ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
model
-
bu gruptaki en büyük mantık hatası, solistinin adının fatma olması. fatma diye rockçı mı olur lan!?
90 puanı nerden kırdınız hocam
-
bunu diyen öğrencinin velisine "zeki ama çalışmıyor" denmez. "kafasına vurmayın" diye tembih edilir.
unutulmayan kezban sözleri
-
- "bir kızın evde kalma nedeni ; şiddetli seçimsizliktir."
çok fena ya..
derdini kimseyle paylaşmayan insan
-
"insanların çoğu cevap vermek niyetiyle dinliyor, anlamak için değil." stephen r. covey
sevgilisi ağladığı için 1000 km yol giden erkek
-
9 radar cezası ile gelemez.
minimum 15 puandan, 135 puan eder ki 100 de ehliyet gidiyor. o gelen baska biridir.
kimi yiyonuz ulan?
yatak odasındaki dolabın üstündeki hurçlar
-
evden bir görüntü. ne olursa olsun hayatta hep bir şeyleri beklediğimizin sembolü. yatak odasındaki dolabın üstündeki hurçlar türk ailesinin conatus'udur. hep yaşamayı düşünüyoruz, varolacağımızı varsayıyoruz, baharı, yazı, kışı bekliyoruz. hurç, bohça, elektrikli süpürgeyle hüüüp diye düzleşen poşetli garip şey... bunların yeri ekseriyetle yatak odasındaki dolabın üstüdür kardeşim. şu garip görüntünün huzurunu hiçbir şeyde almadım. hurçların yastık yüzü ve nevresimle uyumlu çiçekli desenleri, kahverengi, pembe, mavi ve yeşil tonların uyumu ve bozulan hurç fermuarları... aşağıda bekleyen anneye düşürmeden hurç indirmenin haklı gururu... patlayan kames topu kesip şapka yapmak bir, bu iki. bunları görmedikçe mutlu olamam, huzur dolamam.
ekşi itiraf
-
bazen metronun yürüyen merdivenlerinden çıkarken bazı çiftler görüyorum. genelde çocuk, kızdan daha uzun tabi. çocuk bir şeyler anlatıyor, kızın gülüşünden çok ciddi olmadığını anlıyorum. ama kız çocuğun gözlerinin içine bakıyor resmen. çocuk ya önüne bakıyor ya da gözleri etrafı tarıyor oluyor ama kız sadece çocuğa bakıyor. en az 7-8 defa denk geldim böyle çiftlere. o an diyorum ki "lan bir erkek bir kızı kendine bu kadar aşık etmek için ne yapmış olabilir?". bunun yanıtını bulamıyorum işte. sonra düşünüyorum, eskilerden kimse bana böyle bakmış mıydı diye...ona da olumlu yanıt veremiyorum. neyse, en iyisi ben işime döneyim, skerler aga...
acil olarak tv'ye geri gelmesi gereken programlar
-
yıldo ile gece sohbetleri
türkiye'deki kadınların %90'ı hakan'ı istiyor
-
arada böyle boş bomboş entrylere denk geliyorum. hani vardır ya uyku öncesi ne var ne yok.
iki dakika boş vaktim var; iki sorum var cevaplarsanız sevineceğim;
1) bu varoş kadın kim?
2) siz bu varoşları neden takip edip, her söylediklerini ve her yaptıklarını sanki önemli bir insan yapmış gibi sözlüğe taşıyorsunuz?
(forum mode off).
bir adet varoş kadın sözü. herkes ister sen alırsın. alırsııınnnnnn evet evet alırsınnnnn.
22 mayıs 2014 tobb konuşmaları
-
tobb'un 70. genel kurulunda, kemal kılıçdaroğlu'na "ben diktatör olsam, sen meydanlarda konuşamazsın" diye nerdeyse tehdit savuran tayyip erdoğan, protokolü çiğneyerek, kılıçdaroğlundan sonra konuşma yapması gerekirken, ondan önce konuştu ve kılıçdaroğlunu dinlemeden salonu terketti.
siyasetin ne kadar çirkinleştiğinin, bu adamın ne kadar ahlaksızlaştığının farkında mısınız?
yılmaz erdoğan
-
bir değil iki güzel kadının başrole aşık olduğu ve başrolün onlara sürekli hayat dersi verdiği bir senaryo yazmış. yetmemiş yönetmiş. o da yetmemiş başrole de kendini koymuş. adam resmen dizi adı altında kendini tatmin edecek bir şey çevirmiş. yaşlısın, çirkinsin, fakirsin, sicilin temiz değil… ama herkes sana hayran öyle mi? resmen andropoz oyalanması, ego tatminine çevirmiş diziyi.
donald trump şerifler buluşması
-
beyaz saray'da gerçekleşmiş buluşmadır.
şakaysa allah belamı versin.
"donald trump ınvites sheriffs who love him and his ımmigration views to the white house"
http://www.huffingtonpost.com/…f638e4b0c1284f27b86f
edit not: ulan trump, o yoldan gitme, sonunda sıçılıyor. söyleyim de.
ekşi itiraf
-
az önce, çamaşır makinesini izlemekten sıkıldığımı fark edip, biraz da download izleyeyim diyerek çamaşır makinesinin önünden kalkıp bilgisayarın başına oturdum. son bi kaç haftadır çok tembelleştim diye hayıflanıyordum. iyi geldi hareketlilik.