hesabın var mı? giriş yap

  • bu da yeni moda oldu
    sabah sik sok kafeden kahvemı alıyorum
    çükübikte yemeğimi yiyorum
    aa bak ofisimde etkinlik var at siki koleksiyonuna bakin
    ay yoruldum, fikıboka binip eve gideyim.

  • entel geçinen sonradan görmelerin zoruna giden söz. ya ne olacaktı, sizin gibi özenti olup kendimizi sadece bir müzik türüne mi mahkum edecektik? her müzik türünün (istisnasız her birinin) mükemmel örneğkleri vardır ve bunların arasından kulağa hoş gelenler, o an için insanın ruhuna hitap edenler elbette ki dinlenir. gerçi çakma entel zübükzadeler için de durum böyledir ama ezik oldukları için kabul etmeyi kendilerine yediremezler..

    not: ayrıca toplum içinde bir kimlik oluşturma çabasında olan ezikler de bu sözü sevmezler. ne yapsınlar adamlar özde birşey olmayınca popçuyum, rockçıyım gibi sıfatlarla toplumda sivrilmeye çalışıyorlar..

  • turkcell, vodafone ve türktelekom'un ortak bildirisiyle bip ve yaay uygulamalarının kullanımı artık kotadan yemiyecek. malum karakter sınırından tam başlığı yazamadım. bkz.kaynak

    neyse efendim, bu eşşolueşşek firmalar pandemi sürecinde online eğitim ihtiyacı olan çocuklara hiçbir şekilde ekstra kota imkanı tanımazken ne oldu da birden bu iki uygulama kotadan yemeyecek? sebebi belli, (bkz: if you don't pay the product you are the product)

    edit: özelden türktelekom'un 8gb internet dağıttıyla alakalı bir sürü mesaj atan sevgili amip yazarlar 1-2 dk'nızı ayırıp şu haberi de okuyunuz lütfen: haber

  • ardından sosyal medyada paylaşılıp kişinin ne kadar elit bir birey olduğunun farkına varılması sağlanacaktır. göstermelik artık her şey.

    levent üzümcü, anlatılan senin hikayendir oyununda bu konuyla ilgili bir şey yaptı, sahne ışığını kapattırıp seyircinin olduğu tarafı açtırdı. seyircilerden birinden telefon rica etti, aldı o telefonu, oturdu sandalyesine ve telefonla bir şeyler yapmaya başladı. yüzünde parlak bi ışık tabii. bakın dedi, benim tarafımdan bakınca aynen bu şekilde görünüyorsunuz.

    şu açıklamayı yaptırmak zorunda mısınız bilmiyorum ki? gelmişsin oyuna, bırak telefonu da tadını çıkar be. illa herkes görecek ama gittiğini, yoksa anlamı kalmaz.

  • köleliğin birden kaldırılmama nedeniyle benzer durum. parayla satın almış kişiler köleliğin kaldırılmasına karşı çıkıyordu.

    fayda etmedi tabi. insanı köleleştirmek de bir mala %200 vergi koymak da zulümdür ve her zulüm eninde sonunda biter.

  • bir borç-alacak ilişkisine girileceği zaman kimi kurumların müşteri riskini tespit edebilmek için referans aldığı, bankaların paylaştığı müşteri verilerine göre şekillenen puandır. (kkb sadece kredi alırken lazım olmaz. örneğin araç kiralarken de kkb skorunuz sorgulanır. neden? bir terslik durumunda oluşabilecek borcu ödeyip ödeyemeyeceğiniz görmek için...)

    eski bir bankacı olarak kkb skoru sıfır olan veya kredi çekebilecek seviyede olmayanlar için bu skoru hızlıca yükseltmenin yollarını arıyorsanız, buyrun:

    *** puanı düşük olanlar ***

    - borç yapın! "zamanında" ödeyin.
    - 3-4 taksite böldüğünüz küçük tutarlı (bin lira gibi) iki ya da 3 kredi çekin. (bu kadar küçük meblağlarda bankalar skorunuzun düşük olmasını daha az önemserler. bir nevi, müşteri kazanmak için bankanın bin lirasını riske atması gibi düşünülebilir.) diyelim ki 3 kredi çektiniz.

    ilk ay her bir kredinizin ilk taksitini saat bile kaçırmadan vaktinde ödeyin.
    ikinci ay, birinci ve ikinci kredinizin taksitini ödeyin. üçüncü kredinizi tek seferde kapatın. (puan erken ödemeden de etkilenir, normalden daha hızlı artar.)
    üçüncü ay, birinci kredinizin taksitini ödeyin, ikinci kredinizi tek seferde kapatın.
    bu şekilde devam eder...

    özetle, sürekli ödeme yükümlülüğünüzün olacağı bir kredi borcunuz olsun (ki zamanında ödeyip borcunuza sadık olduğunuzu gösterebilin), ama artık borçlu değil, beli doğrulttuğunuzu da göstermek için bir kredinizi elinizde tutarken diğerlerini tek seferde kapatın.

    - diyelim ki kredi skorunuz o kadar berbat ki size ne kredi ne kredi kartı veriyorlar... hemen entry'nin devamında sıfır kkb puanı olanlar için verdiğim tavsiyelerin içinde detaylarını okuyabileceğiniz "nakit teminatlı kredi" işine giriyorsunuz. alekta movik movik!
    - kredi kartınızı kullanın! sistem "harcama tutarını" kontrol etmez. borcu ödeyip ödemediğinizi kontrol eder. ay içerisinde bir çokonat alın, o bile kafi. ama ekstre geldiğinde borcun tamamını ödeyin! (asgarisini değil, tamamını!)
    - internet bankacılığına girip usd hesabı, euro hesabı gibi 3-4 yabancı döviz hesabı açın. her birinde 50-100 lira karşılığı döviz bulundurun. kalsın orada.
    - gram altın hesabı açın. 0,1 gram dahi olsa altın alın, kalsın hesapta.
    - vadeli tl hesabı açın. asgari tutarı yatırın, aylık faize verin. skorunuz yükselene kadar paranızı çekmeyin.
    - vadesiz tl hesabınızı hareketli tutun. örneğin telefon faturanızı bayiden kredi kartı ile ödemek yerine, parayı hesabınıza yatırın, oradan ödeme yapın. ay içerisinde sürekli para çevirin hesapta. ama bakiyenizi asla sıfır yapmayın. 3-5 bir şey bulunsun sürekli.
    - gsm operatörünüzden en ucuz ürünü taksitle alın. faturalarınızı vaktinde ödeyin.
    - kmh hesabınızı kullanın. ancak borcunu tam gününde kapatın. borcun tamamını kapatın!
    - kart limitlerinizi yapabiliyorsanız sürekli yükseltin.
    - tek bir bankayla çalışmak yerine 2-3 bankayla çalışın. ürünlerini kullanın. (borçlanın, zamanında ödeyin.)
    - bu süreçte asla kredi kartınızı iptal ettirmeyin. (kullanmasanız da!) ki kullanın, zamanında ödeyin!

    *** puanı sıfır olanlar ***
    - çok düşük limitli bir kredi kartı almaya çalışın. (tahminen vermeyeceklerdir. ama bazı bankalar -pazar payını yükseltmek için- daha esnek olabiliyor.)
    - çok düşük limitli kredili mevduat hesabı (kmh) açmaya çalışın. kullanın, zamanında borcun tamamını yatırın.
    - banka size hiçbir şekilde kredi kartı veya kmh açmaya yanaşmıyorsa eğer; nakit teminatlı kredi isteyin!

    nakit teminatlı kredi denen şey; aldığınız borcun tamamını kapsayacak bir nakdin banka tarafından bloke edilmesi demektir. yani banka tarafından bakıldığında sıfır riskle kullandırılan kredidir. peki nasıl yapacaksınız?

    örneğin 1000 lira kredi çekmek istiyorsunuz. (borcunuza sadık olduğunuzu göstermek ve dolayısıyla yüksek bir kredi skoru elde etmek için.) diyelim ki 4 taksitte ödeyeceksiniz. varsayalım ki, toplam geri ödeme 1100 lira ediyor.

    bankanıza gidip bir vadeli tl hesabı açıyorsunuz. 1100 lira para yatırıp aylık faiz işletiyorsunuz. ardından bireysel bankacılıktaki memura gidip "kredi skorum yok, kart istedim vermediniz. ancak ileride bir kredi çekme durumum olursa diye kredi skorum olsun istiyorum -veya araba kiralayamadım kkb olmadığı için!- diyorsunuz. 1000 lira kredi istiyorum, 4 taksitte ödeyeceğim. teminat olarak da vadeli tl hesabımı gösteriyorum, blokeleyin diyorsunuz. yani şimdi ne oldu? nakit teminatlı kredi talebinde bulunmuş oldunuz. bankanın bu krediyi size vermemesi için hiçbir sebep kalmadı. zira skorunuz -4329423 bile olsa, borcunuzu ödemezseniz karşılığı zaten bankada! kıps!

    kredinizi alıyorsunuz, taksitlerini vaktinde ödüyorsunuz. bir süre sonra kredi kartı talebinde bulunun. ödeyebileceğiniz harcamalar yapın, ekstrenizi geciktirmeden ödeyin... eee noldu? ta daaa! şıkır şıkır kredi skorunuz elinizde. artık gelsin krediler gitsin arabalar. (kredi borcunuz kapanınca, teminat olarak gösterdiğiniz vadeli türk lirası hesabınızdaki bloke kalkar. söylemeden de geçmeyeyim; bahsettiğim vadeli hesabınızdaki paranıza, blokeli olduğunda dahi faiz işlemeye devam eder. vurdu gol oldu!)

    özetle, en başta belirttiğim gibi, borçlanın ama zamanında ödeyin. sistem "ne kadar" borçlandığınıza bakmaz! "borcu ***vaktinde*** ödeyip ödemediğinize" bakar.

    bankacılık sisteminde ne kadar varsanız, yani ne kadar çok borçlanma (kredi-kmh-kredi kartı) ve tasarruf (döviz hesapları, altın hesapları, vadeli hesaplar vs) ürünü kullanıyorsanız, o kadar hızlı puanınız artacaktır.

    işte böyle gençler. skorum yok veya battım bittim ben diye bir şey yok. nasıl düzelteceğinizi bildikten sonra dert yok tasa yok.

    edit: e-devletten kontrol edin, e-haciz vs olmasın üzerinizde. varsa borcu kapatın, e-hacizi kaldırın. puanınıza etki eder!

  • afedersiniz ama beş senem kaldı. iyiki de almışım. beş sene önce almasaydım evimi, şu anda alabileceğimi hiç sanmıyorum.