hesabın var mı? giriş yap

  • evime gelip wi-fi sifresini soran akrabalarim ve arkadaslarim yuzunden gidip bir tane (bkz: traffic shaper) ve bir tane de (bkz: access point) alip, gelenlere ozel misafir agi yaratip, onun sifresini de ucubik bir sey yapip kullanim kotasini 512 kbit/saniye ile sinirlandirdim. her gelen sifre istiyor, misafir sifresini veriyorum, bu cok yavas deyince de, benimki de oyle gulum deyip baglandigina baglanacagina pisman ediyorum. bir sonraki asamada, virus bulastirmak icin bir tane makina koyacagim ki, alsin ebesinin megabaytini...

  • ahmet hakan: "turk futbolunun geldigi hal icin endiselenmeli miyim?"
    b. albayrak: "sunu sorayim. bayern'le mi oynuyorsunuz? bayern'le isiniz var mi?"

  • şu ana kadar görebildiğimiz kadarıyla uzayda canlı yok demek, okyanus sahilinden çay kaşığıyla aldığımız suya bakıp, okyanusta balık yok demek gibidir.

    toplum baskısı editi: bu sözü benden önce neil degrasse tyson söylemiş olup, ben sadece fincan yerine çay kaşığı, balina yerine balık koyup ifade etmiştim. ancak yine de intihal yapmaktan yakalandık. sabaha kadar uyumayan eksisözluk bekçilerine ve favcılarına teşekkürler.

    saatiniz yok mu sizin olm..t

    ertesi gün editi: çok arkadaş bu sözün carl sagan a ait olabileceğini söyledi. valla bana da dert oldu.

    epey sonra editi: bu tanımı neil degrasse tyson'un star talk adlı radyo şovunda yapmış olabilme ihtimali son derece yüksek. araştırmalarım buraya kadar geldi dayandı:

    şöyle demiş üstat:

    "ıt’s like taking a scoop out of the ocean with a cup and saying there are no such things as whales because there are none in my cup."

  • aileden uzakta başka bir şehirde okunuyorsa ve bir evde kalınıyorsa temizlik yapmayı,yemek pişirmeyi,ütü yapmayı öğretir.kendi işinin peşinden koşmanın anlamını idrak etmeni sağlar.en önemlisi kısa,uzun vadede faketmez karşıdakine hemen güvenmemeyi anında yelkenleri suya indirmemeyi öğretir.

  • toefl dersleri verdiğimden mütevellit production kısmında (writing - speaking) öğrencilerin faydalanması için belli başlı yapılar ve kalıplar derliyorum ve söylenmek istenenleri bu kalıplara sokunca daha organize ve kolay writing - speaking üretebiliyor öğrenciler. şimdilik writing 1 (integrated writing) için gerekli kalıpları kopyalıyorum. kolay gelsin.

    ............................key language for ıntegrated writing.......................................

    the article states that ………… and provides three reasons for that. however, the lecturer/professor/lecture explains that ……………. and refutes each of the author’s reasons.

    first, the reading claims that ……….. the professor refutes this point by saying that ………………. he/she states that ……………….

    second, the article posits that …………… however / on the other hand, the professor argues that ……………. according to the lecturer, ……..

    third/finally, the reading says that ……………….. the professor opposes this point by explaining that ………………… we also learn that…………..

    some verbs to use: suggest, say, report, posit, argue, claim, conclude, oppose, refute, be against, and dispute the claim…

    other introduction sentences:
    the lecture challenges the idea in the reading text that ……..
    the lecture casts doubt on the reading passage by implying/saying/stating……
    the listening lecture disagrees with the idea in the reading text that ……………

  • gün itibariyle şahit olduğum tatlı bir evlilik teklifi.

    yanımdaki elemanın bir anda üzerindeki kazağı çıkararak, üstünde "x benimle evlenir misin?" yazılı tişörtü sevgilisine göstermesi, akabinde amerikan filmi havası yakalayan metro yolcularından alkışların kopması, klasik olduğu üzere elemanın diz çöküp yüzüğü kızın parmağına takması ve en güzeli de yolculardan bembeyaz saçlı yaşlı bir teyzenin "annenin-babanın haberi var mı kızım?" diye sorması.

  • belgesellerin introlarına ilham kaynağı olan duraktır.
    göç etmek için doğdular ya göç edecekler ya da ölecekler.. korkunç tehlikelere rağmen ilerliyorlar.. yaşlılar bunu defalarca yaşadı, gençler duraktan ayrılmama gereğini biliyorlar. büyük tehlikelere rağmen ilerliyolar yollarına devam etmeliler. metrobüs onlara fısıldadı; harekete geç, harekete geç ve yaşa...