hesabın var mı? giriş yap

  • 8 yıldır yazılımla uğraşıp bu adamdan fazla para alıyorsanız kusura bakmayın ama siz de vurduruyorsunuzdur. *

  • adamlar sonunda evdeki saatleri bile ayrıştırdı amk.

    ak party nin son icraatıdır.

  • şimdi bu çözünürlük işlerini meslek edinmiş biri olarak "aradaki fark" kavramını bir de ben irdeleyeyim:

    görsel bir medyanın hazırlanması gereken çözünürlük, izlenme mesafesi ile doğrudan orantılıdır. örneğin, yakın mesafeden yani en fazla 1-2 metre uzaktan görülecek bir görsel medya hazırlıyorsanız, bunun olabildiğince yüksek çözünürlükte üretilmesi kaçınılmazdır. fakat mesafe büyüdükçe, insan gözünün ayırma gücü de orantılı olarak azaldığı için, daha uzaktan izlenecek medyaların yüksek çözünürlükte hazırlanması anlamsızlaşır.

    32-40 inç genişliğinde, 1280*720 çözünürlükte bir televizyonda oynayan filmi, 5 metre mesafeden izlediğinizde bunun dvd mi, yoksa hd yayın mı olduğunu anlamanız mümkün değildir. bu farkı anlayabilmeniz için ya televizyonun 70 inç olması, ya da siz televizyona iki metre daha yakınlaşmanız gerekir.

    daha bilinen bir örnek verelim:

    eğer kaliteli bir dergi üzerindeki fotoğrafa dikkatle bakarsınız, fotoğrafın çok küçük noktalardan oluştuğunu farkedersiniz. bu noktaların sayısı, dergiye bakılan mesafeden (30-50 cm) yeterli netliği yakalayabilmek adına inç karede 288 veya 300 adettir. aksi takdirde, daha az nokta kullanılırsa (çözünürlük düşerse) dergide göreceğiniz fotoğrafların da kalitesi düşer (bkz: gazete).

    fakat aynı fotoğrafı, 3-10 metre uzaktan bakılması gereken 70x100'lük bir poster haline getirmek isterseniz, yüksek çözünürlükte baskı yapmanız anlamsızlaşır. bu nedenle poster baskılarının hemen tümü inç başına 300 değil de 100-150 noktadan oluşur. bu postere 3 metre mesafeden baktığınızda, dergideki ile aynı kalitede görürsünüz. oysa, çözünürlük yarı yarıya düşmüştür fakat bunu algılayamazsınız.

    aynı fotoğrafı daha da büyütüp 7x10 metrelik dev bir poster haline getirdiğinizde ise kullanmanız gereken nokta sayısı dramatik bir biçimde azalır. çünkü bu boyutta bir fotoğrafa "bakılması gereken" mesafe 10 metrenin üzerine çıkar. dolayısıyla inç başına 15-30 nokta yeter de artar bile. bu dev postere de 10-15 metre mesafeden baktığınızda dergideki baskı kalitesiyle arasında fark olmadığını görürsünüz. çözünürlük neredeyse 1/10 oranında düşmüş olmasına rağmen gözünüz bunu ayırd edemez.

    evinizdeki televizyon 32-42 inç civarındaysa ve siz bu televizyonu yaklaşık 5 metre mesafeden izliyorsanız blu-ray dvd farkını ayırd edemezsiniz. ya televizyonunuza biraz daha yaklaşın, ya da 50 inç'ten daha büyük bir televizyon alın.

    haaa "saçmalama, arada bariz fark var ve görülüyor" diyorsanız, bu benim haksız olduğumu değil, sizin gözlerinizin ayırma gücünün normal insanlardan çok daha iyi olduğunu gösterir.

  • matematik bilmeyen suserları saptamamızı sağlayan dandik pizza dükkanları zinciri.

    bakın arkadaşlar temelden alıyorum 1>0, 2>1, 3>2,....... 32>30 .....

    yani neymiş "otuz dakikada pizzanızı getiriyoruz, getiremezsek pizzanız bizden." diyen bir kurum 32 dakikada getirdiği pizzayı ödemek zorundadır. bu kadar basit.

    şunu da not düşeyim kayda geçsin: son beş siparişimin hiçbirinde 45 dakikanın altında elime pizzam ulaşmadı. her seferinde aynı bahane "sistemdeki adresiniz yanlış görünüyor 10 dakikadır evinizi arıyorum." hemen laptop'u kapıp "bak güzel kardeşim bu site yemeksepeti.com size sipariş verdiğim site. bu da kayıtlı adresim. hata var mı? tarif açık mı? sorun benim adres kaydımda değil, sorun sizin bana abuk subuk promosyon postaları göndermek için adresimi eski haliyle kaydeden sisteminizde." dediğim zaman da ık mık deyip kaçıyorlar.

    yok iki dakkadan ne olurmuş, yok zart zurtmuş... 2 liradan ne olur her siparişi 2 lira eksik ödeyek mi?

  • ''kayserispor taraftarlarına ayrılmış bir bölüme rakip takım formasıyla çocuğunun elinden tutup maç izlemeye gelmek dünyanın her yerinde anormal bir durum olarak görülmekte ve de tepki çekmektedir.''

    pezevenklerdeki özgüvene bak. çomar diyarının okumuşları da en fazla bu kadar oluyor demek ki.

  • - cinayet saati napıyodun.
    - mbappe'yi kesiyordum.
    - cinayet saatini nerden biliyorsun?
    - ben hep mpabbe'yi keserim.

    hasan ali kaldırım