ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
silahlı çatışmaya girmiş sözlük yazarları
-
aralarında olduğum sözlük yazarları. ben bi keresinde sonradan internet cafenin sahibinin oğlu olduğunu öğrendiğim bir lise elemanıyla counter'da çatışmıştım. kurşun kulaklığımı sıyırmıştı. bir ara sokaktı, köprü çıkışı. teröristler gelip yanıma saydırmıştı. kulaklık düştü. sürem falan doldu zaten kalktım masadan sonra.
titanic'teki rose türk kızı olsaydı olabilecekler
-
türk kızı başlıkları yine hortladığına göre özgecan'ı unutma evresine geldik anlaşılan. neyse bir dahaki tecavüz/cinayete kadar hadi hep birlikte türk kızlarının ne kadar kezban olduğunu çeşit çeşit başlıkta inceleyelim.
geri çekme yöntemi
-
ben daha deneyimsizken, hakkinda babamla aramda gecen bir diyalog:
-aman evladim korun bak bidi bidi. korunuyosun di mi ?
+ e yani iste kem kum..
- ne demek e yani iste?
+bazen kullanmadigimiz oluyo
- geri cekiliyosun yani?
+ evet
- dogum kontrolu olarak geri cekilme kullanan ciftlere ne denir biliyo musun?
+ne?
- ebeveyn.
evlerinde 16 günde 17 kez yangın çıkan aile
-
bu ev yanma hikayeleri de hiç böyle eğitimli, bürokrat, üst sınıf bir ailenin başına gelmez. ne hikmetse hep böyle hocalardan yardım isteyecek modellerin başına gelir.
hocalara ihtiyacımız var adlı pr çalışması. sıkılmadınız yüz yıllardır masal hikaye peşinde gezmeye.
it'cileri delirtme yöntemleri
-
(bkz: sen geldin düzeldi.)
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
yer konya. gıda ürünleri üreten bir şirkette pazarlama müdürüyüm. konya bayimizi ziyaret için bayinin deposuna gittim. işten güçten fiyatlardan filan konuşuyoruz.adamın 15,16 elemanı var. öğlen zamanı geldi iki tencere yemek geldi. masaya koydular tabldot yemeğine benzemiyor sordum.
- lokanta yemeği değil galiba .
+yok benim hanım yapıyor gidip evden getiriyoruz.
- zor olmuyor mu her gün, hergün yengeye eziyet filan .yemek şirketiyle anlaşsaydın ya.
+ olmaz içine domuz eti filan koyarlar.
- konya'da domuz ne gezer.
+bulurlar onlar.
çakal, hem hemşerilerine güvenmiyor. hem de işi ucuza getiriyor. bu arada söyleyeyim yemek berbattı.
yaran fıkralar
-
samimi iki arkadaş inşaat mühendisliğinden mezun olurlar. biri çalışmak için yurt dışına gider diğeri devlet memuru olur...
beş yıl sonra yurt dışındaki arkadaş diğerini çağırır ve son derece lüks, havuzlu bir malikanede ağırlar.
memur olan arkadaş sorar;
- sen ne kadar ücret alıyorsun?
- 8000 dolar...
- iyi de bu malikane ne kadar?
- 1,5 milyon dolar.
- nasıl oluyor bu iş?
- şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
- evet...
- köprünün korkulukları 3 cm kalınlığında olacaktı.
- eeee?
- 2 cm olmasına göz yumdum, böylece bu malikaneyi aldım.
bir yıl sonra memur olan diğerini çağırır. boğazda bir yalıda ağırlar.
yurtdışında çalışan arkadaş şaşırır sorar;
- sen ne kadar ücret alıyorsun?
- 5000 türk lirası...
- bu yalı ne kadar?
- 60 milyon tl...
- nasıl oluyor?
- şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
- hayır...
pavyonda 61500 tl hesap ödemeyince olanlar
-
nitelikli yağma
kişiyi hürriyetinden alıkoyma
kasten yaralama
uber'in türkiye'den çekilmesi
-
millet olarak daha iyi olan herhangi bir şeye o kadar layık görülmüyoruz ki, bir örneğini daha yaşamış olduk. geçmiş olsun.
atatürk hitler'i berlin'de ölümüne tokatladı
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: mustafa ceceli yle rugby oynamaya gittik capssliii
entry: mustafa ceceli'yle rugby oynamaya gittik, bu manyak başladı "ya rugby duy, duyur sesimi, ya rugby ya rugby" diye ağlamaya. ne garip adam ya.
19 kasım 2004 detroit pistons indiana pacers maçı
-
öncelikle saha içinde ron artestin faulüyle başlayan ve ben wallaceın onu itmesiyle alevlenen tartışmanın pek de büyütülecek bi boyutu yok gibi gözüküyor. anca son anları oynanan ve sonucu artık kesinleşmiş bi maçın içinde, kendi seyircisinin sinir katsayısını yükselticek bu tip bi tartışmayı çıkarması kadar manasız bir şey olamazdı. artest, tüm kötü imajına ters bir biçimde bu olayı çok olgunlukla karşılamış ve gerilen atmosfere tepkisini hakem masasına yatarak vermiştir.
işte bu noktada bir seyircinin fırlattığı su şişesi artest i çileden çıkarmış ve hadisenin değişik boyutlara ulaşmasını sağlamıştır. bu noktadan bakıldığında olayı büyüten, çirkinleştiren hadisenin detroit pistons seyircisinin yaptığı interaktif hamle olduğunu görmek çok da zor değildir. ayrıca ron artest bahsedildiği gibi seyircilere tekme tokat girişmemiş, sadece bir tanesinin suratını itmiştir.
olayın vehameti kanımca oyuncuların seyircilerle kapışması değil, seyircinin sahadaki rakibe, ve herşeyden kötüsü kendilerini doğu finaline taşımış eski koçlarına bu kadar nefret duymasını sağlayacak atmosferin oluşmuş olmasıdır.
yine de ron artest, gerçek nba seyircisinin saygısını kazanmıştır bu yaptığı hareketle, olayı televizyonda gösterilen birkaç görüntüden ibaret sananların yaptıkları yorumlar yanlış yollara sapmamıza sebep olabilir.