hesabın var mı? giriş yap

  • kendi ülkemizde gezmeyelim görmeyelim diye biçilen fiyattır.

    kişi başı giriş 60 tl, ilk girişten travertenlere kadar olan uzuun yolu mini arabalarla geçmek 6tl, içeriye yiyecek içecek sokmak yasak olduğundan içeride satılan küçük boy su 15tl. —fiyatlar günceldir—

    gerçekten bunun tek adı soygunculuktur. kendi vatanımızda kendi değerlerimizi gezemeyeceksek ne diye yaşıyoruz biz burada? turiste indirim yapıp kendi milletine dayamak hangi aklın ürünü?

    herkes 18bin maaş almıyor herkes zengin değil. asgari ile çalışıp çocuklarına burayı göstermek isteyen anne/baba nasıl bu ücreti karşılayacak? bu fiyatların asla mantıklı bir açıklaması yok!

    sizin ticari zekanız zikriniz fikriniz batsın. soyguncular. 100 tl yapın 500 tl yapın girişleri açıktan sokun millete. size yakışan bu...

    dokunmayın yakarım editi: içeride gezgin olarak türk yok zaten, yüzde 90ı suriyeli arap kuveytli. onlar oranın içine sıçacağına giriş daha ucuz olsa da biz sıçsak aq. fiyat politikası kendi insanımızı etkiliyor sadece. elin ortadoğulusu yine giriyor yine suya çişini yapıyor...

    müzekart edit: herkes tutturmuş bir müzekart müzekart. çok sevdiğiniz müzekart 70 tl. bu verdiğiniz parayla koskoca türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda müzeyi anca gezersiniz. sanıyorlar ki müzekart olunca bütün müzelerde depar atacağız..

    su editi: herkes ‘pamukkalede su kalmadı fiyatlar artmalı’ demiş. bunu diyen saftirikler pamukkale’nin termal suyunun çevredeki otellere aktarıldığını bilmiyor, kendi kendine gezen yerlilerden dolayı azaldı sanıyorlar yau... o otellerle yapılan rezil anlaşmalar olmasa pamukkale şu an fışır fışır suyla doluydu halen. insan önce araştırmalı...

  • dünya'nın herhangi medeni bir ortamında toplu sosyal alanda ayağini sandalye uzatırsan çalışan gelip seni uyarır. hatta ben müşteri olarak orda bulunsam ve çalişan masaya ayağını uzatan hanzoyu(burda hanzo sensin, başka laflarda hazirladimda neyse) uyarmassa ben o mekanı terk ederim. çalişan ayağini indir bu mekanda müsade edemeyiz demiş sen bir de adama sanane demişsin ve kaçınılmaz son. bir dahakine evinde iç.

  • atatürk'ün ölümünden sonra çivi çakılmadığı komedisini geçelim. hiç değilse, işi osmanlı'dan sonra noktasına taşımadığına tabii sevinmek lazım arkadaşın. atatürk döneminde yapılanları öğrendiğine göre, atatürk'ün ölümünden sonra yapılanları da öğrenir bir gün diyelim.

    gelelim hırsızlık meselesine.

    arkadaş, senin o yol, havaalanı dediğin şeyler var ya. işte hırsızlık onların üzerinden oluyor. farkında değilsin. o yol, havaalanı, normalde yapılabileceğinden kat kat pahalıya yapılıyor, karşılığında da işte yoldan fazladan para kazanan adam, bakanlara hediye olarak kol saatleri alıyor.

    ki hırsızlık işin sadece bir yönü. akp kendisinden olmayanların futbol bir yana, ülkede her yerden her konumdan silmek isteyen bir parti. ülkede herkesin sağladığı her konumu kendisinin sağladığına inanıyor. kimse vasıfları ve kendi özellikleri ile bir yere gelmiyor akp'ye göre, o nedenle herkes, yediği lokma için bile akp'ye minnet duymak zorunda, çünkü akp o insanın o lokmayı akp'nin lutfu sonucunda kazandığına inanmasını istiyor.

    işte hırsızlıktan daha vahimi bu zihniyettir, insanları değersizleştiren, onların ellerindeki herşey için kendilerine şükretmesini isteyen zihniyet.

  • 1984 tarihli hollywood filmi. hollywood filmi cunku icine amerikan ruyasi, sosyalizm korkusu, diger ulkelerin kendileri kadar ozgur olamamalari gibi donemin amerikan filmlerinde gorulen kli$eler serpi$tirilmi$. film guzel ama yalan yok.

    robin williams'in canlandirdigi kahramanimiz vladimir ivanoff, sirkte cali$an bir muzisyendir. soguk sava$in son demleri, sovyetler birligi'nde kaos var, aclik var, sefalet var. almak istediginiz her urun icin uzun kuyruklar var. tuvalet kagidi, ayakkabi.. benzini korsan saticilardan bulabiliyorsunuz, herkeste ayni arabadan var. boyle bir hayati ya$amaya mahkum edilmi$ sanatcilar felan i$te.

    bundan sonrasi spoiler...

    kahramanimizin cali$tigi sirk, amerika turnesine cikar. bu turne boyunca sirk elemanlarini takip eden kgb ajanlari, sirk cali$anlarinin new york hayatini gordukleri andaki $a$kinliklari, kahramanimizin rusya'ya donmek istememesi ve iltica talep edi$i felan derken basit hollywood propagandalari ile filmin ortalarina geliyorsunuz. filmdeki butun amerikalilar iltica talebinde bulunan sanatcimiza yardim ediyor. umursamayan tek bir insan bulamiyorsunuz. "iltica" lafini agzina aldigi anda kendisine yardim etmek icin bir avukat beliriyor yaninda. ee avukatlar da ekmegini kovaliyor tabii, serbest piyasa, amerikan ruyasi, i$ bilenin kilic ku$ananin i$te.

    iltica, avukatlar, mahkeme felan derken vatanda$lik sureci ba$liyor. i$ buluyor, arkada$lar ediniyor, herkes sufer, dostluklari harika.. barlarda kizlarla tani$iyor, sevgili ediniyor. amerika super memleket ya o donemler, kotu yanlari fazla gosterilmiyor filmde. sadece iki gaspci tarafindan soyulma ve dayak yeme sahnesi var. soyulana kadar her $ey muhte$emken, soyulduktan sonra aslinda amerika'da bile ozgur olamadigini anliyor. "sokakta bile yuruyemiyorsan ne ozgurlugu ama?" diye soruyor arkada$ina, arkada$i da "rusya'da durumun daha mi iyiydi, begenmiyorsan bayat ekmek kuyruguna geri don diyor." o sirada havai fi$ekler patliyor. cunku bagimsizlik gunuymu$, tesadufe bakin yahu. :)

    neyse, sıkıldım... film cok guzel ama donemin propaganda filmi i$te. sovyetler birligi tu kaka, a.b.d. muhte$em olayi.. mesela bu filmi ruslar cekseymi$ guzel bir komedi/dram olacakmi$ ama amerikalilarin elinden cikinca tat vermiyor.

  • +beş sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
    -sizin koltuğunuzda
    +aaa, peki beni nerede görüyorsunuz?
    -genel müdürün koltuğunda
    +kahve söyleyeyim fal bakar mısınız?
    -bakarız...
    +bedava mı?
    -kahve sizden fal bizden...

  • kendi kalesine gol atan merih icin trt spikeri tarafından sarf edilen cümle,

    merih bu vatan icin ne yapti, allah aşkına bilen aydınlatsın. bu ucuz hamasetten ne zaman kurtulacagiz

  • stada gelen katar'lı için bölgede yatırım yapacak, helikopterle gezdik demişti zat-ı muhterem!
    umarım çamburnu üstünde değildir.

    dünyada sarıçam ormanının denizle buluştuğu iki noktadan biriymiş çamburnu. son zamanlarda birilerinin yaptığı gibi basit bir yaftalama olarak değil, gerçek anlamıyla vatan hainidir sorumlusu.

  • hubble uzay teleskobu'nun 20 yıl önce fotoğrafını çekerek insanlığa armağan ettiği sıcak genç yıldızların ışığıyla aydınlanan üç adet devasa gaz sütunudur. 6 bin 500 ışık yılı uzaklıkta kartal bulutsusunda konumlanmıştır.
    5 ışık yılı yükseklikteki bu sütunların içerisinde yeni doğmuş ve doğmakta olan yıldızlar var. bu sebeple kendisine yıldız fabrikası da denilebilir. sütunların en tepe noktaları, sert yıldız rüzgârlarıyla dövülüyor ve yıldızlara özgü bu hırpalanmanın bir sonucu olarak, en yüksek sütunun tepesindeki gaz birikintisi uçarcasına uzaklaşıyor.