ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuğunun babası komşusu çıkan kadının sevinci
-
bu nasıl bir şey amk? çocuğun babası sen değilsin diyor, beyaz show'daki gibi orkestra dıp tıs dıp tıs çalıp efekt veriyor. toplum yozlaşınca programlar daha da yozlaşıyor haliyle...
sevilmediğini kabullenmek
-
(bkz: yenilgiyi kabullenmenin dayanılmaz hazzı)
tuttugunuz takım akşam çok fena yenilmiştir. ertesi sabah işyerinde sizi bekleyen dallamalar ordusu laf sokmak için bütün gece hazırlanmıştır.
işe gelirsiniz, masanıza oturursunuz.
- eheuehe nası koyduk size dün akşam, ehhuehe.
- eheuehe
- hakikatten nasıl koydunuz ya helal walla.
bu anda biter salak diyalog.
işte sevilmediğinizi de kabul edin, tadını cıkartın. arkanızdan teneke çalana, ya da çalanlara fırsat vermeyin. tek bir şey -kabulleniş- bitirir bütün oyunu.
evet bu onların oyunu.
oynamayın.
oynanmayın.
andımız tamam sıra türkçe ezanda
-
inandıkları allah'ın kendilerine söylediği şeyleri anlayacağız diye korkan kitleye siyasal islamcı denir.
edit: siyasal islam tam da işte budur. ben ateist bile değilim üstelik!!!
decathlon'da satılan gri spor ayakkabı
-
her yıl düzenli olarak alıyorum oldukça rahat ve konforlu. dünyadaki bütün insanlar aynı ayakkabıyı giyse ne olur, kapitalizimin uşağı olmayın dedelerimiz ninelerimiz ayaklarına giyecek lastik ayakkabı bulamazken bugün ayakkabı beğenmez olduk.
20 mart 2016 türkiye'nin evde oturması
-
evde zor tutulan yüzde 50'ye dahil olduğumuz gündür.
tanım: bomba korkusundan dışarı burnumuzu çıkaramamaktır.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
hallelujah
-
leonard cohen reisin yazdığı, jeff buckley'in zirveye taşıdığı şarkıdır gözümde.
daha önce iki buçuk adet türkçe çevirisi yapılmış sözlükte. izninizle bir çeviri de ben koyayım. etkilenmemek için diğerlerine bakmadan çevirdim:
duydum ki gizli bir melodi varmış,
davud'un çalıp da tanrı'yı gülümsettiği.
ama müzikle pek aran yoktu değil mi?
böylece gider bu, dört, beş derken
diyezde aşağı, bemolde bir üste
derken bakmışsın mazhar kral hallellujah'i bestelemiş.
hallelujah
hallelujah
hallelujah
hallelujah
inançlıydın inançlı olmasına, ama ispat lazımdı sana
terasta banyo yaparken gördüydün ya onu
güzelliği ve ayışığı onun önüne geçtiydi hani.
seni bir mutfak sandalyesine bağlamış
tahtını sallamış, ve saçlarını kesmiş
ve dudaklarından almıştı o lafı: hallelujah
hallelujah, hallelujah
hallelujah, hallelujah
canım, daha önce de bu yollardan geçtim
bu odayı bilirim, koridorunda az sigara içmedim.
senle tanışmadan önce yalnız yaşardım biliyorsun.
mermer kemerde flamanı da gördüm
aşk, bir zafer türküsü değildir ki,
soğuk ve kırık bir hallelujah'tır olsa olsa.
hallelujah, hallelujah
hallelujah, hallelujah
aşağıda olanlardan bana bahsettiğin zamanlar olurdu
şimdiyse bana hiçbir şey söylemiyorsun, değil mi?
sana taşındığımı dün gibi hatırlıyorum
kutsal güvercin de taşınmıştı
birlikte aldığımız her nefeste: hallelujah
belki de yukarıda cidden bir tanrı vardır
aşktan tüm öğrendiğimse
ilgini çeken birilerini nasıl öldürebileceğimdi
geceleri duyabileceğin bir yakarış değildir bu.
ışığı görmüş birileri değildir bunu diyen kişi.
bu soğuk ve kırık bir hallelujah'tır olsa olsa.
kaybettiğine üzülmeyen muhalif
-
benim o. inanın böylesi daha iyi oldu.berbat giden bir ekonomi var. bırakın kendi ellerinde patlasın bu ekonomi. kılıçdaroğlu da elinden geleni yaptı ama adaletsiz bir seçim süreci vardı. tüm medya ve maddi güç iktidarın elindeydi. ben razıyım.
siz de üzülmeyin. bugün olmazsa yarın elbet o zafer gelecek. bunun da yolu bunların ekonomiyle gitmesi.
1958'de erzurum'da verilen yapay zeka konferansı
-
nasıl geriye gittiğimizi gösteren konferanstır. şimdi erzurum'da orucu ne bozar konferansları var herhalde.
para tuzağı olan şeyler
-
(bkz: düğün fotoğrafçılığı)..