ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
demet akalın'ın ayakları
-
yer kabuğunun henüz soğumadığı dönemlerden izler taşıyan ayaklardır.
çaresizliği anlatan en iyi cümle
oscar ödüllü ilk türk aktörün konuşma metni
-
- alın lan alın... size bu işte size... aaaaaaaaaaaaaaaaaallllllllllllllllllllllllllllllllll... aaaaaaaaaaaaaaaaaallllllllllllllllllllllllllll.... böyle alırlar ödülünüzü işte böyle... türkiya... türkiyaaa... allahım eve gitmek istiyom laaaynnnn... fincanı taştan oooyarlar balam oooyarlar akademiye böyle koyarlaaaar... laynnn biret pit fak yu... şan pen fak yu... ancelina coli ay em kaming... al paçino yu ar ekzampıl for mi tenk yu paçino.... biret pit fak yu, ancelina kis yu... türkiyaaaaa.....
(bkz: yılların birikimi)
19.07'de fenerbahçe'nin açıklayacağı müjde
-
6. yıldız mı geliyor yoksa.
heyecanla beklediğimiz açıklama.
selfie çeken sığınmacının telefonunu kırmak
-
ellerin dert görmesin bacım. 10 üzerinden 10'luk tepki.
çin savaş gemisinin akdeniz'e gelmesi
-
aliexpressten sipariş verilmiş olabilir hemen kötüye yormayalım.
yaran diyaloglar
-
süleyman demirel anlatıyor;
"39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."
seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;
"meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"
"bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.
beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;
"efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.
"kime saydırdın?" diye sorar inönü.
"bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.
ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;
"bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."
tanımadığı insanlara kentkart basan enayiler
-
senin gibi insafsızlar yüzünden içimdeki insan sevgisini öldürmeyeceğim o yüzden o enayi ben oluyorum varsın 1-2 lira kandırsın. ne olacak ayda yılda bir denk geliyor bana zararı dokunmaz. böyle yapmaya devam edersem bir gün gerçekten kartını unutan ya da parası olmayan birine denk gelirim. o insanlar için yapmaya devam edeceğim. ama insanlara enayi demek zehirlenmiş bir vicdan göstergesidir. böyle vicdanım olacağına enayi olmayı şeref sayarım.
kaan tangöze
-
komutan -> nasilsin asker???
kaan -> coook saoluuun
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yalnızlığıma o kadar güveniyorum ki zil sesini kilise müziği yapıp telefonumu sessize almadan cumaya gidebilirim."
fav editi: olm ya bir ingiliz daha gelip entry'i favlasın ya da favlayanlardan biri favını kaldırsın. insanın yalnızlığı bu kadar da yüzüne vurulmaz lan allahsızlar.
semih soyalp ali gündüz ilker karakaş
-
görsel
görsel
görsel
son zamanlarda bir olaya bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum, sizi bu devletin memuru yapana da, sizi muhendis yapan üniversiteye de sizi yetiştiren aileye de lanet olsun.
-ali gündüz 1986 ankara, iş müfettişi
-semih soyalp, 1986 ankara. tai’de elektrik mühendisi.1 taksirli yaralama.
-ilker karakaş, 1987 malatya, 2 suç kaydı var.
benzer o.cocuklari aramızda geziyor.
görsel
yurt dışında oy verme oranının %5 olması
-
bu yurtdisindaki insanlar hakkinda yurticindeki herkesin bu kadar bilgi sahibi olmasi goz yasartici. valla bravo.
oncelikle, oy vermek icin randevu alma gerekliligi ve bunun getirdigi zorluklari [bu yuzden egitim duzeyinin cok daha yuksek oldugu abd gibi ulkelerde yasayan turk vatandaslarinin oy verme orani, almanya gibi ulkelerde yasayan ve egitim seviyesi cok dusun turk vatandaslarinin oy verme oranindan daha yuksek zira randevu alma islemi bu insanlar icin pek de kolay bir is degil] vesaire bir yana koyalim.
yurtdisinda oy verme islemi, turkiye'deki gibi herkesin yasadigi sehirde yapilmiyor. turkiye cumhuriyeti temsilciliklerine gideceksiniz. bu da ornegin abd'nin bati yakasindaki eyaletlerde (washington'dan, alaska'ya, colorado'dan hawaii'ye kadar) yasayan herkesin los angeles'a gitmesi demek.
kafanizda canlanmamis olabilir, bahsettigim mesafeler soyle.
- hawaii'den los angeles ~4000km.
- alaska'dan los angeles ~4000km
- denver-colorado'dan los angeles ~1400km
simdi bu mesafeleri istanbul'a uygulayalim
- istanbul'dan madrid 2800km
- istanbul'dan berlin 1750km
- istanbul'dan londra 2500km
umarim mesafelerin buyuklugu hakkinda bir fikir vermistir. avrupa ozelinde, zaten gurbetci adam bu kadar yol tepecegine gider turkiye'de oy verir (sinir kapisinda)
sahsen ben los angeles'a nispeten cok daha yakin olan san francisco'da yasiyorum. kalktim oy kullanmaya gittim. oncelikle haftasonu san francisco'da bulunmak zorunda oldugum icin mecburen bir is gunu izin almak zorunda kaldim. ayni sekilde yine hemen donmek zorunda oldugum icin araba ile degil, ucakla gittim. bunun oteliydi, araba kiralamasiydi, yeme icmesiydi $1000 civarinda para harcamam gerekti. ıki kisi icin $1500 diye dusunun. ben gittim bu parayi harcadim ve oyumu verdim. ama herkesten bekleyemem.
bu baska ulkelerde ayni hesaplamalara yol acmiyor olabilir, her ulkenin karakteristigi farkli lakin hangi ulke olursa olsun, kalkip belki de mahallenizde oy kullanmak gibi bir is olmadiginin farkinda varmalisiniz.