hesabın var mı? giriş yap

  • milletin bir anda kahramanı olmuş, kızların hayatları boyunca bekledikleri prens, teyzelerin bir anda evlatlarıyla mukayese ettiği yiğit, amcaların ise bahçe işlerinde koşturmak istedikleri bir ırgat. artık o sade bir vatandaş değildir. üstündeki bayağılık gitmiş yerine pelerin, briyantili saçlar gelerek parıldayan bir kişilik gelmiştir.

  • zamanında televole döneminde aysel gürel le roportaj yapılmaktaydı.

    televole muhabiri sordu
    - aysel hanım siz hangi takımı tutuyorsunuz?
    - valla ben kocamın takımlarını tutuyorum ahıahı
    - ...

  • başlık: sultan süleyman yapınca halvet biz yapınca

    1. zina amk..ne iş lan bu

    2. sultan süleyman yapınca şehzade oluyo, biz yapınca sen oluyon piç

    geri kalan @2ye övgü.

  • zaman zaman tuhaf çalışan monologlarına tanık olduğum hazır yemekçi.

    geçenlerde bir şubesinde sipariş ettiğimiz hamburgerler 15 dakika geçmesine rağmen hala gelmemişti. kasadaki kız en sonunda "siz gidin; ben masanıza getiririm" diye bizi gönderdi.

    elinde hamburgerlerle geldiğinde gecikmenin sebebini sorduk. kız aynen şöyle dedi:
    "valla ben de bilmiyorum ki... dalacam bigün hepsine zaten!"

  • öncelikle geçmiş olsun.

    başlık hukuk bilmeden hukukçu takılan tayfayla dolmuş yine. öncelikle kısa bir bilgi: (bkz: müteselsil sorumluluk)

    siz restorana yemek yemeye gittiğinizde o restoranın anlaşmalı valesine veriyorsanız aracınızı, ayrı firma olsa dahi restoranın anlaşmalı vale şirketi, sürücü (vale) ve restoran müteselsil sorumlu olur. aralarındaki iç ilişkiyi üçüncü kişi konumundaki zarar görene ileri süremezler. yani araç sahibi zararını isterse restorandan alır, restoran daha sonra vale şirketine şirket de sürücü (valeye) rücu eder.

    yıllar önce benzer bir dosyamız istanbulun en eski ve o dönemin zenginlerinin mekanı olan bir restoranda olmuştu. bahsettiğim olayda araç çalınmış, daha sonra araç anahtarının vale tarafından değil valelerle aynı renk ve benzer kıyafet giyen hırsız tarafından teslim alındığı anlaşılmıştı. yargıtay isabetli olarak basiretli bir tacirin kendi otopark alanında kendi çalışanlarıyla aynı giysiyi giyip vale gibi davranarak anahtar çalmaya çalışılması durumunda vale şirketinin de restoranın da sorumlu olduğunu zira restoranın hakimiyet alanında müşterilerin restorana ve markasına güvenerek hareket etmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu değerlendirmişti.

    tabi kaskonuz var ise bu detaylarla uğraşacak olan kaskonun rücu birimidir. siz aracınızı kaskodan yaptıracaksınız.

    önemli not: kasko değer kaybı ödemez arkadaşlar değer kaybını her halükarda vale şirketi sürücü ve restorandan isteyebilirsiniz, bilginize. kaskodan değer kaybı talep ederseniz bir de karşı vekalet ödemek zorunda kalırsınız.

    edit: imla

  • birkaç gündür twitter'da kendi çapında olay yaratan annedir. kendisi ve destekçileri bildiğin terör estiriyor. vay efendim çocuğunu nasıl almazlarmış, nereye şikayet edebilirmiş, bu ayrımcılıkmış, çocuğu kapıya mı bıraksınmış, bunu normal karşılayanlar geri kalmışlık göstergesiymiş vs vs vs .

    ilgili tweet: https://twitter.com/…oay/status/1426845289172934667
    (düzeltme: hesabını kilitlemiş. şuradan ne yazdığı görülebilir: https://www.instagram.com/p/csrbz0rmtsq/)

    eskiden de böyleydi ama yeni nesil anne babaların bir kısmı gerçekten çıldırmış. dünya sizin ve çocuğunuzun etrafınızda dönmüyor arkadaşlar. yüzlerce restoran varken, bir tanesi çocuk almıyoruz dedi diye zorla kısırlaştırma kanunu çıkarılmış gibi delirmek niye? oraya gitmeyiverin, bu kadar basit.

    bu arada o kadar gürültü patırtı içinde restoranın adını yerini yazmamışlar en büyük kayıp bu.

    not: çıldırmak tabirine takılanlar olmuş. çıldırmak için illa saçını başını yolup birine saldırmasına gerek yok. bu ve arkasından gelen ısrarlı tweetleri atmak da bir çıldırmışlık örneği. bir kısmını sildi sanıyorum ama, "kudurun", "geri kalmışsınız" vs şeklinde fikrini desteklemeyenlere sallayıp duruyor kendisi.

  • beynin ön lobuna bağlı sinir liflerinin kesilmesi şeklinde uygulanan tıbbi tedavidir.

    çağdaş lobotomi 1930 larda başladı. doktorlar beynin ön lobuna bağlı sinir liflerinin kesilmesinin inatçı depresyon ve anksiyete gibi bazı psikiyatrik problemlerde hastaları iyileştirebildiğini fark etti. takip eden 20 yıl içinde bu prosedür basitleştirildi ve yaygınlaştı. genellikle keskin bir aleti göz yuvarnın üstünden sokarak yapılan lobotomi, bir araştırmaya göre hastaların 3 te 2 sinde iyileşme sağlıyordu.

    ne varki lobotomi yi uygulayan herkes aynı derecede dikkatli değildi ve bu teknik bazı hastalarda çok ciddi yan etkiler doğurdu. nöbetler, uyuşukluk, kişilik değişikliği ve kendini tutamama bunlara dahildi. bunun üzerine doktorlar tekniklerini geliştirdiler ve lobotominin yerine singulotomi, anteriyor kapsülotomi ve subkaudat traktotomi gibi daha uzmanlaşmış yöntemleri koydular. bu prosedürler incelendiğinde obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon hastalarının en azından dörtte birinde yararlı olduğu görüldü. profesyoneller tüm yan etkilerine rağmen prosedürlerin başarılı olduğunu hala savunuyor. amerikan stereotaktik ve işlevsel nöroşirurji derneğinin başkanı ve chicago daki lllinois üniversitesinde tıp profesörü olan konstantin slavin "bana kalırsa araştırma bulguları ablatif cerrahiyi nispeten temize çıkarıyor ve çok spesifik durumlarda işe yaradığını gösteriyor" diyor.

    1980 lere gelindiğinde lobotomi gözden düşmüştü slavin "genel olarak tüm işlevsen nöroşirurji alanı yok etmekten ablatif cerrahiden uzaklaştı" diyor. o zamanlar yeni olan derin beyin uyarımı tekniğinin ablatif cerrahiyi tarihe gömeceği düşünülüyordu. bu teknikte cerrah hastanın kafasına matkapla delikler açıp sinir dokusuna elektrotlar batırıyor. elektrotlara akım uygulandığında beynin kimi bölgeleri etkinleşiyor ya da devre dışı kalıyor. "işin güzel yanı dokuyu yok etmememiz" diyor slavin. doktorlar aynı etkilerden yakınan hastaların sorunlarını giderebiliyor, akımı düşürebiliyor ya da slavin in deyimiyle "beyne tatil verip" akımı tümden kapatabiliyor.

    çoğu derin beyin uyarım yöntemleri şu anda parkinson hastalığı gibi hareket bozukluklarının tedavisinde kullanılıyor. obsesif kompulsif bozukluk hastalarında cerrahi tedavi çoğu ülkenin sağlık bakanlığı tarafından onaylanmış ancak sadece son raddede başvurulan bir yöntem. slavin ile meslektaşları şu an devam eden bir çalışmada cerrahinin daha geniş kullanımlarını araştırıyor. slavin "önümüzdeki 5 yıl içinde işe yarayıp yaramadığına dair kesin bir yanıt verebileceğiz" diyor.

    -daniel engber

    edit: imla.

  • ödeyenler keriz mi diyerek karşı çıkacağım kampanya. !!!

    şaka lan şaka, biz skildik bari siz ödemeyin aq. sonuna kadar destekliyorum :)