hesabın var mı? giriş yap

  • hemen altındaki yorum ülkenin içinde bulunduğu durumun özeti olan videodaki adam.

    --- spoiler ---

    çok ayip oglum biz trabzonlular barbarmiyiz allahla kulun arasina kimse giremez benim yasim atmiş beş benim cocuklugumda boyle yobazlik yoktu herkes cok terbiyeliydi hele boyle kufurlu konuşmak sokakta cok ayipti korkuyla oruç mu olur bunun hastasivar ozurlusu var herkes haddini bilir senmi bildireceksin bu tur hareketler trabzonu karaliyor biz trabzon disinda yasiyanlara nasil bakiyorlar haberiniz varmi yobaz barbar diyor komsularimiz yeni nesil şittet yanlisi olmuş hic hoş degil bir insan olarak artik bunun degismesini eski trabzonlulari geri istiyorum
    --- spoiler ---

    edit: millet, ben bu entry ile debe'ye girmişim. herhangi bir hakaret vb. durum yok ama bu abimiz sanırım böyle biri değilmiş. şaka yapmış ama sanırım insanların hassas olduğu konularda, şaka bile olsa bu tarz uç söylemler böyle bir algı yaratabiliyor. niyetini bilmiyoruz ama inanmak durumundayız. adı gökhan uzunali imiş. gerekirse bu entry kendini imha edecektir. uyarısı için terfi bekleyen demirci'ye teşekkürler.

  • gökyüzü sonbaharda normalden daha derin, daha doygun bir mavi olarak görünür ve bunun birkaç sebebi var.

    daha düşük nem
    sonbaharda sıcaklığın düşmesine bağlı olarak düşük bağıl nem oluşur. hava sıcaklıkları soğudukça, havanın alabileceği nem miktarı azalır. daha az nem, daha az bulut anlamına gelir ve eylül, ekim ve kasım aylarında bulutlarla işgal edilmiş gökyüzü, bu bulutları püskürtmeye başlar. puslu olan mavi renk tonu daha saf görünmeye başlar ve gökyüzünün kendisi de daha açık ve geniş görünür.

    düşük güneş pozisyonu
    sonbaharda güneş, dünya’nın eksen eğikliğinden ötürü gökyüzünde daha alçaktadır. güneş artık doğrudan tepede olmadığından, gökyüzünün çoğunun güneşten önemli ölçüde uzak kaldığını söyleyebiliriz. rayleigh saçılması gözlerimize daha fazla mavi ışık yönlendirirken, güneş ışığından gelen kırmızı ve yeşil seviyelerini ise azaltır. bunun sonucunda daha temiz ve doygun mavi bir gökyüzü oluşur.

    sonbaharda renk değiştiren yapraklar
    sonbaharın kırmızı, turuncu ve altın renkli yapraklarının varlığı aslında gökyüzünün maviliğine renk artışı sağlar. renk teorisine göre, birincil renkler, tamamlayıcı renkleriyle zıt olduklarında daha parlak görünürler. bu nedenle, bu yaprak renklerinden herhangi birini açık mavi bir gökyüzünün fonunda görmek, gökyüzünün mavisini daha fazla patlak olarak görmemize neden olur.

  • "biz ...."
    "allah'tan korkarız, kuldan korkmayız"
    "acun abi"
    "sahaya gömerim/gömeceğim/gömdüm"
    "acun abi"
    "geçen sene ......"
    "..... ile kader ortağıyız"
    "acun abi"
    "biz, adamız"
    "adam olana ......"

    (hareketler: boğaz kesme, adu ket, maymun dansı, bayrakla bilimum hareketler)

    "acun abi"

    (bkz: özetleri izlediniz)

  • yeşil yandıktan sonra önünde başka araba olmadığı halde kornaya basan taksiciye ise bu rekorun yanında bir de huni hediye edilir.

  • hukuka göre, kanuna göre değerlendirilmesi gereken husus.

    şöyle ki; kat mülkiyeti kanununa göre apartmandaki giderlere kat malikleri arsa payları oranında katılmak zorundadırlar. kanunda maalesef; zemin katta oturanlar asansör masrafına katılmak zorunda değildir" yazmadığı için apartmanda asansör kullanılsın veya kullanılmasın kat malikleri bu masrafa ortak olmak zorundadırlar (neye göre: kanuna göre). eğer bu masraftan kaçılırsa, açılacak bir dava sonucu, kat mülkiyeti kanununa göre bu masraf, yükümlülükten kaçınan kimseye mahkeme tarafından rücu edilecektir. duruşmada zemin katta oturulmadığı için bu masraftan kaçınıldığı belirtilen savunma geçersiz olacaktır. muhtemelen hakim de hak verecektir ama hakimi bağlayan kanun olduğu için kanuna göre karar alacaktır.

    bunun çözümü, yukarıda bahsedildiği gibi, diğer kat maliklerinin bir araya gelerek "yahu bu zemin katta yer alan daireler asansör kullanmıyor ki bu vatandaşlardan asansör masrafı alalım. kanun burada tam adaleti temsil etmemiş. biz de adaleti göz ederek zemin kattaki dairelerden asansör masrafı almayalım veya cüzi miktar alalım" demeleridir.

    yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus bu kararın çoğunluk ile değil oy birliği ile alınmasıdır. ve bu oy birliği toplantıya katılacak olanlardan değil toplantıya katılsın veya katılmasın tüm maliklerin bir araya gelmesi ile oluşmalıdır. çünkü kat malikinin kanuni hakkıdır, ve bu hak diğer maliklerin ortak kararı ile sınırlandırılamaz. kanun önce gelir.

  • https://twitter.com/…tatus/1306163259976933376?s=20

    iyi parti genel başkan yardımcısı yavuz ağıralioğlu'nun, hepimizin içine oturan milyarlarca dolarlık telekom kazığı üzerinden yaptığı, sesli güldüren türkiye-yunanistan kıyaslaması.

    tam bir güler misin ağlar mısın saptaması. hem iktidar partisine hem yunanistan'a ayar veren iyi bir gönderme olmuş.

  • ben buna pek katilmiyorum, cunku ayni zamanda liberallesiyor da.

    yani aslinda aradaki ucurum buyuyor. belki bunu duymak pek cok insanin hosuna gitmeyecek ama genelde daha liberal kesim biraz daha egitimli oldugu icin ve genelde de her toplumda egitimli insan sayisi oranla daha dusuk oldugu icin, dunya giderek muhafazakarlasiyormus gibi gorunuyor olabilir.

    bir de tabii ki turkiye giderek cok cok muhafazakar bir hale geliyor, o da bizim genel dunya algimizi etkiliyor. etrafimizda, en yakinimizda gordugumuz seyi, 'demek ki en cok boyle' diye algiliyoruz.

    halbuki aslinda mesela dunya capinda giderek daha cok kadin erkek esitligine dogru yuruyen politikalar destek goruyor. ayni sey irkcilik, sinif ayrimciligi, sekulerizm gibi seyler icin de gecerli. escinsel evliliklerini giderek daha cok ulke yasallastiriyor.

    ozellikle de istatistikler gosteriyor ki, muhafazakar yonelimden liberale gecis yapan insan sayisi, liberalden muhafazakara gecis yapandan ezici olcude fazla. yani neredeyse kimse soldan saga gecmiyor. gecis oldugunda bu genelde sagdan sola oluyor.

    tabi bu durumda solun solu iyice sola gidiyor, sagin sagi iyice saga gidiyor. internet ve iletisim cagi da insanlari taraf olmaya zorluyor, cunku hic birseyden haberin olmadan tarlanda oturdugun caglar gecmis vaziyette artik, haberin olunca da bertaraf olmamak icin taraf oluyorsun. dolayisiyla da orta karar diye bir sey kalmiyor pek.

  • çok üzücü bir durumdur. neden kullanıyorsunuz? diye sorulmuş.

    insanlar maalesef genç yaşlarda bu illete başlıyor. bu tozun tüccarları, bodi salonlarındaki gençlere yaklaşıp çat diye portein hapı iğnesi basıyor ve illet sürekli yayılıyor. geçen hafta maalesef bir arkadaş daha bu sebepten dolayı hayatını kaybetti.

    olay samsun'da gerçekleşiyor. akşam 21.00 sularında bodicilik salonunundan eve gelen r.s, annesinden acilen para istiyor. parayı alamayan genç önce annesinin bacağını ısırıp kandaki tozları çekmeye çalışıyor.

    yaralı annesinin bağırışlarını dinlemeyip toz tüccarlarını eve çağıran genç, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyaları değerinin çok altında satarak karşılığında portein tozlarından alıyor. komşuların iddiasına göre tüccarlar evden çıkarken ''yarasın koçuma, sütle iç tamam mı?'' gibi ifadeler kullanıyorlar. fakat toz bağımlısı genç kendisinden geçiyor ve porteinleri burundan çekince maalesef hayatını kaybediyor.

    tedavisinin ardından yerel basına konuşan anne e.s ise zehir tüccarlarının bir an önce yakalanmasını istedi. oğlu r.s'nin protein tozuna karşı verilen amansız mücadelede unutulmamasını temenni etti.

  • avamlık, varoşluk, kalitesizlik, bayağılık içeren video.

    kargocunun tarafında olacağım hiç aklıma gelmezdi ama bu kezbanlık karşısında başka çarem yok.