hesabın var mı? giriş yap

  • sanatın hemen hepsi hepsi farkındalık yaratmak, hiciv yapmak ve sosyal, siyasi eleştiri yapmak için kullanılırken; karikatür sanatı, bunların arasında görece en etkilisidir. 1840 doğumlu olan thomas nast'ta bu dalda ki en iyi sanatçılardan biridir. hatta kedisine amerikan karikatürünün babası bile denmektedir.

    çünkü kalemi o kadar güçlüydü ki özellikle amerikan iç savaşı döneminin başlıca siyasi meselelerini hicvetti bunlar kölelik, iç savaş, yeniden yapılanma ve siyasi yolsuzluklardı bundan dolayı abraham lincoln onu en iyi askere alma çavuşumuz olarak nitelendirmişti.

    hatta karikatürleri sayesinde amerikadaki bazı çürümüş yapılanmaların dağılıp tutuklanmasına vesile bile olmuştur. tarih itibariyle tüm dünya yeni yıla girdiğinden dolayı bütün ilgi noel babadadır.

    şu anda yoldan kimi tutsak ve bize noel baba'yı tarif et desek herkes şunları söyleyecektir; kırmızı bir elbise, uzun bembeyaz bir sakal ve büyük göbekle beraber muzip, neşeli bir yaşlı göz önünde canlanmaktadır.

    fakat biliyoruz ki antalya doğumlu olan gerçek noel baba; aziz nicholas tam anlamıyla resimdeki gibiydi. ancak thomas nast bu görüntüyü olıp kendi hayal gücünü de içine katarak 29 aralık 1866 tarihli harper's weekly'nin baskısında'ın yaptığı özel bir çizimiyle bu gün herkesin bildiği modern noel baba figürünü kafamıza kazıdı.

    kaynak:1,2,3

  • --- spoiler ---

    lost dizisinde benjamin'in ikna yöntemleri izleyenlere mutlaka bir şeyler katmıştır diye düşünüyorum. keza house of cards dizisinde de undervod karakteri günlük hayatta kullanabileceğimiz değişik ikna yöntemleri kullanıyor; karşısındakine aklındaki fikri kabul ettirmek için önce aklındaki fikrin tam tersini söylüyor, konuşmalarıyla karşısındakini kendi fikrine ulaştırmayı hedefliyor; yani kendi fikrini karşısındaki insana söyletmeyi başarıyor ve karşıdaki kendi fikriymiş gibi bunun arkasında duruyor.
    --- spoiler ---

  • genelde yaşlıdırlar, konu komşusu dışında pek kimseleri yoktur.
    yaşları gereği teknolojiyle araları iyi değildir.
    hayatın sillesini yemiş, yoklukla büyümüş, umutları, hayalleri milyarlarca kez örselenmiş kişilerdir.
    3 kuruş parayla hayatını idame etmeye çalışırlar.
    sen ne anlatırsan anlat eline ödediğine dair makbuz alamayınca borcunu ödememiş hisseder.
    plazada oturup, maybach'a binen kişi trilyonlarca vergi affından rahatsız olmaz da bu amcalar/teyzeler 100 liralık faturayı zamanında ödemek için ar eder...

    geçenlerde bankada denk geldim. yaşlı bi teyze, banka personeline otomatik ödeme vermiş.
    ''size zor oluyo mu oğlum bu faturaları yatırmak'' diye sordu...
    kadın, bankacının belediyeye gidip su faturası sırasında bekleyip yatırdığını sanıyor...
    çok görmeyin, kınamayın. iyi, temiz, masum insanlar bunlar.

  • kılıçdaroğlu ssk yı batırdı diyen güruhu başlığa bekliyoruz.
    ülkenin en üst kademesinden en alt kademesine kadar herkesi kandırıyorlar. durduramıyoruz.

    adam başka ülkeden, türkiye cumhuriyeti nin sosyal güvenlik kurumu nu dolandırabiliyor lükse bak amk.

    bunlara inanıp para veren şark kurnazı gurbetçilere de ayrı bir parantez açmak lazım.
    bu ülkede yaşamayıp oy verme hakkına bile sahip olan bunlar, "bir maaş da oradan alalım ne olmuş yani" diye haksız emeklilik kazanımı elde eden yine bunlar. her yönden zararlar şu ülkeye.

  • hakemdi, var'dı bunları geçin. haklı olduğumuz yerler var ayrı konu.

    ben kendi adıma fenerbahçe'lileri tebrik ediyorum.

    as kaleci yok, sağ bekte ferdi oynuyor, takımın en iyi oyuncusu valencia yok, 5 maçta 1 puan almışlar, camiaları birbirine girmiş, sezon başından bu yana oynanan sistemden farklı bir sistemle maça çıkmışlar, 16. dakikada 1-0 yenik duruma düşmüşler, bu durumda 55 bin kişinin önünde sahada 10 kişiyken galibiyet golünü atıp kazanıyorlarsa ben o rakibi tebrik ederim.

  • adam ülkenin görevdeki başbakanına şantaj yaparak hapishaneden tahliye oldum üzerine de 5 milyon dolar aldım diyor hala "önemli bişey anlaymıcaksan yazma, okuması zor oluyor video çek" diyenler var ...

  • "soytarılık etmeden güldürebilmek seni
    ekmek çalmadan doyurabilmek
    ve haksızlık etmeden doğan güneşe
    bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
    mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun"

  • imamoğlu'nu sevmeyen biri olarak herhangi bir gariplik görmediğim olay.

    kadınlar ayda bir adet görüyorlar ve bu pedleri kullanmaları gerekiyor arkadaşlar, bu saklanması ya da utanılması gereken bir sır değil.

  • en son bu cümleyi kurduğumda;

    "madem öyle hanımefendi, cuma 10-11 arası halı saha maçı var. kaleye yazdım seni. gol yersen dağıtırım kafanı" cevabını almıştım. bir daha da sarfetmedim tabi. hey gidi hırçın tsubasa.

    deb editi: yenercan sözlük seni çok sevdi. ota boka penaltı deyip maçı kaybetmek pahasına bana attırdığın 23 golü bilmiyorlar tabi.

  • sarkisi hazirdir..

    girdinde ne oldu evime...
    cok umrumda mi soyle...
    sen kendin hata yaptin..
    duseceksin pesime..
    ben aşkı senin gibi satmadım

    aldigin paralar gozune dursun,
    yaptigim sarkilar kafanda paralansin..
    sen kaybettin..
    soyle.. pisman oldun mu?

    - la benim sarki daha guzel oldu amina koye...