hesabın var mı? giriş yap

  • hanımefendinin instagramında 5 dk gezince bir arkadaşımı hatırladım. pendikte bir gecekonduda yaşıyorlardı. çok büyük bir şirkete sekreter olarak girdi ne yaptı ne etti 6 ay içinde şirketin sahibini kafaladı evlendi. aynı bu abladaki gibi 20-30 yaş fark var. ondan sonra yüce dağları ben yarattım tribinden çıkamadı. konuşurken ben bu şirkete ömrümü verdim diyor 2 gün gitmesem batar diyor. terfi etti tabi muhasebe müdürü gibi bir şey oldu. en son birlikte happy moonsa gittiğimizde garsona benim yemeğimi herkesten önce getireceksin!!! deyince son görüşmemiz oldu.

    bu ablamızda da onu hissediyorum bir şeyleri hazmedememiş gibi. sürekli tüm postlarda ben buraya tırnaklarımla kazıya kazıya geldim imajı vermeye çalışıyor da içi boş çok belli.

    -yazan arkadaşa telafi edebiliriz bir aksaklık olmuş olabilir deseydi bugün kimse bunları yazmayacaktı ama onun yerine arkadaşın yaşadığı evin neminden( yani sen fakirsin rutubetli evde oturuyorsun diyor ) bahsetmeyi daha uygun görmüş. kibir en büyük günah.

  • 1683-1699 yillari arasinda suren, gavurlarin buyuk turk savaslari dedigi serinin en fantastik savasi.

    1687'de ikinci mohac savasinda ezilen ve hemen akabinde 1688'de belgradi kaybeden osmanli, 1690 yilina geldiginde toparlanmis, belgrad'i geri almis ve moral kazanmistir. 1697'e kadar kucuk catismalarla ve sinir savaslariyla suren savasin sonu hala belirsizdir.

    burada sahneye avusturya ordusu basindaki prens eugene (bkz: eugene of savoy) cikar. aldigi istihbaratla padisahin ordusu basinda oldugunu ogrenir, tum gucunu toplar, yaklasik 55000 kisilik orduyla osmanliyla savasmaya calisir ama osmanli hep acik savastan kacinir. eylül gibi szeged kalesini almak isteyen padisah, cafer pasa'nin dusman tarafindan yakalanmasi uzerine kusatmadan vazgecer, temesvar'daki kis karargahina cekilmek uzere harekete gecer. prens eugene bunu ogrenir.

    11 eylul 1697'de yaklasik 80000 kisilik osmanli ordusu nehri gecmeye calisirken avusturya imparatorluk ordusu saldirir. tarihte -geciyorum osmanli-avusturya tarihini, tum tarihte- olabilecek en buyuk kiyimlardan biri yasanir. avusturya topculari direk osmanli askeri uzerine ates acar, daracik alanda sikisan ordu atlilar tarafindan kesilir. sonucta avusturya ordusu 450 kisi kaybeder, turk tarafi 30000 kisi kaybeder. padisahin tum haremi, devlet hazinesi, osmanli sancagi, osmanli ordusunun elindeki 90 top....vs. yani donumuz dahi avusturya tarafindan ele gecirilir. bassiz kalan balkanlarda avusturya ordusu butun bosnaya hukmeder, saraybosnayi yakar yikar, biz de bakariz.

    1699'da karlofca imzalanir.

    prens eugene'nin turklerle alip veremedigi burda bitmez aslinda, 1711 prut anlasmasi ve 1715'te moranin ele gecirilmesi sonra gaza gelen osmanli, avusturya'ya savas ilan eder. prens eugene 1716 petrovardin savasinda osmanli'yi fena yener. hatta savasta ordunun basindaki silahdar damat ali pasa bile oldurulur. ustune osmanli'nin balkanlardaki en buyuk kalelerinden temesvar gider 1716'da, 1718'de belgrad gider. osmanli baris ister, pasarofca imzalanir, osmanli tuna'nin guneyine kadar cekilir.

  • "japon bir oyuncunun kayıt dosyası silinmesin diye nintendo oyun konsolunu 20 yıl açık tutma hadisesi. öncelikle cihazı tebrik ediyorum. 20 yıl çalışan her konsolu çipinden öperim. onca yıl elektrikte mi kesilmez? sanırım güç kaynağı kullanılarak desteklenmiş.

    evini taşırken kısa bir süreliğine cihazı fişten çekmek zorunda kalmış, kartuşun bataryası durumu idare edebilmiş. yani kapanmamış. işin ilginç tarafı eleman artık bu oyunu oynamıyor. konsolu sürekli açık tutmasının nedeni ise yıllardır emek harcadığı verilerin silinmesine gönlünün razı olmaması.

    bence sakladığı şey oyun datası falan değil. hatıralar! japonlar vefa yönünden gelişmiş millettir. yurt dışında okuyan, kazağının kopuk düğmesi yerine japon malı saklama kabından düğme yapan öğrenciyi hatırlayın. bu da aynen öyle işte. adam çocukluğunu yaşam ünitesiyle hayatta tutuyor. çok etkilendim. tebrik ediyorum."

    düzeltme: yukarıdaki esprili tespit ve yorumlar teknoseyir editörü sevgili levent pekcan ağabeyimize aittir.

  • aşiretten bir milletvekili çıkar “bir yanlış anlaşılma olmuş” der, olay kapanır. zaten kim uğraşacak devletin malına, doktoruna zarar veren 100 tane şerefsizi bulmaya?

  • 7 liraya bardakta mısır satanından 15 liraya tavuk döner kesenine, 50 liraya hatıra fotoğrafı çekeninden tut ailesiyle nefes almaya giden garibanlara bir külah çekirdeği 5 liradan kitlemeye çalışan yankee'lerin kol gezdiği bir yer olurdu. bütün o sevimsiz arnavut kaldırımları çekirdek kabuklarıyla ve sigara izmaritleriyle dolup taşardı.

    giriş de 30 lira falan olurdu. içinde koccaman bir otopark olurdu, otoparkın 1 saati 20 lira falan olurdu. otopark, parkın 5'te birini kapsardı.

    alakalı alakasız her yere mevlana heykelleri dikilirdi falan.