ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
personal jesus
-
(bkz: personelden isa abi)
elalem ne der hapishanesi
-
firar etmenin mümkün olduğu hapishanedir.
karısıyla bastığı adam tarafından bıçaklanan adam
-
adamın evinde dolabın içinde don, gömlek yakalanmış. bir de adamı bıçaklamış altı yerinden, yaptığı savunma "babam ve iki kardeşim suriye'de bomba saldırısı sonrası öldü. annem ve kardeşlerimle türkiye'ye geldik. aileme ben bakıyorum. annem hasta. adaletinize sığınıyorum" şeklinde.
erotomania
-
bir çeşit hezeyandır. kişi etrafındaki insanların kendisine aşık olduğunu sanmaktadır. en sık görüleni ünlü birisinin kendisine aşık olduğudur.
türkiye'nin bir ucunda meydana gelen olay;
'' kız şizofreni hastasıdır ve erotomani'si vardır; barış akarsu'nun kendisine aşık olduğunu ve evlilik hazırlıkları yaptığını anlatıp durmaktadır, geceleri uyuyamamaktadır. bu yüzden psikiyatri kliniğinde yatmaktadır. psikiyatristi ise olağan bir dille bunun düşünce bozukluğu olduğunu anlatmaya çalışmakta fakat kız '' barış sağda, sen solda e ben hanginizin gerçek olduğuna inanacam'' şeklinde mantıklı açıklamalar yapıp doktorunu da zora sokmaktadır. bu bayan hasta hergün doktorunu yarım saate bir ziyaret ederek barış bana bunu yaptı, barış bana şunu yaptı demektedir, doktorun içi dışı barış akarsu olmuştur, hocalar da artık ezbere bilmektedir, hastanedeki diğer hastalar hastaya -barış bugün nasıl- diye sormaktadırlar. artık hastanın odasına gittiğinde doktorun içinden 'lütfen bugün bahsetme en azından' sözleri geçmektedir. kız hiçbir iyileşme belirtisi de göstermemektedir. haftaiçi yorgun düşen doktor hanımcağızımız haftanın yorgunluğunu gidermek için istanbul'daki arkadaşlarına haber salar ve haftasonunu istanbulda geçirmeye karar verir, kafa barış akarsuyla binbeşyüz olmuştur, rahatlamaya ihtiyaç vardır. neyse gidilir istanbula.. süper.. akılır taksim ortamlarına girilir bir bar'a o da ne; türkiye'nin bir ucunda uğraştığı barış akarsu karşısında... kafa olur bir milyon! ''
diğer bir erotomani hikayesinde ise 1 ay sonrasında kliniğe yatan erkek hasta bu doktor hanımcağızın kendisine aşık olduğunu sanmaktadır. bu başka bir hikaye...
kız çantasını benim değil tutuşu ile tutan erkek
-
kız arkadaşı, kız kardeşi veya annesinin çantasını tutmak zorunda kalan erkektir. durumdan ne kadar rahatsız olduğunu belirtmek için çantayı tutulmaması gereken hangi şekil varsa öyle tutar. saate bakar, volta atar, erkekliğini konuşturur. belli oluyor senin olmadığı o kadar kasmaya gerek yok koca yürekli adam.
ingiltere'ye gidip 3500 pound kazanan pide ustası
-
okumamis ise degersizdir kafasindan ne zaman cikabilecegimizi cok merak ediyorum. bu usta normalde cok degerlidir ama bizim ülkemizde üniversite bile okumamis asgari ücrete calismasi kafasi gercekten cok komik.
bu pide ustasi ülkemizde de yaklasik 30 35 civari aliyordur ve o nasil yazilimci gibi kod yazamiyorsa, yazilimcida kürege ve firina anca uzaktan bakabilir ve bu seviyeye bir kac ay icinde hicbir usta gelemez.
almanya´da sihhi tesisatci su an mühendis kadar aranan bir meslektir ve maaslari neredeyse mühendislere yakindir.
bence anlamsiz bir karsilastirmadir.
not: pide ustasi v.s degilim. insaat mühendisiyim.
edit: ben okuyanlar değersizdir gibi bir şey söylememişim ama bu konu da çok mesaj atan olmuş. ikincisi tesisatçılar mühendislerden çok kazanıyor da dememişim yazdıklarımı okumadan mesaj atmayın varsa fikriniz yazın okuyalım.
cem yılmaz
-
insanlar twitter'da ünlü oluyor, yeminlen bu ünsüz olacak.
#80milyonkardeşizbiz
-
başardınız tebrik ediyorum!
hile hurdayla nerdeyse bütün büyükşehirleri kaybetmenize rağmen zorla ülkeye diktatörlüğü getirdiniz.
ve şimdi işinize gelince aklınıza kardeşlik geldi öyle mi?
kardeş mardeş değiliz, hiçbir zamanda olmadık.
haydi şimdi başka kapıya!
wesley sneijder
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
-
istanbul ahl'den yurtdışına gitmek üzere havalanındayım. sırada hemen önümde kara çarşaflı bir kadın ve bir adam, kabindeki polisle aralarında bişeyler oluyor, konuşmalar falan, neyse sonra geçiyorlar. sıra bende pasaportu uzatıyorum.
kabindeki memur başlıyor söylenmeye.
- heryerini kapatmış sadece gözleri var, yüzünü görmem lazım, kontrol için, uğraştırdılar bir sürü.
- açtı mı sonra?
- müslim falan bişeyler dedi, e ben de müslümanım dedim, açtı sonra.
- nerelilermiş?
- türkmenistan*, ya ben çok meraklıyım sanki senin karının yüzünü görmeye. zaten buradan ne ruslar, ne ukraynalılar geçiyor!!!!
- ee evet siz de haklısınız tabi.
yaran fıkralar
-
oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla isviçreden
dönmekteydi. yanında oturmakta olan rahibe
-"özür dilerim peder, sizden bir iyilik
isteyebilirmiyim?" diye sordu.
-rahip "elbette kızım, senin için ne yapabilirim?"
diye cevapladı.
kadın açıkladı: "işte problemim; kendime yeni bir
epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü bir para
saydım. sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve
gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. acaba
gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir
misiniz?"
-rahip "tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz
ki ben yalan söyleyemem." diye yanıtladı kadın "çok
temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki
size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon
aletini pedere verdi. uçak havaalanına vardı. peder
gümrükten geçeceği sırada görevli
-"peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var
mı?"diye sordu. bunun üzerine peder "
-başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım
herhangi birşey yok, evladım" der
bu yanıtı garip bulan görevli
-"peki kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?"
diye sordu.
peder yanıtladı:
-kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel,
küçük bir alet var,
ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"
görevli kahkahadan kırılarak:
-"tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."