ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
aslında "askerde yaşanan yaran diyaloglar" başlığına yazılabilirdi aşağıdaki olay, ama yeni başlık açıp kirliliğe katkıda bulunmak istemedim.
askerde kısa dönemlere türlü türlü iş verilmekteydi. hatta bazı arkadaşların yaşadığı rotasyon baş döndürmekteydi. takip edemiyorduk; bu kadar kısa dönem askeri ne yapacaklarına karar veremeyen komutanlar, bizimle adeta oyun oynamaktaydı. aramızda en talihsiz hukuk mezunu arkadaşı, adaletli davranır diye önce yemekhaneye yemek dağıtmaya, sonra nöbet yazmak için görevlendirdiler.
hergün 70 kişinin nöbetini yazan arkadaş günlerini baskı altında geçirmekteydi; devamlı şunu bu saate yazma, bunu şunla yazma gibi türlü sorunla karşılaşıyordu. herkes şikayet ediyor; kimseye yaranamıyordu.
artık kafası iyice karışan avukat, bir kişiyi aynı saatte iki nöbet yerine yazmıştır. bunu gören eleman hemen başçavuşa koşar.
eleman: komutanım erdem hoca bana 2-4te iki yere nöbet yazmış.
komutan: başlarım lan nöbetinize! bıktım nöbetizden de sizden de. o erdeme söyle seni sikip çoğaltsın her iki yere de git.
eleman gelir erdem hocaya.. hepimiz oradayken şöyle bağırır:
erdem hocaaa! erdem hocaaa! ahmet başçavuş dedi ki; beni sikip çoğaltacakmışsın.
erdem hoca: ????
bizler: ??? puhahahaha
thomas nast
-
sanatın hemen hepsi hepsi farkındalık yaratmak, hiciv yapmak ve sosyal, siyasi eleştiri yapmak için kullanılırken; karikatür sanatı, bunların arasında görece en etkilisidir. 1840 doğumlu olan thomas nast'ta bu dalda ki en iyi sanatçılardan biridir. hatta kedisine amerikan karikatürünün babası bile denmektedir.
çünkü kalemi o kadar güçlüydü ki özellikle amerikan iç savaşı döneminin başlıca siyasi meselelerini hicvetti bunlar kölelik, iç savaş, yeniden yapılanma ve siyasi yolsuzluklardı bundan dolayı abraham lincoln onu en iyi askere alma çavuşumuz olarak nitelendirmişti.
hatta karikatürleri sayesinde amerikadaki bazı çürümüş yapılanmaların dağılıp tutuklanmasına vesile bile olmuştur. tarih itibariyle tüm dünya yeni yıla girdiğinden dolayı bütün ilgi noel babadadır.
şu anda yoldan kimi tutsak ve bize noel baba'yı tarif et desek herkes şunları söyleyecektir; kırmızı bir elbise, uzun bembeyaz bir sakal ve büyük göbekle beraber muzip, neşeli bir yaşlı göz önünde canlanmaktadır.
fakat biliyoruz ki antalya doğumlu olan gerçek noel baba; aziz nicholas tam anlamıyla resimdeki gibiydi. ancak thomas nast bu görüntüyü olıp kendi hayal gücünü de içine katarak 29 aralık 1866 tarihli harper's weekly'nin baskısında'ın yaptığı özel bir çizimiyle bu gün herkesin bildiği modern noel baba figürünü kafamıza kazıdı.
kaynak:1,2,3
boğaziçi elitistlerin değil milletindir
-
yalıdan tweet atan bir millet aşığının ve seçim yerine atamayı savunan bir demokrasi neferinin beyanı.
kezban zombi
-
ilk ısırığı karşıdan bekler.
yüzde 40 oy alan cumhurbaşkanı seçilmeli
-
eski bakanlardan faruk çelik " ilk turda yüzde 40 ve üzeri alan seçilsin. yüzde 50+1 formülü türkiye'yi yorar" demiş. yüzde 40 yeterli çoğunluk olacak, hahhahaha, oy verme işini toptan kaldırında siz de rahatlayın, toplumun gerilmiş fay hatları da !
https://twitter.com/…tatus/1178628996457734144?s=19
tarihteki muazzam ayarlar
-
30-40 sene kadar once, orhan boran stand-up show yapmaktadir. tam ortasinda bir seyirci protokolden kalkar saga sola carpa carpa gurultuyle kapiya yonelir.
orhan abi sorar:
- tuvaleti mi ariyordunuz beyefendi?
- evet...
- kapidan cikin, sagdaki ilk kapida "gentlemen" yaziyor. aldirmayin, girin.
müteahhitin askeri değilsin bizim askerimizsin
-
üzgünüm ama bu sesleniş için çok geç kalındı. zamanında bazı şeylerin farkına varsalardı, şimdi bu şekilde bir tepkiye gerek duymayacaklardı. kısacası yapacak bir şey yok. karadeniz diyor, rize diyor oynat devam.
kapıyı bornozla açmak
-
zor bir eylemdir. anahtarla daha kolay açılır zannımca.
sevilay yükselir'in izlediği matrix filmi
-
içerisinde bir uzaylılar bir de insan kılığına girmiş uzaylıların bulunduğu matrix filmi. allah allah, var mı böyle bir matrix filmi, bilen aydınlatsın. imdb sayfasında filan da rastlamadım. :)
yok eğer bildiğimiz matrix filmi ise bahsettiği, bir çok şey açığa kavuşuyor aslında. matrix filmini böyle okuyan bir insan mevcut ülkenin halini nasıl okumaz ki.
http://www.sabah.com.tr/…lel-devlet-ve-matrix-filmi
edit: linke tıklamaya üşenenler için. matrix filmini bugünki yazısında kullanmak istemiş sevilay hanım. cümle şu; "izleyenler bilir. hani o filmde bir uzaylılar var bir de insan kılığına girmiş uzaylılar..." neresini düzelteceksin şimdi bunun.
gülben ergen'in oğlu ares'in yazdığı hazin mektup
-
koskoca savaş tanrısının işi gücü bırakıp annesinin elektrik faturasını ödeyecek duruma düşmesinin anlatıldığı duygusal bir yazı.
üçüncü entry
-
despotluguyla bilinen bir ingiliz krali.
yeni neslin barış manço'su acun ılıcalı'dır
-
einstein nabıyordu nefes alıyordu
sen nabıyosun nefes alıyosun
tebrikler
öyle bir geçer zaman ki (dizi)
-
bazi hayatlarin aynasi olmus dizi.
kardesimle komsunun evinin duvarina cokmus babama bakiyoruz. o da siyah paltosu ile kapida dikiliyor, tasinan esyalarin ufak kamyona yerlestirenlere arada bir seyler soyluyor. eve daha zaten yeni gelen buzdolabi, camasir makinesi, elektrik supurgesi bizim ona alismamiza firsat vermeden evden gidiyor babamla birlikte. kardesim kulagima fisildiyor "butun kitaplari da goturuyor." "olsun" diyorum. aklim camasir makinasinda, annem gene eliyle camasir yikayacak diye dusunuyorum. yuregim agirlasiyor. "buyuyunce buyuk bir kitaplik alacagim, kitapla dolduracagim" diyor yavasca. "istersen once anneme camasir makinasi al" diye kiziyorum ona, "sen daha buyuksun sen al" diyor, boynunu bukuyor. "buzdolabi da gitti simdi ne yapacagiz" "teldolabi var" diyorum, giden kamyonun arkasindan bakiyoruz uzun sure. annem yanimiza geliyor. kardesim ona mujdeyi veriyor "ablam sana camasir makinasi alacak buyuyunce" yorgun gozleri gozlerimde. "alir tabii niye almasin" diyor, elimizi tutuyor, bosalmis eve giriyoruz, "yatagim hala burada" diyor kardesim seviniyor.
o kadar guluyoruz ki sonunda agliyoruz gulmekten.