hesabın var mı? giriş yap

  • soran olursa bunlar terörist, bunları türk tabipler birliği kışkırtıyor dersiniz. günümüzde yeni cehalet modası bu.

    edit: detaylı açıklamak şart oldu. mesleğimizi iyileştirmek adına sendikalarımız aracılığıyla yaptığımız eylemleri, ttb ile ilişkilendirip karalama çabasında bulunan cahiller için yazıldı bu entry.

    edit: bir yazar arkadaş tutanağı entrysinde paylaşmış. ilgili entry #139840093.

  • videoya bakınca gördüklerim:

    ihale + rant + peşkeş + range rover + ihale + nargile cafe + kısa dar paça + babet çoraplı ayakkabı + çift maaş + ihale + ihale + vergilerimiz + ihale + ultra lüks site + tespih + ihale.

  • benim hayalim , bahçeli müstakil bir ev , senin yaptığın beton blok hiç sikimde değil.

  • bu sayılan meslekleri yapmıyorum ama o kadar kolay para kazanılıyorsa sen de aç saydığın dükkanlardan sende kazan ? zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış.

  • ıtululer odtululer birbirini bu kadar tutmuyor, helal olsun hep birbirlerinin arkasindalar. oyle bi kulturle yetistirmis lise demek ki. ınsallah birlikte de yargilanirlar.

  • rize iyidere belediye başkanının açıklaması tamamı şu şekilde;

    "beyinkanaması geçiren ve 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra sağlığına kavuşan rize iyidere belediye başkanı ahmet mete, muhtarlara verdiği iftar yemeğinde, “öbür dünyaya gittim geldim; dedeleriniz 10 ağustos’ta başbakan erdoğan’a oy vermenizi istedi” dedi."

    haber

    insan evladının bambaşka bir canlı olduğuna delalettir. sen öbür tarafa gitmemişsin dostum bonzun yan etkileri hep bunlar. ufak çaplı bir badtrip diyelim...

    gerçek...

  • "izmir’in işgali yıllarında “anadolu’nun işgali ingiliz emperyalizminin bir oyunudur” ve “kardeşime kurşun sıkmam” dedikleri için inciraltı’nda yunan krallığı’nca kurşuna dizilen 200 yunan sosyalist askeri, ölümlerinin 94. yıl dönümünde katledildikleri yerde barış şiirleri okunarak ve ege denizi’ne karanfiller bırakılarak anılacak."

    "anadolu’nun işgali ile sonuçlanan emperyalist savaşa hayır dedikleri için katledilen sosyalist yunan askerlerini yazan şair tuğrul keskin, son kitabı zito i epanastasis’i (yaşasın isyan) öldürülen askerlere ithaf etmişti.

    ilk kez anılacaklar

    1921 yılının ocak ayının birinci günü gerçekleşen katliam, 4 ocak 2015 pazar günü bir şiir etkinliği ile ilk kez anılacak. 4 ocak’ta barış şiirini yanına alan izmirli şairleri ve yürekli insanları beklediklerini ifade eden tuğrul keskin, “kardeşime kurşun sıkmam dedikleri için öldürülen askerler, iki ülke arasındaki kardeşliğin defne dalıdır. tarihimizde yer alan bu trajik olayı yeniden hatırlatarak, ege’nin iki kıyısı arasındaki dostluğu daha da güçlendireceğimize ve günümüzdeki pek çok kavram kargaşasına da ışık tutacağımıza inanıyorum. bunun için 4 ocak pazar günü saat 13.00’da inciraltı sahili’ndeki barış manço köprüsü’nde buluşarak, bu güzel insanlara şiirler okuyalım istiyoruz ve bütün izmirlileri o gün, saat 13.00’da barış manço köprüsü’ne bekliyoruz” dedi. "

    http://haber.sol.org.tr/…ra-ilk-kez-anilacak-104189

    (bkz: zito i epanastasis)

  • dünyada eşi benzeri görülmemiş mülteci istilasını bomboş komik argümanlarla savunan bir insandır. bir zamanlar yaşadığı ülkenin insanları çin' den düşük asgari ücrete talim edip, üniversite gençleri asgari ücretin yarısına iş bulamayıp sürünürken, toplumsal yıkımı iliklerine kadar hissederken eşi benzeri görülmemiş bir saçmalıkla karşı karşıyayken ve bundan dolayı senelerdir tek yapabildiği çaresizce şikayet etmek olan halka karşı yukardan yukardan şımarıkça konuşup hümanizm dersi veriyor. komedi argümanlar sunuyor.

    kendisinin yaşadığı abd' nin yaptığı işgaller ortadayken türkiye' nin suriye politikası sonucu bu durumu yaşamak zorunda olduğunu söylüyor. ab' nin yunanistan' ın diğer ülkelerin yaptıklarını politikalarını eleştirmeyip yıllardır binbir dert içinde olan tükenmiş bir halkın 6-7 milyon mülteciyi sırtında taşımasını es geçip politik şov yapıyor. sınır güvenliği kalmamışken, şu an dünyanın en berbat ülkelerinde bile olmayan düzensizlikle akına uğrayan bir ülke varken hala bu insanların gelenleri canı istemediği için istemediğini düşünüyor.

    ve acıdır ki insanlar bu bağnazlara laf anlatmaya çalışıyor. her şeyin farkındalar.

    edit:özür dilemiş bu da bir şeydir en azından. zaten düşüncesindense bu hassas konudaki üslubu kötüydü. içip içip de çok yazmamak lazım demek ki.

  • aslında rezalet tarihi 10 temmuz. bana gelen cavabı şimdi gördüm ama başlığın dikkat çekmesi için bu şekilde açtım.

    şimdi olayın başlangıç noktası burada;
    (bkz: #68859272)

    okumaya üşenenler için çok kısa bir özet geçeyim, urfada tenis oynayacağız gençlik ve spor merkezinde. üyeliğimiz var rezervasyon var gittik tam korta gireceğiz tesis müdürü geliyor bizi spor yaparken su içtiğimiz için saygısızlıkla suçluyor. ramazan ayında olduğumuzu belirtiyor git gide sesi yükseliyor ve bizi tesisten dışarı attırıyor.

    ben bu olay üzerine bimere yazdım. metin eksiksiz şu şekilde;

    bugün bir aydır abonesi olduğum karaköprü gençlik ve spor merkezine tenis oynamak için bir arkadaşımla birlikte gittim. öncelikle gidip her zamanki gibi saat 17.30 için rezervasyon yaptırdım. rezervasyon saatine doğru korta gittik. tam korta girecekken tesis müdürü mustafa bey yanımıza geldi ve elimizde su olduğunu, bunun bir saygısızlık olduğunu söyledi. yaklaşık 10 dakika boyunca bir diyaloğumuz oldu. bize orasının bir spor merkezi olmadığını, gençlik merkezi olduğunu, ramazan ayında belirli yazılı kuralları olduğunu, su içerek spor yapamayacağımızı söyledi ve bizi saygısızlıkla suçladı. ramazan ayında tesiste kuran okunduğundan, oruç tutulduğundan bahsetti. kendisine islamın hoşgörü dini olduğunu, yıllarca oruç tuttuğumu ve oruç tutmayanlara hiçbir zaman bu gözle bakmadığımı söyledim. bir saygısızlığımızın olmadığını, spor yaparken çok sıvı kaybettiğimizi, su içme zorunluluğumuzu kibar bir dille belirttim. kendisi git gide artan ses tonuyla bizi saygısızlıkla suçlamaya devam etti ve en sonunda saatin 17.30 olduğunu, tesisin kapalı olduğunu (içeride çocuklar langırt ve masa tenisi oynuyordu) söyleyerek güvenlik eşliğinde bizi dışarı attı. tesisin 21.00 a kadar kurs ve etkinlik için kullanıldığını biliyorum. ki bu güne kadar hep 17.30-18.30 saatlerinde tenis oynadık.

    ben 27 yaşında bir beden eğitimi öğretmeni olarak tesis müdürü mustafa kırıkçı adına çok üzüldüm. ilinde öğretmenlik yapan ve boş vaktini spor yaparak geçirmek isteyen bizlere karşı gerçekten kırıcı bir üslubu vardı. bizi oruç tutmamakla dahi suçlamaya kalktı. insanların dini görüşlerinin bir spor merkezinde tartışılır hale gelmesi gerçekten bana acı veriyor.

    tesisin çalışma saatleri internette 08.00-21.00 olarak gözüküyor. abonesi olmama ve kort için daha önceden yer ayırtmama rağmen mustafa kırıkçı tarafından tesisten atıldık. yanımızda su ile geldiğimiz için oldu bunlar.

    ilginiz için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. tesis bilgileri be çalışma saatlerinin olduğu ekran görüntüsü ektedir.

    bunu ben gençlik ve spor bakanlığına yönlendirdim. bana cevap veren kurum ise şanlıurfa gençlik ve spor il merkezi. bu sıkıntının ilk ayağı. ben zaten gençlik ve spor merkezini şikayet ediyorum bana cevap il merkezinden geliyor.tarafıma gelen içler acısı cevap eksiksiz bu şekilde;

    `gençlik merkezi gençlerin sosyal, kültürel, topluma aktif vatandaşlar olarak katılmalarını sağlayan ve gençleri zararlı alışkanlıklardan korumaya yönelik çalışmaları yürüten kurumlardır. bu nedenle ramazan ayının ruhuna uygun, daha hassas davranılması gerektiği ve söz konusu olayın da ramazan ayının ruhuna uygun olmaması nedeniyle gençlik merkezi müdürü tarafından nezaket kuralları çerçevesinde uyarıda bulunulmuştur. tesislerimiz hizmete açık olup belirtilen saatlerde kullanabilirsiniz. bilgilerinize.`

    bakın resmen bize bağıran ve dışarı attıran müdürü savunuyorlar. nezaket kuralları çerçevesinde uyarıda bulunmuştur diyorlar. adam bize bağırdı ve dışarı attırdı. bu cevap resmen benimle dalga geçmektir.

    şimdi az önce yine bir metin yazdım. olayı anlattım verilen cevabın trajikomik olduğunu belirttim ve yolladım.

    buraya kadar sıkılmadan okuyan dostlarıma çok teşekkür ediyorum. sizden isteğim bu başlığın altına olumlu olumsuz birşeyler yazmanız güncel tutmanız. bu sayede belki bir avukat suser bana ulaşacak ve haklarımı bana anlatacak. belki olay medyaya taşınacak. sözlüğün gücünün malum herkes farkında. koru hastanesi rezaleti tüm ülkeyi salladı sayemizde.

    bu insanlarla bu şekilde başa çıkabiliriz. ben iki senedir orada öğretmenim. belki de bu adamın çocuğuna eğitim vermeye çalışıyorum. onun gelişimine bir şeyler katmak için gece gündüz çabalıyorum. ama devletin sözde en ilgili şikayet kurumu benimle alay edercesine bir cevap yazıyor.

    destek veren herkese çok teşekkür ederim şimdiden. lütfen başlığı güncel tutun buna gerçekten ihtiyacım var. bu yobaz düşüncenin değişmesi için elimizden geleni yapalım. iyi geceler.

    edit: destek için teşekkür ediyorum. mesajların hepsine cevap vereceğim. rezaletin başlangıç tarihi 15 haziran. bunu zaten entry başında olayın başlangıçı diye belirttim link bile verdim. gözünden kaçan birçok yazar olmuş olmalı ki 10 temmuz 14 temmuz neyin ramazanı diyenler olmuş. bimerin bana geri dönüş yapması 10 temmuz, benim bunu farketmem ise bugün 14 temmuz. rezalet başlığı 10 temmuz olmalıydı evet ama ben dikkat çekebilmek adına binerin cevabını farkettiğim tarihi baz aldım.

    bu açıklamayı yapma gereği duymamıştım anlaşılır diye. çünkü çok basit olarak anlattım olayın başlangıcı için bakınız verdim. birçok destek mesajı var hepinize çok teşekkür ediyorum.