hesabın var mı? giriş yap

  • hayatımda ilk kez bir tabela üniversitesinde bir dersin hakkıyla notlandırıldığını görüyorum. hocaya burdan tebriklerimi yolluyorum.

  • efendim susturamıyoruz, sürekli konuşuyor. en güzeli de bu fikirleri savunmak zorunda olanlar var. beter olun, yalakalar sizi.

  • vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.

  • tdk'ya göre eş anlamlıları olarak aydın ve münevver kelimelerinin önerildiği kelime. bana göreyse, entelektüel sadece bilgi düzeyi yüksek insan değildir. entelektüel bilgi üretebilen insandır ve vakıa bunun için yüksek bir bilgi düzeyine sahip olmak şarttır.

    entelektüelin türkçe ve arapçası olan aydın ve münevver çiftleri ise entelektüelin aksine kendini bir karşı taraf üzerinden tanımlar.

    münevver, aydınlanmış demektir tenvir kelimesiyle beraber arapçada ışık anlamına gelen nur kelimesinden türemiştir. ilginçtir ki doğunun batının gerisinde kalması sonucu aydın kendini hiyerarşik olarak üzerinde gördüğü ekseri karanlıktan sıyrılabilmiş olarak tanımlar.

    latince kökenli olan entelektüel ise anlayış gücü yüksek demek olan intellectus kelimesinden türemiştir. özellikle iç dinamikleriyle kendi rönesansını yaşayamamış toplumlarda aydın olarak tanımlanan entelektüel sıklıkla bilgi düzeyi yüksek olan her kişi için tanımlanır hale gelmiştir.

    halbuki, entelektüelden bilgi üretebilmesi beklenmelidir ve bilgi üretebilmek için yüksek bir bilgi birikiminin yanısıra yüksek bir idrak ve muhakeme yetisi de gerekmektedir. bilgili ve entelektüel arasındaki fark mehmet barlas'la ilber ortaylı arasındaki fark gibidir. her bilgili kişinin entelektüel sanılması durumu daha çok bize özgü bir yanılsama. bunda da, genel toplum seviyesinin rol oynadığı aşikar.

  • kendilerine istanbul sokaklarını dar eden başta kediler, kargalar ve martılar yüzünden daha tenha bölgelere çekildikleri için yaşanan durum.

    tabii bunun asıl sorumlusu da her köşe başına kediler için yiyecek bırakan hayvan severler. (serçeleri sevmiyorlar ama?!)

    bol yiyecek bulan kediler, üredikçe ürüyor. onların yiyip bitiremediği mamaları kargalar ve martılar yiyor. onlar da çoğalıyor. ufacık boylarıyla serçelerin bunlarla baş etmesi olanaksız.

    o yüzden gece 3'te o sivrisineğin vızıldamasıyla uykundan uyanıyorsun.
    tropik bölge sineklerinin çoğalmasıyla bu sorunu daha da derinden hissedeceğiz.

  • insanlığın düşebileceği son noktalardan zannediyorum.

    çocuk bu insanlıktan nasibini almamış taksici, çocuk!

    arabasına kartopu geldi diye küçücük bir çocuğu taksisiyle ters yönde giderek kovalıyor insanlıktan nasibini alamamış yaratık. hem çocuğu ölesiye korkutarak hem de o anda trafikte olan yüzlerce kişinin hayatını riske atarak.

    garibim yusuf korkarak kaçarken bir arabanın altında kalıyor.

    peki bu delikanlılığı çocuğa söken taksici ve ondan bir farkı olmayan yusuf'un altında can verdiği arabanın şoförü ne yapıyor? çocuğu orada kanlar içinde bırakıp kaçıyor.

    yusuf, hayatının son anlarında arabayla kovalanarak korka korka can vermiş bir çocuk. iki tane korkak ise halen aranıyor.

    ne desem gg.

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1807010/default.htm

    bir çocuğun ölümüyle sonuçlanmıştır.

    ne bekliyordunuz?

  • - doktor bey benim kulunçlarımdan aşağı böyle elektrik gibi bir şey iniyor, sabah kalktığımda da döşlerime sanki böyle paslı bıçak sokuyorlar adeta... bir de boğazımdan...

    - faranjit. şunları yazıyorum. aç karnına günde üç defa...

    ***

    doktorların insanı hayata küstüren eğilimlerinden biridir bence bu. bakın yukardaki örnekte ne kadar güzel, ne kadar anlaşılır, ne kadar modern bir biçimde rahatsızlığımı anlatıyorum. daha hastalığımın en güzel kısımlarına değinmeden doktor sözümü kesiyor. lan ben o kadar hazırlanmışım, sırf sen sorduğunda etkili bir biçimde anlatayım diye içimden o kadar ezber yapmışım sen benim sözümü kesiyorsun. isyan edesim geliyor ama susuyorum.

    sonuçta doktor bu, ters düşmek olmaz. şimdi isyan etsen, sonra da "halı saha maçında ayağımı burktum, damar damar üstüne bindi herhalde" desen, ayak mayak dinlemez "üç ay boyunca günde 10 defa kullanacaksınız... antibiyotikli fitil yazıyorum" der, insanın spor sevgisini öldürür. buradan tüm doktorlara sesleniyorum: teşhisi koysanız bile, allahaşkına rahatsızlığımı anlatmayı bitirene kadar kesmeyin sözümü. ben de cahil insan değilim sonuçta... posta gazetesi sağlık sayfasını okuyorum. "120 yaşındaki nazife nenenin sırrı yoğurt" başlıklı haberleri iyice ezberliyorum ki size derdimi güzel bir şekilde anlatayım. allahaşkına kesmeyin sözümü... yalvarırım kesmeyin. lütfen kesmeyin. bak lütfen diyorum... lütfen...

  • 1 türk vatandaşına karşılık 1000 radikal islamcı zihniyetlinin cirit attığı yerde patlama haberi hem korkutuyor hem şaşırtmıyor.

    cansız bedenleri ve yan duran bebek arabasını görünce üzüntüden ve sinirden olduğum yere çöktüm. allah belanızı versin.

  • 8 aydir guvenle yasadigim memleket. 8 aydan sonra yerleseceklere bir kac nacizane tavsiye vermeyi kendime uygun gordum.

    konaklama

    oncelikle dubai de konakladigin muhit cok onemli. ben ilk geldigimde sirket beni al nahda adinda , sharjah emirligine sinir bir yere yerlestirdi. ben artik dubai de yasayacagim diye sevinirken, kendimi bir anda pakistan-hindistan sinirinda bir yerde buldum. sokaga ciktigimizda beyaz insan gordugumuzde hayirdir ins dedigimiz bir yere denk geldik. sokaga ciktigimizda dedigime de bakmayin, markete falan ciktigimizda. yoksa sole 2 yuruyeyim, bir parkta oturayim diyebileceginiz hic bir yer yok. sirketteki 6. ayi tamamladigimda direk 3 arkadasim ile beraber dubai marina da bir daireye ciktik. suan su sekilde bir manzaraya sahip evimde aksamlari balkonda nargile tutturuyoruz.

    http://i.hizliresim.com/zn7mv7.jpg

    oncelikle yasadigimiz bu 4 oda 4 banya 1 salon, 1 misafir odasi evimizin kirasi senelik 155.000 dirhem. yani 130.000 turk lirasi. kisaca aylik kiram 11 bin lira diyebiliriz. ve emin olun evin bulundugu muhit , evin buyuklugu ve manzarasi goz onune alindiginda evin kirasini kime soylesek , cok sanslisiniz lafini isitiyoruz. yani demem odur ki arkadaslar, ev kiralari pahali. cok pahali. eger bir is bulup geliyorsaniz, konaklamanin ucretsiz olmasina dikkat ediniz. ya da en guzeli, sirketin konaklama icin size en az senelik 50.000 dirhem para vermesini isteyiniz. zira verecekleri konaklama benim ilk yerleskemden farkli olmayacaktir.

    ulasim

    ulasim icin metro ve taksi yaygin bir secenek olarak gozukuyor. taksi inanilmaz derecede cok. ucretleri turkiye ile paralel. ancak kazandiginiz para dusunulunce taksinin ucuz oldugunu dusunebilirsiniz. metro sehrin hemen heryerine var. ancak inanilmaz yogun. tabi ki bunun icinde dubaide yer seyde oldugu gibi, bir ust klas var. gold class tercih ederek, daha luks ve nispeten bos kompartmanlarda 2 kat ucret karsiligi yolculuk edebilirsiniz. metronun bir ucundan bir ucuna 7 dirhem karsiligi standart, 15 dirhem karsiligi gold klass olarak yolculuk edebilirsiniz. ayni yolculuk icin taksiye yaklasik 80 dirhem odersiniz. 1 dirhem = 0.84 tl . arac almak icin ise dunya uzerinde daha uygun bir yer dusunemiyorum. zira vergisiz ortamda arac fiyatlari inanilmaz ucuz. dun arkadaslarimla 'bmw 650 cabrio mu yoksa mercedes slk200 cabrio mu' almanin daha iyi olacaginin muhabbetini yapiyorduk. ve 2006-2008 model bu iki aracin fiyati yaklasik olarak 25bin 26 bin tl civarinda degismektedir. memleketteki baba yadigari 2000 model fordu satip almayi dusunuyorum.

    yeme icme

    yeme icme konusunda cesitlilik inanilmaz derecede fazla. dunyanin butun mutfaklarina bizdeki yemeksepeti benzeri bir site olan talabat.com ile ulasabilirsiniz. ancak fiyatlar konusunda biraz caninizin sikilacagini belirtmek isterim. ornek vermek gerekirse gecen turk arkadasimla lahmacun soleyelim dedik. 6 lahmacun 1 litre ayrana, 145 lira para verdik. bir ogun icin odeyebileceginiz en dusuk tutar 40 dirhemdir. tabi bu yine yasadiginiz bolgeye gore degiskenlik gostermektedir. eski yasadigim bolgede , bir hint kardesimizin essiz ellerinden cikmis bir tavuk biryaniyi 20 dirheme yiyebilirsiniz. sunu soylemek isterim ki, ben yemek solemem ekonomi yaparim, gider marketten alisverisimi yapar, yemegimi kendim yaparim diyenlerdenseniz, nah yaparsiniz. zira evde yemek yapmak ile, disardan soylemek arasinda ogun basina en fazla 4 5 lira oynar. zira super marketteki fiyatlarin da masallahi vardir. bir kilo dometes geldigi ulkeye gore yaklasik 10 11 liradir . tavuk filetonun kilosu 24 liradir. bunun baharatini yagini tuzunu ekleyince size bir ogun yaklasik olarak 25 26 liraya denk gelmektedir. yani evde yapmak ve disardan soylemek sizin bir tercih meselenizdir. bu arada tum supermarket ve kucuk marketlerin eve tasima bedeli vardir.

    icki konusuna gelince , evet belki her kose basinda marketten soguk biranizi alamiyorsunuz ama, bir bar club a gidip rahatlikla ickinizi icebilirsiniz. ustunede soguk su niyetine bir biraya 50- 60 dirhem paranizi birakirsiniz. benim isim icabi bir cok yerde yuzde 50 indirimin oldugu icin daha birami daha keyifli icebiliyorum. ancak size tavsiyem dubai de yasayacaksaniz eger, ajman emirliginde bulunan ve alkol lisansi istemeyen bir kac dukkandan yuklu alisverisinizi yapip, alkolu evinize getirmeniz. zira alkol fiyatlari dedigim yerde oldukca uygundur. uygun dedigim bir litrelik red label i 60-70 dirhem araliginda alabilirsiniz.

    alisveris

    dubai icin alisverisin baskenti diyebiliriz sanirim. zira inanilmaz buyuk alisveris merkezleri butun turistleri cezbetmektedir. zira ben alisveris merkezi kullanmayi tercih etmiyorum. zira afedersiniz, o devasa binalarda, aradigim hic bir boku bulamamaktayim. ayrica kilik kiyafet konusunda dubaiden alisveris yapmanizi tavsiye etmem. ben isim geregi cok gezen bir insan oldugumdan, kilik kiyafet alisverislerimi baska ulkelerden ya da turkiyeden yapmayi uygun goruyorum. zira dubai de oldukca yuklu bir miktar oduyorsunuz. alisveris yapmak istiyorsaniz , teknoloji alisverisinizi dubaiden guvenle yapabilirsiniz. yeni tasindigimiz ev icin lg 65 inc 4k uhd televizyonumuzu 4600 dirhem ( 3880 tl ) ye aldik. ayrica yine lg marka 5+1 ses sistemi bize sadece 770 dirhem ( 650 tl ) ye maloldu. turkiyeye gelmeden kendime bir adet 128 gb iphone 7 aldim. onunda bedeli 3200 dirhemdi. yani doslarim sizlere tavsiyem , elektronik alisverisinizi dubaiden, diger alisverislerinizi memleketten yapmaniz.

    faturalar

    tabi dogal olarak faturalarda pahali. en yuksek bedel dogal olarak merkezi klimaya gitmektedir. aylik 600 dirhem merkezi klima , diger hizmetleri ise aylik 1200 dirhem olarak dusunebilirsiniz. internet icin televizyon ve ev telefonu ile birlikte 500 dirhem, cep telefonu faturaniz icin ortalama 200-300 dirhem olarak dusunebilirsiniz.

    genel itibari ile soylemek gerekirse dubaide is buldugunuz taktirde en az 10.000 dirhemlik bir gelirinizin olmasina dikkat ediniz. tabi bu ilettigim tutar ev kirasi haric olan tutardir.

    genel itibari ile dubai aileniz ile beraber ozgurce, guvence kayginiz olmadan yasayabileceginiz bir yerdir. gece saat kac olursa olsun, sehrin istediginiz yerinde rahatca dolasabilirsiniz. basiniz alkollu olup kavga gurultu cikarmadiginiz surece kolay kolay belaya girmez. ama basiniz polis ile belaya girerse, cok kolay bir sekilde dubaiye by by diyebilirsiniz. eger ben etliye sutluye karismam, alirim parami, keyifli keyifli yasarim diyorsaniz, dubai tam size gore.

    eger gelmeden once sorulariniz olur ise, cevaplamaktan mutluluk duyarim.