hesabın var mı? giriş yap

  • ölü, krematoryumda yakılmadan önce, vücudundaki metaller mümkün mertebe çıkarılır. bununla amaçlanan, bu metallerin öğütücüye zarar vermemesidir. ancak tabii her metali çıkarmak mümkün olmaz. örnek: kalp pili.

    dolayısıyla, bir ölünün külü diğerininki ile aynı olmaz. krematoryumdaki bütün işlemler bittikten sonra dahi, bu gibi metallerin izleri küllerde kalır. (bu nedenle, tıpkı gömülen cesetler gibi, küller de zaman zaman adli vakalarda delil olarak kullanılabilir.)

    bu noktada, her işyerinde olduğu gibi krematoryumlarda da zaman zaman karışıklıklar yaşandığını ve tıpkı hastanelerde hasta filmlerinin ve raporlarının karışması gibi, krematoryumlarda da küllerin karıştığını belirtmek gerekir. diğer yandan, her yakma işleminden sonra cihazlar tamamen dezenfekte edilmediği için, küçük çapta da olsa bir ölünün külüne diğeri karışabilir. gerçi teknik bir bakışla, ölü onca aşamadan geçtikten sonra bunun çok fazla anlam ifade etmeyeceğini iddia etmek mümkün olsa da, insani duygular işin içine girdiğinde bu gibi argümanlar geçerliliğini yitirir. diğer yandan, bir kültürde yerleşik olan bir ritüeli, o kültüre ait olmayan kişiler anlamakta zorlanabilirler.

    tema:
    (bkz: islam dinine göre defin işlemi/@derinsular)

    ana tema:
    (bkz: islam/@derinsular)

  • bugün başıma ikinci kez geldi.

    ilkinde altı yedi yaşındaydım. babamın yanında çalışanlardan biri beni caddeden karşıya geçirecekti. ona elimi uzattım, abdestliyim dedi ve elimi tutmadı. nasıl bir travma yaratmışsa bende, bunca yıl unutamadım. adamın giydiği mavi gömleği bile hatırlıyorum.

    neyse bugün yine aynı şeyle karşılaştım. bir görüşme yapıyordum iş ile ilgili. odaya kim olduğundan emin olamadığım birisi girdi. benimle birlikte gelen iki beye hoşgeldiniz dedi ellerini sıktı, ben de doğruldum elimi uzattım. adam abdestliyim dedi. acayip bozuldum. altı yaşında ne hissettiysem, aynısını hissettim. döndüm ona kıçımı oturdum.
    tamam inançtır saygı duyarım ama bir insanı bu şekilde bozacağına, bence abdestini bir daha alsa daha çok sevaba girerdi.

  • random gulme efektine yeni bir anlam getirir.

    -ahahasdflkshfjksadfsadkfashjsfkdhjfsdkfsadhfsadkjfsfdklfjfkhsjalhjfa shfsadhfasaklhjdjfda;jfdsaklhsafjhwesdbjedg
    +neye guluyosun olm?
    -laptopun sarji azaldi ya

  • bir sene evvel kaybettiği babasının pijamasına sarılmadan yatamayan 10 yasında bir kız cocuğu...

    bir anne ve iki kızı ile kalıyorum bir süredir.
    kızlardan birisi 10 yasında, digeri 6 yasında.
    kadın eşini gecen sene kanserden kaybetmiş.
    koskoca istanbul'da iki cocukla bir basına kalmış.
    ailesi "memlekete don" demiş. donmemiş.
    "esimin hatırasını bırakamam, ben burada buyuturum cocuklarımı" demiş ve kalmış istanbul'da.
    ne is olsa yapıyor.
    hafta sonları temizliğe gidiyor.
    hafta ici bir işyerinin yemeklerini yapıyor.
    iki haftada bir cocuklarının okulunun camlarını siliyor.
    "asla gocunmam, her isi yaparım, istanbul'da is çok, yeter ki gocunma" diyor bana...
    zaman zaman sikayetlendigim isim geliyor aklıma...

    39 yasında. nasıl güzel, nasıl zayıf ve narin...
    ama sacları bembeyaz.
    bir senede bu hale gelmiş, eşini kaybettikten sonra.
    ama her seye ragmn öyle sıkı tutunmuş ki hayata, öyle sarılmış ki yavrularına, inanın su an itibarıyla canınızı sıktığınız ufacık seylerden utanırsınız.

    iste bu kadının 10 yaşındaki yavrusu da, her seyin farkında koskocaman bir insanmiscasina, yatağına sokulur sokulmaz babasının pijamasına sariliveriyor...

    10 yasında, kendi minicik ama kalbi ve aklı koskocaman bir kiz cocuğu.

    "öğretmen olmak istiyorum abla" dedi bana bu aksam.
    sadece kocaman sımsıkı sarilabildim ona.

    10 yasında... ve bana hayat dersi verdiler bugün, "hükumet gibi kadın" denilesi annecigiyle.

  • cok sacma bi durum olur, sayin gokcek siz cumhurbaskani tarafindan gorevden alinan birisiniz, neden ankara buyuksehir belediye baskani mansur yavas sizinle canli yayina ciksin, sifatiniz ne olacak ki?