hesabın var mı? giriş yap

  • bunun tek sorumlusu vardır arkadaşlar o da meb’dir . kalmayı kaldıran uzaklaşmayı kaldıran okuldan bir gün gelse bile geçirilen öğrencileri oy olarak gören hükümettir . okuma yazma bilmeyen öğrenciyi zorla sınıf atlatılmasını isteyen işine öyle gelen meb’dir . bir insan yaptığının bedelini görmezse o hareketi tekrar yapar . bu öğrencilerin bu davranışlarının bedeli sadece 2 gün uzaklaştırma oldu . medyaya yansımasaydı o da olmayacaktı . eğitim sisteminin ırzına geçiliyor lakin halkımız bu konuda çok duyarsız . ya bir allah’ın kulu açıklasın kalma niye kalktı ? kimin işine yarar cahil bir neslin yetişmesi ?

  • stephane mallarme bile daha sağ olduğu yıllar vay be! rimbaud 'un ölümüne 1 yıl kala. fransız boheminin yavaş yavaş bittiği, ve 20.yy buhranına 10 yıl kala! fransız sembolistlerin öldüğü ve esin kaynağı olduğu adamların, başka bir dönüm noktasında doğduğu ya da gençliklerini yaşadıkları yıllar. (yaşamak denilirse) france pessimisme olarak değerlendirdim. georges bataille 'ın doğumuna 7 yıl kala! bay safkan deli antonin artaud'un doğuma 6 yıl kala! andre breton da 6 yıl. tristan tzara da 6 yıl. ve tabii ki paul cezanne gibi bir adam yaşıyor o yıllarda.

    birçok çevreyi bir arada tutacak ve oraya çekecek kültür saplantılarına kucak açacak, tamda paris göbeğinin ortasında başka kafaların yaşantılarının yok olduğu yerde, diğer taraftan da bambaşka yüzlerin doğup büyüdüğü dönemin şekillenmesinde büyük kapı aralayan yıllardır.

    edit: ''kala'' mim oldu! etkilendiğim diyeceğim; orjinal denilebilecek adamları da- böylece, o yüzyıllarda yaşadıkları atmosferi görmüş olduk.

    yıl bitimi editi: restore edilmiş bu video ile özdeşleştirilecek bir yapım bırakıyorum: lumière! (2016) imdb şeysi

  • merkantilistlerin sahip olduğu düşünülen 4 varsayım vardır:
    1- ekonomik aktivitelerde karşılıklı kazanç yoktur, biri kazanırsa diğeri kaybeder
    2- insanların bir doyum noktası vardır, istekleri sınırlıdır
    3- uluslararası ticarette inelastik talep vardır
    4- parasal teşvikler sanıldığından az işe yarar, insanlar yeteri kadar kazanıyorlarsa fazla çalışıp daha fazla kazanmak yerine işi bırakıp dinlenmeye vakit ayırırlar.

  • arabasında keser taşıyan bir insanın aşırı minnoş, kalpleri ısıtan pişmanlık hikayesi. dünyanın en naif insanına bunu nasıl yapmışlar?

  • bugün gördüğüm bir röportajında şöyle demiş:

    " - kitapta yer alan metinlerin ortak bir teması yok; adı gibi paramparça... ama ortak bir duygusu var, o da melankoli. neden?

    " + kitap olsun diye yazılmadıkları için parça parçalar. her parça kendini ayakta tutmaya çalışıyor. diğerlerine de destek olmaya çalışıyor biraz. ben tabii bunu bilerek yapmadım, az önce bahsettiğim şartlardan ötürü böyle oldu. ortak duyguya gelince onu tek sözcükle özetleyip melankoli diyebilir miyiz emin değilim. melankoli güzel bir sözcük, güzel bir tınısı var ama sözcüklere o kadar güvenmiyorum.

    " - siz melankolik misiniz?
    " + ben beşiktaşlıyım. "

  • yine de efsane olsun olmasın bütün michael'ler bir araya gelse arif'in o şutunu çıkaramazlar.

  • hepimizin başına geldiğini düşündüğüm bir durumdur. bir aracı satın alırsınız, aylarca hatta belki yıllarca binersiniz. sonra bir gün temizlik yaparken ya da belki yolculuk esnasında her zaman kullandığınız bir düğmeye 2 kere basınca, her zaman çektiğiniz kolu 3 sn falan çekili tutunca, cd-mp3 çaların bir tuşuna belli aralıklarla basınca gibi rütinin dışında bir hareket yapınca aracın farklı bir özelliğini keşfedersiniz. en acısı ise bu özelliği bilmediğinizi fark eden bir arkadaşınızın size mal muamelesi yapmasıdır.

    2 yıldır kullandığım fiat punto evo 'mun sinyal kolunu 3 sn arayla 2 defa sola çevirdiğimde aracın turbo konumuna geçmesi beni işbu entryi girmeye sevk etmiştir. şaka lan şaka, 77 beygir araba zaten, ne turbosu. sinyal koluyla ilgili dandik bir özellik keşfettim sadece.

    edit :imla