hesabın var mı? giriş yap

  • bi gün, kurstan bir arkadaşım, işyerim civarından geçerken aklına geliyor beni arıyor, hatırımı soruyor. gelsene diyorum, bir çayımı iç, hem görüşmüş oluruz. bir duraksıyor, nefes alıyor, yok diyor, başka zaman. ısrarımı seveyim, hazır diyorum gelmişsin buraya kadar, çık işte yukarı. tamam geleyim de, şey diyor, az önce soğan yedim ben, çekiniyorum o yüzden. saçmalama diyorum, lafı bile olmaz, biz her gün yiyoruz n'olacak allasen. ikna kabiliyetimi yitireyim. neyse, çıkıyor bu yukarı. sarılıyoruz. ben bayılmışım. allah'ım böyle bir koku olamaz. çocuk sürekli anlatıyor, ben daimi gülümsüyorum filan ama, hoşbeşten fırsat bulunca ilk şunu soracağım: soğanı tarlasıyla birlikte mi yedin arkadaşım sen? o nasıl bir soğan yemektir? renkten renge giriyorum, imkanı yok o kokuyu defedemiyorum abi. taktım bi kere. sanki karşımda bizim hüseyin değil de, bir baş soğan oturuyor. kendisi oradan buradan laflarken ben hüseyin'i ince ince kıyıyorum, pembeleşinceye kadar kısık ateşte çeviriyorum. o koku gitmiyor. bi yarım saat sonra kalktığında tekrar sarılıyorum. yaşama sevincime.

  • günün anlam ve önemine binali'yen:

    "yaa biz adamlara pedofiliyi anlatamıyoruz, atam gidip bunlara erzurum'da sivas'ta cumhuriyeti anlatmış nasıl ikna etti acaba aq ya"

  • "günde 5 saat çalışıp 2.750 tl maaş alan imamın görevi; günde 10-12 saat çalışıp 1300tl alacak olan asgari ücretlilere şükretmesini ögretmek!"

    (bkz: yılmaz özdil)

  • "eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı".
    bukowski

  • - iyi günler, fbi mı?

    - evet, nasıl yardımcı olabiliriz?

    - ben üzerinde fbi yazan bir şapkayla, bir tişört almıştım. iki yıkamada çekti... kime şikayet edeceğiz?

    - evet bir ara çok modaydı onlar ama biz üretmedik onları beyefendi.

    - yalan konuşmayın birader, paramı yedirtmem size...

    - bakın bayım neden üretici firmayı aramıyorsunuz?

    - üzerinde fbi yazıyordu...

    - bakın gerçekten vaktimizi alıyorsunuz, görüşmeyi bitirmek zorundayım.

    - allahsızlar!!! haram zehir zıkkım olsun, alcam olum sizden parasını... beni tanımıyorsunuz siz, mekanınıza gelecem lan...

    - gerek yok bayım, türkiye'deki ekiplerimiz sizin için yola çıktı bile.

    - değiştirecekler mi tişörtümle şapkamı?

    - hayır...

    - lan bak canınızı sıkarım sizin, uğraşırım sizinle, delirtmeyin lan beni..

    - on saniye içinde ekiplerimiz yanınızda olacak...

    - şu anda camdan gaz maskeli beş kişi girdi... onlar mı?

    - evet...

    - e ama dövüyorlar beni şimdi...

    - döverler...

    - kapatıyorum o zaman?

    - kapat.

  • "eğer ülkeme yararlı olacak, diğer ülkeleri mahvedecek bir şey biliyorsam prensime önermem; çünkü ben önce bir insanım, sonra bir fransız’ım. ben zorunlu olarak insan doğdum ve tesadüfen fransız oldum."

    montesquieu