hesabın var mı? giriş yap

  • türkün starbucks ile imtihanı

    - bana bi tane maçarotti..
    + efendim ?
    - bi tane makivetti..
    + nasıl ?
    - nescafe var mı ?
    + yok maalesef..
    - hassssssss, o zaman bi tane makamotti..
    + ne ?
    - ver bişi işte amk

  • çoğunuzdan yaşça büyük bir abiniz olarak kendisi vesilesiyle size önemli bir tavsiyede bulunacağım oyuncudur. sadece sporda değil, hayatın her alanında birisinden veya bir düşünceden ölesiye nefret etmek insaflı bir bakış açısı geliştirmeyi engeller. çünkü belki hitler vb. insanlar hariç hiç kimse tamamen kötü olamaz. mesela, toprağı bol olsun, kobe öyle çok sevdiğim bir oyuncu değildi. oyun stili çok bencil ve bazı davranışları yapmacık geliyordu. ama çalışma azmi, iş disiplini ve kazanma hırsını fazlasıyla takdir ediyordum.

    ……….

    vücuduna, takım sporları baz alındığında çok ciddi yatırım yapan üç sporcu var benim bildiğim: cristiano ronaldo, lebron ve tom brady. amerikan futbolunun doğası gereği sonuncusunu hariç bırakalım, çünkü zaten oyun kurucuların çoğu 35-40'ına kadar oynayabiliyor nfl'de. ronaldo'nun onca yatırıma ve lebron'dan bir yaş küçük olmasına rağmen iki senedir nasıl çöktüğünü gördük. birinci sınıf ligden bir anda beşinci seviyeye falan düştü. elbette paranın peşinden gitti ama şampiyonlar ligi'nin ikinci seviye takımları bile istemedi kendisini. lebron ise sağlıklı olduğunda hala ligin en iyi oyuncularından birisi ve bu sene all-nba üçüncü takımına seçilmesi bir gösterge.

    bu adamın hayatında nba basketbolcusu olarak geçirdiği süre, çocukluk ve gençliğinden daha fazla. belki de seneye oğluyla aynı takımda oynayacak. işin tuhafı, oğluyla ilk resmi maçlarında sahaya çıktıklarında muhtemelen oğlundan hala daha iyi durumda olacak.

    lebron ayrıca, lisedeki sevgilisiyle evli, ismi herhangi bir skandala karışmamış, sosyal meselelerle ilgili, doğduğu şehre çok ciddi eğitim yatırımları olan birisi.

    ……

    insanlar bir sporcudan nefret ediyorsa, çok büyük ihtimalle o sporcunun rakibini destekledikleri içindir. ben eskiden jordan hayranıydım. onu geçmesin diye bu yüzden hiç desteklemedim kobe'yi. ama nefret de etmedim. hatta belki gizli bir hayranlık duymuşumdur yukarıda saydığım sebeplerden ötürü. hele vefatından sonra çok pişman oldum sağken daha çok sevemediğim için.

    bir sporcuyu desteklemek din değil ki, aynı sporu yapan diğer sporcuları desteklemek mümkün olmasın. bir insanın birden fazla dondurma çeşidi sevmesinde ne kötülük olabilir?

    farklı renkler iyidir.

    edit-1: lebron ve cr9 arasında sadece iki ay falan fark varmış. hawkman'a teşekkür ederim.

    edit-2: son paragraftaki din örneğini biraz açayım. ben şahsen bütün ana akım dinlere hoşgörü gösteren ama neticede içlerinden birini takip eden birisiyim. bir din mensubu olmak bile diğer dinleri reddetmeyi gerektirmiyor.

  • instagram başıma açtı türlü belayı. ben bu terörle instagram denen platformda yüzleştim a dostlar. feysbuk hesabımı uzun zamandır etkin kullanmadığım için twitter ve instagram denen platformlarda boy gösteriyordum. "babaanne hobisi" diye nitelendirilen kanaviçe, örgü, nakış gibi bilimum hobilerle ilgilendiğimden bir şekilde bu çevreden epeyce takipçi yaptım.

    yeni takipçi geldiğinde bazen kimmiş diye profilini şöyle bir görüntülüyorum, bio'da şunlar yazıyor:

    "kokoş gelin (burada gelin smaylileri var bolca),
    11 eylül 2013 gelini (umarım kap'a da bildirmişsinizdir bu tarihi),
    evinin hanımı (kocam beni çalıştırmıyor, ayrıca çok da zenginiz nihohoha),
    kocasının ilkgöz ağrısı (ilkgöz birleşik yazılmış, ayrıca en yüce aşk bizimkisi ve namusluluğa vurgu),
    mutfağında rengarenk bi bayan (çok da marifetliyimdir, sucuklu yumurta yapıp altına keçeden amerikan servisi koymayı aşçılık sanırım),
    (burada bolca kalp smaylisi) azra & tuğberk (burada bolca kalp smaylisi) + (bir kere de adınızın ayşe, mehmet olduğunu göreyim yaa.)"

    abartıyorsam allah belamı versin. şurada fotoğraf paylaşımı mümkün olsa da göstersem keşke.

    bazen de iyice gaza gelip paylaşımlarının altlarındaki yorumları okuyorum. aşık atışması yapıyorlar karı koca.

    bir yemek fotoğrafı var, borcam böyle. altında şu diyaloglar gelişmiş:

    -fırında kaşarlı makarnam pişmek üzere an itibariyle fırına girmiştirrrr
    +aşkım ellerine sağlık, senin elinden zehir olsa yerim (smayliler smayliler)
    -hadi soğutmayalım yemeğimizi (içinden kanlı ok geçen ah o smayliler)

    bir tanesinde de kadın kolye resmi paylaşmış nazar boncuklu.

    -aman nazar değmesin (kadın kendi kendine bunu söylüyor)
    +kim almış? (kocası bunu yazıyor.)
    -kocamın hediyesi :) (sevim koş, mal beyanı var)

    dostum siz aynı evde değil misiniz? niye birbirinizle buradan yazışıyorsunuz? çünkü siz çok mutlusunuz, çünkü en güzel aşk sizinkisi. çünkü onu pezevenklerin elinden siz aldınız. geçen vıcık vıcık aşktan bunalan bir arkadaşım feysbuka şey yazmış:

    “hepinizin karısı-kocası o kadar romantik, sürprizli ve şekilli; birbirinizi o kadar çıngıraklı seviyor ve gürül gürül beğeniyorsunuz ki bazen bizim beşik kertmesi olduğumuzu ve tarlalarla koyunlar yabancıya gitmesin diye zorla evlendirildiğimizi sanıyorum.”

    yoruldum, vallahi yoruldum. sizin o muhteşem hayatlarınız bende kalp çarpıntısı ve kıskançlık krizleri yarattı. evlenir evlenmez 89 parça porselenlerimi ve kıyısı pikolu dantellerimi instagram'da sergilemezsem daha gün yüzü görmeyeyim..

  • türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'na hakaret etmek, açıkça suç işlemektir. bu suçtan kaçınmak için, söylediklerinizin afaki savurmalar değil, somut gerçeklikler olması gerekir.

    mesela, birinin iki farklı tarihteki beyanlarının tutarsız veya birbirine tamamen zıt olması, ya bu kişinin aklının yerinde olmadığına ya da bunların birinde yalan söylediğine dayanaktır. ve bu tutarsızlık ya da zıtlık, rahatlıkla ispatlanabilecek bir şeydir.

    mesela, öldürülmüş birinin arkasından sanki maktul bunu hak etmişçesine konuşmak, konuşan kişide (kanun dilini kullanıyorum) canavarca hislerin bulunduğu düşüncesini destekler.

    mesela, öldüren biri için "emri ben verdim" demek, çok açık bir şekilde azmettirme ikrarıdır. bu da öldürenle aynı cezai sorumluluğu gerektirir.

    bu örneklerin hiçbirinde hakaret bulunmamaktadır.

    yeter ki gündemi iyi takip edelim.

  • 'sizin önünüzde açılmamızın nedeni, gördüğünüz halde kendinizi tutmayı öğrenesiniz diyedir. çünkü ulaşamazsınız; böyle olması, gizli olup da elde edilebilir olmasından daha iyidir.'

    hahaha fadlan abi gözlem diye yazmışsın ama reis bilezik gibi geçirmiş haberin yok sanırım.

    güzel anekdotlar barındıran gözlemlerdir. daha detaylı gerçek başlığında görülebilir.

    edit: anektod değil, anekdot

  • kazandığı parayı harcaması bile ukalalık olarak görüldüğüne göre, bu ülkenin kadına bakış açısında kat etmesi gereken daha çooook yol var azizim.

  • -nasılsın ?

    -iyidir. pes oynuyoruz arkadaşlarla.

    -hmm. üzülmemiş olmana sevindim.

    -ha yok yok iyiyim.

    -hmm. peki. neyse madem sana iyi eğlenceler.

    -sağol görüşürüz.

    -ya bişi sorcam. semih senin yakın arkadaşındı dimi ?

    -evet. niye sordun ki ?

    -ya ben ondan hoşlanıyorum !!

    - hmm.

    - üzüldün sanırım biraz ?

    - evet bu biraz koydu. üzüldüm

    -oleyyyy. bye bye