hesabın var mı? giriş yap

  • tamam, bu bir şekilde kabul edilebilir, ticari amaçla bunları kullanan ve şarkıları üzerinden para kazanan varsa tabii ki hakkıdır.
    amma velakin söylemek istediğim bir şey var.
    erkin koray'ı çok severim, hemen hemen tüm 45liklerini de topladım, yani öyle böyle değil ilgim.
    pandeminden önceki yıllarda iki kere de konserine gitme şansım oldu.
    her iki konserde de zırt pırt durup " telefonla çekmeyin, beni videoya almayın, kameraları kapatın, güvenlik kameralara müdahale edin" demesi canımı sıktı.
    akabinde bir 33lüğünü ( benden sana) imzalatmaya yanına gittim, imzaladı ama "bu korsan" dedi. ahah, "yav 82 baskısı" bu dedim, " haa ben yenilerden sandım " dedi.
    bunadın mı abi sen? bırak çeksin çocuklar, seni ileriki yıllara aktarsınlar. bilsak günlerindeki erkin baba nerede, şu hallerin nerede.
    az sal ya.

  • gun gelip de bu dizinin konusunu komple unutsam bile aklimda

    - ucak ucuran zenciye ne denir?
    - bilmem ne denir?
    - pilot denir seni irkci pislik

    muhabbeti kalacak herhalde. oyle yani.

  • bir kadın olarak çok anlamsız ve aşağılayıcı bulduğum bir uygulama. bir arkadaşım, yüksek lisans mezunu kendisi, boşandığı eşinden ayda 1000 tl nafaka alıyor, çocukları falan yok isteyerek de boşandılar. erkek olsam vermezdim, kadın olsam almazdım, ne çirkin anlaşmalar, ne aşağılayıcı uygulamalar.

    edit: ama benim favorim yine de üniversite bitiminde evlenip, öğrenim kredisi borcunu yağız delikanlıya ödeten kızlar!

  • ördek bara girer ve barmen'e:
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok dedik ya
    - ekmek var mı
    - eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
    - çivi var mı
    - yok
    - ekmek var mı?

  • --- spoiler ---

    1-fletcher'ın* elamanı rushing or dragging diye diye dövdüğü sahneyi ve elamanın finalde fletcher'ı mat edip, mest ettiği kısmı şu ana değin 14 kez izledim.

    2-filmden aldığım ilhamla, oğlanın ağzına helvacıoğlu blok flütü dayayıp, süt içtim dilim yandı adlı eseri kusursuz biçimde çalması istedim. bu amaçla çocuğu tokat manyağı yaptım ama nafile bizim oğlanı benzin döküp yaksan çalamaz amk. anca flütün deliklerinden tükrük sıçratmayı biliyor.

    3-fletcher'in orkestrayı yönetirkenki el hareketlerine de hasta oldum. hele o ortamdaki müziği bir an havadan avucuyla toplar gibi yapıp, enstrümanları susturduğu hareket yok mu, işte onu da hanımın çok sesli çenesi üzerinde deniyorum. bir an susup, öyle baka kalıyor yüzüme.

    --- spoiler ---

  • başlık: bu başlıkta pratik bilgiler veriyorum

    entry: ilk olarak koltugunuza çay mı döküldü lekeden kurtulmak çok kolay hemen bir fincan kahve yapıp lekenin oldugu yere döküyorsunuz çay lekesinden iz kalmayacaktır.
    kahve lekesinden kurtulmanın yolu ilerleyen zamanlarda

  • dünya çapında en çok dinlenen şarkısı lean on iken, ülkemizde take me to church olarak ülkemizin dine bağlılığını bir kez daha kanıtlamış olan servis.

  • mukadderattır. boya teknolojisinde kaydadeğer bir gelişme olmadıkça da hep siyah olarak kalacaktır.
    istisnasız her türlü taşıt lastiğinin siyah olmasının lastik tasarımcılarının beşiktaş taraftarı olmalarıyla ilgisi yoktur. öyle olsaydı lastiğin bir kısmınında beyaz olması gerekirdi. zaten lastik üreticilerinin çoğu türkiye dışından, ne bilsinler beşiktaş’ı galatasaray’ı. kara şövalye, kara korsan, kara şimşek gibi on yaş erkek çocuğu idollerinden kurtulamayan; “kara” rengi erkeklik nişanesi olarak bellemiş, yirmi yaşına geldiğinde bile siyah renkli don giyip, defterini siyah kağıtla kaplayan naif conan erkeklerinden de oluşmaz bu lastik tasarımcıları. öyle olsa, içlerinden ateş rengi kırmızı lastik tasarlayacak örümcek adam hayranları da çıkabilirdi, ama piyasada kırmızı lastiği de bul bulabilirsen. kir göstermesin diye de seçilmez siyah renk. yoksa, en azından bu konuda siyah kadar başarılı olan kahverengi lastiklere de rastlanabilirdi.
    uzatmayalım, otomobil lastiklerinin rengini estetik tercihler değil, teknoloji belirler. lastiğin iki tane ana hammaddesi vardır. ilki, kauçuktur. kauçuk ağacından elde edilen tabii kauçuk ile petrolden elde edilen suni kauçuk, kullanım yerine göre uygun oranlarda lastik hamuruna katılır. lastiğin içindeki toplam kauçuk oranı % 60-80 arasındadır. kauçuk lastiğe esneklik verir ve sürtünme katsayısını artırır. tabii kauçuk kahverengidir. suni kauçuk ise beyaz, sarı, kahverengi veya şeffaf olabilir. ikinci ana hammadde ise istir*. yanma sonucu ortaya çıkan bildiğimiz is. bu miktarda lastik üretimine yetecek isi nereden ve nasıl elde ederler bilinmez. ancak bulaşık, yıvışık, yılışık ve tabii ki simsiyah berbat bir tozdur. kıyafetinize temas ederse ya o kıyafeti tamamen siyaha boyamak ya da atmak gerekir. lastiğin içinde %20-40 oranında yer alır(yüzdeler hakkında yanılma payım olabilir ama çok da değil). asıl görevi lastiğe aşınma direnci vererek ömrünü uzatmaktır. ancak lastiğin sürtünme katsayısını yani yer tutma kabiliyetini azaltır. mesela içine is eklenmemiş lastik, asfalta kene gibi yapışıp fren yapıldığında arabayı zınk diye durdurur, lakin ömrü 10-20 kilometredir. içine fazlaca is katılmış lastik ise evladiyeliktir ama, ancak havaalanı genişliğinde caddelerde bariyerlere çarpmadan viraj alabilir(bakıyorum hemen kaptınız formula yarışlarında neden zırt pırt lastik değiştirildiğini). hiç bir boya bu lanet is karasının yanında kendini gösteremez. lastik hamuruna ne kadar renkli boya atılırsa atılsın, lastik gene de siyah olarak kalır. zaten, kompozisyonu bozacağından lastiğin içine boya gibi ek maddeleri bolca boca etmek de mümkün değildir.
    not: çocuk bisikletlerinin beyaz renkli lastikleri istisnadır. diğer taşıtlara göre çok daha az yüke ve aşınmaya maruz kaldığından is yerine deha az etkili ancak boyanabilir katkı maddeleri kullanılabilir.