunu yönlendiren oyuncu olmak kadar önemli bir mertebe değil bu. yoksa kyle korver da çok iyi şutördü, çok ince atışları vardı. lakin o da hiçbir zaman takımın ana oyuncusu olamamıştır.

    alperen'in farkı burada.

  • ulan getir firması şuradan edeceğin 3-5 kuruş kar için şu palyaçoluğa gerek var mı ya?

    böyle zavallıca şeylere yılbaşı paketi falan yazılınca gerçekten içim burkuluyor. yeni yıla çizi kemirerek giren biri canlanıyor kafamda.

  • ak parti'nin bulaşmadığı, zehirlemediği tek bir nitelikli şey var mı?

    yok. özellikle muhafazakar çevrelerde yetişmiş, eğitimli kuşaklara seslenmek istiyorum;

    arkadaşlar bu mankafalı eğitimsiz hırbolara allah rızası için artık destek vermeyelim.

    hep beraber bir ortak yol bulabiliriz. üst kuşakların yaptıkları hataları birbirimize ödetmeyelim.

    inançlarımıza saygılı, düşüncelerimize saygılı, sansürsüz bir toplumu hep beraber inşa edebiliriz.

    allah rızası için lütfen. bu kabul edilebilir bir kafa değil.

  • dikkat çeken takımlara bakacak olursak:

    golden state warriors: green curry thompson durant 4'lüsünü korudular. zaten şampiyonluk için bu fazlasıyla yeterliyken, sanki üç sayıda sıkıntı yaşıyorlarmış gibi bir de nick young'ı kadroya kattılar. söylenecek fazla bir şey yok, yine şampiyonluğun en büyük adayı.

    cleveland cavaliers: warriors'ı yakalamak adına bazı hamleler yaptılar, ama başarılı olamayacaklar. kyrie irving sanıldığından çok daha iyi bir oyuncu, ve gitmekte de sonuna kadar haklıydı. karşılığında gelen isaiah thomas 2018'e kadar yok.

    bu ne demek şöyle açıklayayım. geçen sene final oynayan, iyi bir uyum yakalamış (en azından öyle görünüyordu) bir takımsınız. kilit üçlünüzden bir oyuncu lider olmak istediğinden dolayı takımdan ayrılıyor. yerini geçen sezonun en skorer 3. oyuncusu ile dolduruyorsunuz ve kendisi sakat. devamında ve öncesinde yaptığınız diğer hamlelerle de takımın kimyasını alt üst ediyorsunuz. bakın bu nokta sandığınızdan daha önemli. sezon ortasında bir takımın o kimyayı sağlama ihtimali çok çok düşük. sırf bu nedenle takımın doğu birincisi bile olacağına inanmıyorum.

    şunu da ekleyeyim, wade ve rose'a inanmayın gençler. crowder'ın onda biri kadar katkı veremeyebilirler. artık bu oyunun bir parçası değiller.

    boston celtics: kyrie irving yıllar sonra bir takımın lideri pozisyonuna geçiyor. iki yıldız gordon hayward ve al horford, bir de yanında genç yetenekler jaylen brown ve jayson tatum ile iddaalı bir kadro kurdular, ve sağlık sorunları yok. bu iskeleti kurmak adına bazı önemli yan parçaları kaybetmiş olabilirler, (avery bradley ve jae crowder) ama başarılı olacaklardır. bana göre doğu birinciliğinin en büyük adayı. ha, playofflarda doğu şampiyonu olurlar mı, şu an için kestirmek güç, çünkü lebron faktörü her zaman var.

    philadelphia 76ers: draft'ten sonra heyecanımız tavan yaptı. markelle fultz, joel embiid ve ben simmons. 3 süperstar adayı. ama geçen haftalarda yapılan bir açıklama hevesimizi biraz da olsa kursağımızda bıraktı. embiid hala hazır değil. bu sene o sene değil tabii ki, ama yine de umut vaadediyorlar, ve izlemesi çok keyifli bir takım olacaklar.

    houston rockets: keşke carmelo anthony'i alabilselerdi. alsalar batıdaki warriors hegemonyasının en büyük tehdidi olabilirdi. ama şu an için pek de mümkün görünmüyor. öte yandan chris paul ve james harden ile yılın en iyi pozisyonlarını yaratacaklar. izlemesi çok keyifli olacak takımlardan bir diğeri.

    oklahoma city thunder: russell westbrook, carmelo anthony ve paul george. kağıt üstünde kusursuz görünebilir, ama aslında öyle değil. evet, westbrook geçen sezon triple-double ortalamasıyla oynadı, ama bunu yaparken takımın hiçbir iddaası yoktu, ve de takım arkadaşları 4-5 seviye altındaydı. westbrook mükemmel bir basketbolcu, ama bir takım oyuncusu değil, ve takım olmadan şampiyon olamazsınız. ha, umarım westbrook beni yanıltır, 2016 playofflarındaki westbrook'a geri döner ve yanındaki 2 süperstarla topu paylaşır da küçük de olsa bir şampiyonluk şansları olur.

    devam edecek...

  • 8. bölüm. hayalet ve akbaba ana okulunun bahçesinde bir öğretmeni sorgulamaktadırlar. olaylar gelişir;

    çocuk : senin adın ne ?
    hayalet : benim adım? benim adım sabri.
    çocuk : senin adın ne ?
    akbaba : ismet. senin adın ne ?
    çocuk : benim adım alaaddin.

    akabinde;

    akbaba : senin adın sami değil miydi lan ?
    hayalet : sen yine iyi hatırlıyon ha. ben hiç hatırlamıyorum. ismet ne lan ?
    akbaba : yürü lan yürü...

  • koyu bir galatayasaraylıyım, bütün hafta kendimi bu maça hazırladım, yeri geldi fenerbahçeli arkadaşlarıma takıldım, yeri geldi bu maç için iddiaya girdim ama bu arapların bir kez daha yaptığı kahpelikten sonra, maçmış kupaymış zerre umrumda değil.

    helal olsun sana fenerbahçe helal olsun sana galatasaray.
    helal olsun size atatürk'ün evlatları.
    aramız bozuk olabilir ama kanımız bozuk değil.

    atatürk bu ülkenin birleştirici gücüdür, selam olsun atatürkçü fenerbahçeli kardeşlerime, selam olsun atatürkçü galatasaraylı kardeşlerime.

    artık maçın türkiyede oynanmasına bile gerek yok, bir yarısı galatasarayın bir yarısı fenerbahçenin olsun.

  • "allah için yola çıkanı allah yolda bırakır mı?"

    bildiğim kadarıyla peygamberin torunu çölden çıkamamış orada aç susuz ölmüştür.

    demek ki allah için yola çıkmamış, allah yolunda olan yezid'miş çünkü yezid yolda kalmadı, her işi rast gitti.

  • 9 farkla gerideyken son atışta 10 attı. normalde bir türk sporcu 8 atar ve elenirdi. bu çocukta bizim sporcularda genellikle bulunmayan winner'lık geni var.

    edit: helal olsun ilk altını kazandırdın.

  • 9 kişi kalması gereken maçı 11 kişi tamamlıyor.

    her hafta olduğu gibi uydurma bir penaltı kazanıyor.

    ve bu açıklamayı yapabiliyor. pes:) gerçekten pes:))