hesabın var mı? giriş yap

  • yaaa musa kardeş, gel bakalım buraya. gıda hakkında, proses hakkında hiç bir şey bilmediğin halde övdüğün bir ürün buldum. hem de çocuk ürünü.

    https://gidadedektifi.com/…-zencefilli-kurabiye-772

    bu ürün şeker ilavesiz diye satılıyor, uyanıklığa bak. musa da reklamında bunu belirtmiş. "ürün ilave şeker içermiyor " yazmış.

    benim 3 yaşında elinizden öper bir oğlum var, geçenlerde bu tanıtılan ürünü aldım, şeker ilavesiz diyor ama ürüne organoleptik muayene yaptığımızda görüyoruz ki ürün tatlı. ürün etiketini inceledim, içindekiler kısmında %30 elma suyu olduğu yazıyor. zencefilli kurabiye yapımında elma suyu kullanılmaz, normal reçetede elma suyu kullanılmaz. elma suyu şeker ilavesi olması için kullanılmaktadır ve bu ürün açıkça şeker ilavelidir, etiketinde şeker ilavesiz yazılamaz ve reklamı bu şekilde yapılamaz.

    sağolsun, tarım bakanlığı da itirazları göz önünde bulundurarak bunun gibi şeker ve tatlandırıcı olarak elma suyu, hurma vs kullanılan ürünlerin şeker ilavesiz olarak satılmayacağı hakkında bir görüş bildirdi.

    sözün özü kılavuzu musa olanın sonu şeker ilavesiz diye fruktozlu kurabiyeye kilosu 1400 lira vermektir.

  • hayvan gibi sallandık. çalıştığım şirketteki tüm departmanlar sokağa çıktı, yalnız içinde bulunduğum departman ofiste kaldı.

    neden mi?

    çünkü yöneticimiz dışarı çıkanların işten kaytarmak için durumu abarttıklarını söyledi.

    kendisi los angeles'da her gün sallanırmış.

    ölmeyeceğimiz varsa bile kapitalizm yüzünden ölebiliriz.

    edit: https://twitter.com/…tatus/1177248382718545921?s=21

    edit2: bugün 2 ay önce iznini aldığım tatilin dönüşünde, tatile gittiğim için işten çıkarıldım. bu kararı alan ve yukarıda bahsettiğim kişi, protel bilgisayar a.ş’de, pazarlama müdürü olan k.ö’dür.

  • hiçliğe gittiğini bilen bir ressamın "sun is god" ile ölümü, patetik bir aşka dair "remember me but forget my fate" ile purcell dokunuşu... renklerin şiirselliği ile bezenmiş ve iyi bir oyuncu tarafından kutsanmış film.

  • bir çok sözlük yazarının "aha ne boktan film, iğrenç, utanç verici" diye entry girip 3-5 ay sonra bir otobüs yolculuğu sırasında mecburen izleyeceği filmdir, hatta bazı sahnelerde elinde olmadan gülecek, sonra da etrafına bakıp "ulan rezil olduk yandaki kızlara, bu filme bile gülüyor diyecekler" diye hemen kenarda bekleyen leman/uykusuz vs. dergiye yönelecektir bu arkadaşlar

  • soru:hz.ali ile hz.muhammed arasında geçen bir diyaloğu yazınız

    hz.ali ile hz.muhammed bakkala giderken yolda karşılaşırlar ve

    +selam-un aleyküm ya muhammed
    -aleyküm selam ya ali
    +nasılsın iyimisin?çoluk çocuk nasıl
    -iyiler sağol ellerinden öper
    +evdekiler çok selam söyle hadi allaha emanet ol

    hoca gerçek bir diyalog olma ihtimalinden ötürü 5 puan vermişti

  • ikisinin de karnı aç olan, bir aslan’la bir tilki birlikte ava çıkmışlar.
    çayırlıkta sakin sakin otlayan bir eşek görmüşler,
    tam dişlerine göre...
    aslan eşeğin baş tarafına geçmiş, tilki arka tarafına…
    bunun üzerine otlamaya biraz ara veren eşek:
    - "anladım beyler", demiş, "beni yiyeceksiniz. ama beni yerseniz padişah’la başınız derde girer."
    - "niyeymiş o?" diye sormuş aslan...
    - ben “padişah’tan fermanlı eşek”im de ondan.
    - hadi canım, demiş aslan. hani fermanın nerde?
    - "arka sağ ayağımın altındaki nala kazılı vaziyette", demiş eşek.
    aslan uzaktan tilki’ye işaret ederek:
    - "okuyuver lan şunu, demiş, bakalım doğru muymuş?"
    tilki uyanık...
    - "valla benim okumam yazmam yok", demiş.
    - "iyi lan, iyi" demiş aslan öfkeyle, çekil kenara, ben kendim okurum.
    tabii aslan, eşeğin arka ayağındaki fermanı okumaya çalışırken, eşek öyle bir çifte patlatmış ki...
    aslan 10 metre geriye savrulmuş, bütün kemikleri kırılmış.
    bunun üzerine, eşekle tek başına baş edemeyeceğini bilen
    tilki hızla uzaklaşırken kendi kendine söyleniyormuş:
    *ulan bu devirde okumak da başa belâ...*

    edit: debe için teşekkür ederim...