hesabın var mı? giriş yap

  • iddia: günümüzde bilimin pek çok dalı tarafından varılan ortak sonuç.
    kaynak: ?

    iddia: biyoloji canlılığın evrim teorisinin iddia ettiği gibi aşama aşama değil, bir anda oluştu.
    kaynak: ?

    iddia: paleontoloji tek bir ara-geçiş formu dahi olmadığını, canlılığın milyonlarca yıldır değişmeden günümüze kadar geldiğini, biyomatematik tek bir proteinin dahi kendiliğinden oluşma ihtimalinin 'sıfır' olduğunu ispatladı.
    kaynak: ?

    iddia: gelişen bilim ve teknoloji her geçen gün kuran'ın mucizelerini ortaya çıkardı. özellikle son 100 yıldır bilimde yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin 1400 yıl önce kuran'da bildirilmiş olması kuran'ın değişmediğini ve allah'ın sözü olduğunu bir kez daha ispatladı.
    kaynak: ?

    özet: kaynak gösteremeyecekseniz bilim'in b'sini bile ağzınıza almayın.

  • yapılış sebebini anladım, açıklıyorum;

    eskiden yazarların troll olup olmadığını anlamak için profiline girmek yetiyordu. adam 1200 entry girmiş, 80 entrysi en beğenilen. direkt troll. engelleyip geçiyorduk.

    şimdi insanları engellemeyelim diye böyle saçma sapan bir yola başvurmuşlar. tamamen parasal mevzular yani. insanlar birbirini engellemesin daha çok çöp entry okunsun.

    benim yorumlarım bunlar, peki yapılan değişikliği siz nasıl buldunuz?

    http://www.strawpoll.me/12630755

    anket sonuçları şimdilik şöyle; kullanılan oy: 6.000

    rezalet: 4.720 (%79)
    kötü: 601 (%10)
    iyi: 679 (%11)

    sözlük okuru ve yazarlarının %89'u kötü ya da rezalet oyu kullandı. sözlük yönetiminde biraz utanma varsa bu değişikliği geri alırlar.

  • yerde yatan hariç, yüksek miktarda kişiliksizlik içerir.

    abi ben bu milleti anlamıyorum ya. hayır yani sizi bu şeye yaptırmaya iten güç nedir çok merak ediyorum. anadolu çomarı denilen şey bu işte.

  • atatürk musul'u ve 12 adayı bırakmamıştır. 12 adalar, cumhuriyet kurulmadan çok önce uşi antlaşmasıyla italyanlara trablusgarp yenilgisiyle "geçici" olarak bırakılmıştı. bunun geçici olmasının nedeni adalardaki italyan işgalinden ileri gelmektedir. 10 şubat 1947 paris'te imzalanan barış antlaşması ile oniki ada, sadece adalarda oturanların çoğunluğunun rum olduğu gerekçesi ile yunanistan'a verildi.

    musul ve kerkük'e gelince, lozan'da türk tarafı musul, kerkük ve halep için epeyce diretmiştir. netice alınamadığından konferans ikinci bir defa daha toplanmak üzere dağılmıştı. ikinci kez toplanan konferansta da ingilizler ikna edilemedi bu demek değil ki türk tarafı da ikna oldu. konu daha sonra milletler cemiyeti'nde konuşulmak üzere rafa kaldırıldı. ancak diplomatik yönden zayıf olan yeni cumhuriyet bu konuda daha fazla diretemedi. ingiltereyle devletlerarası boyutta 1925 yılında musul ve kerkük’te hak iddaası sürdürüldü. hatta iki devlet savaş pozisyonu bile almıştır. ancak ne hikmetse, aynı tarihlerde şeyh sait isyanı patlak vermişti. ordunun mobilizasyonun önemli bir kısmı bu isyanı bastırmak için harcandı. ingiltere türkiye’ye ırak petrollerinden 25 yıl boyunca %10 pay teklif etti ancak yeni kurulan devletin nakit ihtiyacı ağır bastığından, türkiye bunun yerine 500 bin sterlin nakit para alarak musul ve kerkük’den vazgeçti.

    olayın atatürk'le veya ismet paşa'yla bir alakası yoktur. uluslararası ilişkilerde basit bir kural vardır; ekonomik ve askeri olarak bağımsızsanız yayılabilirsiniz. bundan ötesi irredantist hayalperestliğe girer ve toplumlarda tramva yaratır. (bkz: yeni osmanlıcılık) bu tür olaylarda kişilerin karizmasına ya da kültüne bakmak yerine kurumların işlevlerine, içinde bulunduğu duruma, açıkçası devlet aygıtının ne kadar "muktedir" olduğuna, yine o şartlar dahilinde bakmak çok daha faydalı olacaktır.

    edit: adaların bırakılması konusundaki tarih karışıklılığı düzeltilmiştir. radmard ' a teşekkürler.

  • başlığı böyle açtığım için özür dilerim ama türkiye'de adalet bir süredir böyle yürüyor sanırım.

    olayla ilgili görüntünün de olduğu tweet'i buraya bırakıyorum, entry'nin devamında vaktinizi almamak için bu flood'u kopyala-yapıştır yapacağım:
    https://twitter.com/…k03/status/1105560973186908160

    --- spoiler ---

    27 aralık 2018 tarihinde ıraklı irfan jasim wali wali aşırı hızlı kullandığı range rover araç ile kırmızı ışıkta geçerek abime çarptı.

    abim 40 metre savrularak hayatını kaybetti

    abimin katilini bugün ilk duruşmada serbest bıraktılar

    olay günü emniyetteki ilk ifadesinde babamın karşısında bacak bacak üstüne atıp telefonuyla oynamış ve hiçbir pişmanlık emaresi göstermemiş

    polisin “bu ne rahatlık” uyarısına “beni çıkartmak için bekleyen kaç avukat var biliyor musunuz”demiş

    bugün duruşma çıkışında abimin katilinin beraberindeki 40 kişi bana ve aileme saldırdılar.

    annem ve ablam saldırgan grubun arasında kaldı.

    benim yakama yapıştılar, babama ise ‘yumruk’ attılar.

    abim 30 yaşında bu insan müsveddesi tarafından öldürülmüşken, bugün mahkeme tarafından salıverilmesini ne ben ne de ailem kabul edemiyoruz

    bu yüzden buradan sesimizi duyurmak istedik

    siz de lütfen #süleymanöztürkünkatilitutuklansın yazarak sesimizi duyurmamıza yardımcı olun

    --- spoiler ---

    ben yorum yapamadım, konuyla ilgili bilgim de bu kadar:

    bugün ilk duruşma olmuş, yeşil ışıkta karşıya geçerken öldürülen kişinin ailesi normal bir şekilde duruşmaya gitmişler. katil ise kalabalık gelmiş ve aileye saldırmışlar. baba yumruk yemiş. darp raporlarını alıp şikayetçi olmuşlar. ıraklı katil şu an serbest.

    edit 1: yazmayı unutmuşum, çarpma olayının kamera görüntüleri var. duruşmada sunulmuş.

    edit 2: katilin şu an yurt dışına çıkma yasağı var. yarın serbest bırakılmasına itiraz edilecekmiş. o yüzden kamuoyu oluşturmak önemli.

    edit 3: bir yazar hangi mahkeme diye sormuş, buraya da yazayım; gaziosmanpaşa 15. asliye ceza mahkemesi 2019/95 esas numaralı dosya.

    edit 4: 28 mayıs’ta, saat 10'da 2. duruşma olacakmış.

    *merak edilen bir konu varsa sorabilirsiniz, bilgi alabildiğim kadarıyla burayı edit'leyeceğim.

  • baskasi icin terk ettikten sonra donup dolasip kurkcu dukkanina donen ve yuzsuz yuzsuz bunu diyen adama "iyi bok yedin" ya da "sesli guldum lan" ya da "ee napiym yani yarraam" gibi cevaplar verecegimize "ben de seni" diyoruz ya, kafamiza ne kadar sicsak az.