ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
acun medya ekşi sözlük maçı
-
sol açıkta oynamak istediğim maç.
özelliklerim;
- solağım
- istanbul'da amatör bir kulüpte oynadım. sahalara uzak değilim.
- aşırı hızlıyım. 100 metreyi 11 saniyede koşuyorum. dünya rekoru 9,58 (lisede atletizm takımındaydım)
- boyum messi ile aynı. (1,68 cm. açık oyuncusu kısa olur uzun değil)
- 7 yıldır sürekli bisiklet kullanıyorum. kondisyon sıkıntım yok.
- 160 iq sahibi olduğumdan dolayı 6. hissim kuvvetli önceden pozisyonları sezebiliyorum.
- 5 gol garantisi veriyorum atamadığım her gol için ödeme yapacağım. türkiye'deki yapılan köprüler gibi.
- omzumda dövmem var. gol sevinçlerimde göz banyosu yapabilirsiniz.
sarı kantaron
-
hemen hemen on gündür, günde iki üç bardak tüketiyorum sonuçlar şöyle:
1. siniri, stresi, gerginliği çok sağlam düşürüyor
2. bununla beraber, öngörülebilir bir sonuç olarak fena yavaşlatıyor adamı. üstelik ağır bir lakaydî ile beraber bir keyifsizlik de hasıl oldu
3. sigara içirmiyor meret. kasarsanız sigara bırakmaya yardımcı olabilir sanıyorum
şimdilik böyle gelişmlerden haberdar edileceksiniz. öpüyorum hepinizi.
yaşamaya dair
-
nazım hikmet ran'ın süper güzel bi şiiri..
1
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
"yaşadım" diyebilmen için...
10 temmuz 2016 beyşehir olayları
-
olay troll mü bilmem ama bugün suriyeli döven büyük oyunu görmüş konyalılar yarın reisleri dedi diye suriyelilerin vatandaşlığa geçmesine bir şey demeyecek. isteyen alınsın isteyen aşağılandığı için daha bir şevk ile versin akp'ye oyunu. siz busunuz işte. bugün bu olayları yapanların önüne yarın koy sandığı yine akp diyecek.
adım gibi eminim, çok büyük iddia ediyorum. bugün konya'da suriyeli döven eleman yarın olası bir referandumda suriyelilere evet diyecek. bu akıl tutulmasını çözdüğümüz vakit ülke kurtulacak.
cem yılmaz'ın sadece stand up'larında komik olması
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
-ne okuyorsun?
-hukuk
-ya bu yasalar hep değişiyor sizin için zor olmuyor mu?
2019 nba draft'i
-
baya düşük profilli bir draft sınıfıydı. bence bu seneki.ilk üçte giden zion williamson süperstar olarak geliyor ama şutu sıkıntılı,aşırı kilolu,kısa bacaklı bir oyuncu.tabi pozitif yönleri bu açıklarını kapatıyor.
ja morant fiziği cılız, şut tehdidi ricky rubio’nun ilk zamanlarından bi tık iyi.oyun görüşü ve pas hassasiyeti artısı onunda ama işte 3 sayı tehdidi olmadan nba’de ne kadar iş yapabilir.
r j barrettaralarında en umutlu olduğum isimdi senenin başında ama oda inanılmaz at gözlüğüyle oynuyor oyunu.doğal bir skorer kimliği var ama onun 3 sayısı çok iyi değil ve baskı anlarında ncaa’de bile pıstı.
bunların dışında timberwolves’a draft edilen jarrett culver dikkat çekiyor.güçlü fiziği var ve towns’la beraber ikili oyunlardan ekmek çıkarabilirler.
ve benim adamım bulls’un draft ettiği coby white.fox ve wall gibi oyun stili.geçiş hücumlarında çok hızlı 3 sayıdanda %35’le attı geçen sene.lavine ayrılmazsa white-lavine-markaanen-otto porter güzel şeyler izletebilir.
ayrıca tyler herro ve cam reddish için gözünüz üzerlerinde olsun.
şimdi sırada hava durumu için şükrana bağlanıyoruz.
edit:isimsel sıkıntılar.
görülmeden önce ölünmesi gereken 10 yer
-
ümraniye mesela.. gittim gördüm, görmez olaydım.
bayram harçlığı isteyen çocuğa fatiha okutturmak
-
bayram süresince kapıma gelip bayram harçlığı isteyen çocukları tabii tuttuğum sınav.
ezbere okuyamayanlara harçlık vermedim. ezbere okuyabilenlere de vermedim.
ama ezbere okuyanlar ne kazandı? sevap kazandı. ben ne vermedim? para vermedim.
iki taraf da kazançlı çıktı yani. ben kazandım, çocuk kazandı, türkiye kazandı.
lüks rezidanstan düşen camın öldürdüğü adam
-
inanılmaz bir tesadüf falan değildir. kazadır. takdir'i ilahidir falan da demeyin. hergün buna benzer yüzlerce olay oluyor. sadece düşenler çoğu zaman kimsenin kafasına denk gelmiyor. benim oturduğum semtin ana caddesinde üç kere apartmanlardan dökülen taşlara şahit oldum. iş işten geçtikten sonra belediye alanı çeviriyor. birisinde bir kızın başına düştü. haber olmuştu.
buna benzer olaylar hergün yüzlerce kez oluyor. çünkü denetimsizliğin, kuralsızlığın, liyakatsizliğin tavan yaptığı bir ülke olduk. herkes sikinin ucuyla iş yapıyor. yaptığı iş patlayınca yaptırım da görmüyor. oh ne ala. kazadır deriz geçer.
ulan elin isveç'lisinin kanadalısının başına niye gelmiyor böyle şeyler. neden bir alman böyle saçma sapan bir şekilde ölmüyor. yazık ya cidden. allahın lanetli kulları mıyız biz. o takdir norveçliye işlemiyor mu? o yüzden kader diyip, kaza diyip normalleştirmeyin bu vehameti. üzerim.
aziz yıldırım
-
puan karşılığı para kazanma sistemine karşıymış. doğru, kendisi para karşılığı puan kazanma sistemini seviyor.