hesabın var mı? giriş yap

  • "ülkenin yarısı akp'ye oy vermiş ama 20 gönüllü doktor arasında sadece tek akpli bendim, kefen giymeye gelince varsınız ama bırakın savaşmayı iş hastanede 14 gün hizmet vermeye geldi mi fıssınız " minvalinde konuşarak akp'nin tabanına ağır eleştiri (özeleştiri)getirmiş doktordur.

  • yıllar evvel (yaklaşık 8-9 sene oluyor) iş dönüşü atm'ye uğramıştım.biraz para çekmem gerekliydi.atm önüne geldim.önümde iki kişi var.dede torun muhtemelen.dede 70li yaşlarda torun 10-11 yaşlarında bir kız çocuğu.

    atm bu.hızlı hızlı para gönderme ,para çekme yeri.baktım baya baya oyalanıyorlar.sonra sonra anladım işlemi yapamıyorlar ya da bilmiyorlar.

    -amcaaa!! sorun mu var?

    dedim gevşek gevşek.

    +yeğenim askere para yatıracağız beceremiyoruz.

    dedi.

    -dur amca ben halledeyim,

    dedim yanlarına yanaştım.

    çocuk,ben,dede atm'nin başındayız.

    -ver amca kartı,söyle hesap numarasını vs….

    -kaç para amca? dedim…

    +10 lira

    dedi adam.

    hayatımda garibanlık yüzünden böyle yutkunduğumu hatırlamıyorum.

    on liraya muhtemelen o zamanlar 2 paket filan sigara alınıyor. ya da üç ne bileyim.paranın o zamanki değerini hatırlamıyorum ancak hatırladığım bir şey var, çok bozulmuştum bu duruma.

    -tamam

    dedim girdim bilgileri, ileri falan filan geçtim para yatırma kısmına,

    -ver amca parayı dedim,

    adam çıkardı verdi iki beşlikten oluşan on lirayı.

    hayatımdaki en “hiçbir şeye yetmeyecek” on lirayı o akşam orda gördüm.on liranın en “yetmeyecek hali”. atm'nin alamayacağı kadar eski,kırışmış iki adet beşlik…

    beşlikleri tümlüyor gibi yaparak temiz bir on lira çıkardım çaktırmadan,rencide etmeyecek kadar parayı çaktırmadan ilave ederek askere yolladım.

    diliyorum o asker çok büyük yerlerdedir,dilerim o güzel çocuk çok iyi okullarda rahat rahat okuyordur,dilerim o amca hala sağlıklı ve mutludur.

  • öncelikle tavuk suyuna çorba tadında bir entry giremeyeceğim için bu başlığın takipçilerinden özür dilerim.

    efendim, maalesef 10 aylık kızımı iki gün önce havale geçirdiği için hastaneye kaldırdık. ateşten kasılmış, dudakları morarmış kızımın başında damar yolu açmaya çalışan, oksijen veren, soğuk kompres yapan insanlar falan... manzara tarif edilemez, allah kimsenin başına vermesin. neyse... iki gün hastanede yattıktan sonra bir kaç saat önce eve geldik. kızım şimdi yan odada annesinin kucağında mışıl mışıl uyuyor... herşey yolunda... dahası ateşini her kontrol ettiğimde ateşinin 36,5 derece ve buna yakın bir değer gördüğümde sevinçten ateş ölçeri kıçıma sokasım geliyor. o derece. ben ömrümde mutluluk nedir hiç tatmamışım meğerse be...

    evet, gülümsetmek kelimesinin hafif kaçtığının farkındayım. belki yanlış başlığa yazmışımdır. aramaya inandım ama benzer bir şey bulamadım. "öyle bir sevinmek ki sevinçten ateş ölçeri kıçına sokmak" diye bir başlığa da sözlüğün ihtiyacı olmadığını düşündüm. sevincime verin, idare edin.

  • tottenham - stoke maçı öncesi;

    awards - 1304596 - 21.03.2012 14:16:02
    bende evi sattım 4 dönüm zeytinlik vardı onuda sattım tottenam a bastım şimdi komşuda kalıyorum sağolsun bana bakıyorlar eğer totenam kazanırsa hem kendime hemde komşuya ev almayı düşünüyorum

  • tarafini gezi parkinda insanlarla beraber canla basla calisirken ortaya koymustu.

    kimsenin samimiyet onayina ihtiyaci yok.

  • çaresiz olan afad, çaresiz olan beceriksiz erdoğan hükümeti. kanunları çıkartıyorlar ama uygulayacak bütçeyi ayırmıyorlar sonuç sıfır! işi bilen bir hükümet gelirse felaketlerin nasıl önlenebileceğini görürsünüz.

  • inanmayacaksınız ama eve misafir gelmese bile kediyi odaya kapattığımız oluyor. keditaparlar hangi evrende yaşıyor bilmiyorum ama bu kadar fanatik olmaya da gerek yok.

    evimizde mutfak kapısı yok ve eğitilemez bir çomar olan kedimiz biz yemek yerken musallat oluyor. gidip salona kapatıyoruz. bakın kör kuyulara, zindanlara atmıyoruz. zaten halihazırda yaşadığı, içinde suyu olan, pencereden dışarıyı seyredebileceği, kanepede uyuklayabileceği, oyuncakları ile oynayabileceği odaya yarım saatliğine kapatıyoruz.

    sizin evinize misafir olarak düşmanlarınız geliyor olabilir ama bizim evimize sevdiğimiz insanlar geliyor. sevdiğimiz insanları da kovmaktan beter etmek gibi huylarımız yok. herkes kedi sevmeyebilir veya alerjisi olabilir, fobisi olabilir ya da temas etmek istemiyor olabilir. o zaman da ne yaparım, kalkar oturduğumuz odanın kapısını kapatırım. kedim de evin kalanında vakit geçirebilir.

    kedim canım ciğerim ama arkadaşlar abartmayalım.