hesabın var mı? giriş yap

  • yıkmaya ant içip, sabah akşam lanetler yağdırdıkları atatürk havalimanına muhtaç kalan akp'lilerin eylemidir.

  • zor erkeklerin daha çekici olması diye bir şey yok bence. çekici bulduğun erkeğin sana zorluk çıkarması var. o da seni çekici bulmadığındandır bacım. fazla kurcalamaya gerek yok.

  • nam-i diger boksor esat,
    amerikali gazeteci harry willy, trablusgarp gocmeni italyan vatandasi mehmet sait, bolsevik lui ve daha niceleri...
    kurtulus savasi sirasinda gorevleri esnasinda kullandigi isimlerden bazilari.

    boksor esat abimiz maceraci, akilli, acar ve capkin bir abimizdir, anzavur ayaklanmasinin bastirilmasindan, burdur-antalya hattinda ortaya cikardigi casusluk orgutune, yunan askeri hapisanesinde komunist orgut kurup ayaklanma cikarmaktan, amerikali gazeteci olarak yunan cephe hattini gezmeye kadar akla hayale gelmeyecek bir dolu macera yasamistir.

    boksor esat abimiz iyi bir sporcu, ajan, kumarbaz oldugu kadar iyi bir yankesicidir de.
    yasadigi macerlardan bir kac anektod aktaralim;
    ismet pasa esat abimizi yunan cephesinin gerisine izmire gondermek icin makamina cagirir, abimizin methini duymustur bu arada yankesicilik yaptiginida duydugundan pek meraklanmistir, esat abimize bunlari nasil yaptigini anlatmasini ister, esat abimiz yunan cephesinin gerisinde yapacaklarini anlatmaya baslar bunun icin icin gereksinimi oldugu seyleri siralar filan sonra birden pasaya saatin kac oldugunu sorar, ismet pasa elini cebine atar saate bakmak icin lakin saat yerinde yoktur, esat abimiz bu arada buyuk bir hunerle pasanin saatini asirmis ve cebine atmistir coktan... bu olay ismet pasayi oldukca eglendirir onu gereksinimlerinin karsilanmasi icin zamanin genelkurmay baskani fevzi pasaya gonderir, fezvi pasa odenek yoklugundan dem vurup esat abimize ancak 150 lira verebilecegini soyler.
    esat abimiz ne yapsin yoksul turkiyenin verebilecegi para bu kadardir gerisini kendisinin halledecegini soyler ve istanbula amerikan pasaportu cikarmak icin yollanir, istanbulda kuyumcu vitrinine bakan zengin bir rumdan carptigi 2000 lira ile bu isi de halledip izmire gecer orada amerikali gazeteci ve filimci harry willy olarak yunan cephe komutani ( genelkurmay baskani da olabilir yamuluyor olabilirim ) sari yani'nin kizini ayartip kadinliga terfi ettirir bu ablayi. daha sonrasinda bu iliskinin de verdigi kolaylikla yunan cephesini gezmisligi ve bunlari ankaraya bildirmisligi de vardir.

    yunan cephe komutaninin kizini ayartip amerikali gibi yasamak elbette pahali bir istir abimizin parasi bir sure sonra suyunu ceker, bu duruma bir care bulmak gerektir, aradigi firsat, yunan cephesinin filmini cekmek icin gerekli film makinasini almak icin rodos adasina gittigi sirada ayagina gelir abimiz burada da hurmet ve ilgi ile karsilanmis sosyetik mekanlara buyur edilmistir bu mekanlardan birinde savastan kacmis zengin turk ve rum isadamlarini kumarda tabiri caizse 'yolar' masadan 10.000 liranin ustunde para kaldirir, bu para abimizin bir sure daha ( yunan ordusuna siginan cerkez ethem ve adamlariyla karsilasip desifre olana kadar ) amerikali harry willy olarak yasamasini ve tabi bilgi aktarmasini saglamistir.

    velhasili kelam boksor esat abimizin maceralari anlatmakla bitmez, ancak her isimsiz kahraman gibi degeri bilinmez, unutulur omrunun son yillarinda yalnizlik ve fakirlik ceker nihayetinde devlete basvurup emekli maasi baglanmasini ister bu onurlu adam.

  • her bişeye gösteriş yaparak konuşması.

    "bende de şu var işte"
    "x marka en iyiymiş bende aldım işte"
    "bmw eh işte bende golf var kral"
    "abisi" "şampiyon"

    abisi nedir amk

  • şimdi "hayatında hiç spor yapmamış insanlar eleştirmesin!!"ciler damlar. eleştireceğiz amk, yarışı 85 kişi bitirmiş, bizimkiler neden bitirememiş? en azından finishi gör, hiç mi utanmayacaksın dönerken. maltepe sahilde isbike ile antrenman yapsaydınız keşke aq.

  • -dudağı tutturmaya çalışın, burnun altındaki pembemsi yumuşak dokudan bahsediyorum.
    -dili yemeye çalışmayın, çıkmıyo o ordan, küçük dilden hiç bahsetmiyorum bile.
    -dudakları toplu olarak emmeyin, parçalı olarak emin. alt dudak-üst dudak ayrımı iyidir. diğer türlü "azından öpmüş" olabilirsiniz.
    -nefessiz bırakmak için enseden tutup bastırıyosunuz ya hani, işte onu abartmayın, kasığa tekme yiyebilirsiniz. sonuçta akciğer solunumu yapıyoruz ve amaç öpüşmek. ölüşmek değil.
    -sonnacığıma, dişinizi fırçalamış olmanız güzel olur, ağzınızın sigara ya da içki kokmaması falan, bunlar zaten "default" gelmesi gereken hâller.
    -inlemek güzeldir ama dayak yemiş it gibi sesler çıkarmayın.
    -hep "hard" biçimde öpüşmek 2 tarafı da yıpratır, bazısı var ki insanın dudaklarını eskitir, buna gerek yok. arada yavaşlayın ve ufak, tatlı, küçük, muttarid, muhteriz darbeler kondurun, burna pıt yapın.
    -ara verdiğinizde, birbirinizin gözlerinin içine bakın, gülümseyin, susun, gözlerinizle anlaşın, birbirinizin nefesini dudaklarınızda hissedin, başını ellerinizin arasına alın ve yaklaşın, yeter daha fazla yazamicimmmmmmmm böhühühüh.

  • fark ettiğim üzere çok ucuz ürünlerin gönderim ücreti 28-40 tl’ye çıkmış.
    lakin 137 tl ye bir kalem vardı sepetimde o hala ücretsiz.
    gümrüğe de çaktırmadan 50 kuruş koymuşlardı en son.

    biz niçin diğer ülke vatandaşları gibi paramızı hakkıyla harcayamıyoruz?

    suluboya yapmak istiyorum kağıtlar olmuş 200 lira
    fotoğraf makinesi almayı düşünüyordum o da 6-7 binlere uçmuş
    bisikletler zaten uçtu
    bir de hayale kapılıp acaba teleskop mu alsam diye aklımdan geçirdim 10 saniye kadar.

    150 liraya fırça mı olur ulan, boyalara hiç girmiyorum.

    bunlar lüks ihtiyaçlar farkındayım, bunlar olmasa da yaşanır lakin canımı sıkan bu yazdıklarımın maliyetini karşılayıp vergisini karşılayamıyorum.

    ben böyle sanat ruhlu bir devlet görmedim, her istediğimden kendine de alıyor birer ikişer tane..

    benim aliexpress rekorum 8 gün arkadaşlar.
    8 günde aras kargoyla geldi, gümrük ödememiştim.
    kendimi bir an fransada hissetmiştim.
    fazla mutlu olduysam demek ki..

    çember daralıyor.

  • yazıklar yazığı bir yasadır, ulan şaraba vurdum kendimi amk, eşim 7 aylık hamile ona yardımcı olup ev işlerine falan koşturmam lazım ama kafamda hep aynı soru!

    oğluma dolu dolu luke i am your father diyemeyeceksem yaşamanın ne anlamı var lan??!!!

  • eğitim sırasında şarjörünü kaybeden asker son derece ciddi söylemiştir;

    "- fazla şarjörü olan var mı?"

    nokia şarj aleti soruyor sanki anten.